İzmir Tabip Odası: 31 sağlık kurumu hasarlı

Raporda geçici yerleşim alanlarında önlem alınması gerektiği vurgulandı: "Covid pandemisi sayılarının arttığı bu dönemde hızlı bir şekilde kalıcı barınma sağlanmalıdır" ifadeleri yer aldı.

İzmir Tabip Odası İzmir Depremi Değerlendirme Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. İzmir Tabip Odası’nda Lütfi Çamlı tarafından paylaşılan raporda, 31 sağlık kurumunun hasarlı olduğu bildirildi. Raporda geçici yerleşim alanlarında önlem alınması gerektiği vurgulandı: “Covid pandemisi sayılarının arttığı bu dönemde hızlı bir şekilde kalıcı barınma sağlanmalıdır” ifadeleri yer aldı.

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı konuşmasında, “Ülkemiz, planlama, kentleşme, yapılaşma ve denetim konularında ranta dayalı politikalar ve bilim ve mühendisliğe aykırı uygulamalar nedeniyle, başka topraklarda yaşandığında ‘doğa olayı’ sınırları içinde kalacak durumların ağır kayıplar yaşattığı bir ‘afet ülkesi’ne dönüşmüştür. Deprem sonrası tsunami meydana gelmiş ve ciddi maddi hasarlar oluşmuştur. Sığacık’ta taşkın nedeniyle bir kişi yaşamını yitirmiştir. Bayraklı’da 19 bina kısmen ya da tamamen yıkılmıştır, 124 ağır hasarlı 119 orta hasarlı 730 hafif hasarlı bina vardır. Bayraklı, çoğu bina yaşı 25-30 yılın üzerinde olan yüksek katlı apartmanlardan oluşan bir kentsel yerleşim alanıdır. Bölgenin iş merkezlerine, hastanelere ve İzmir Adliyesi’ne yakın olması nedeniyle, genellikle çalışan orta yaş nüfus ikamet etmektedir” ifadelerini kullandı.

Bayraklı, Bornova, Buca ve Kültürpark’ta toplam 23 çadır alanının kurulduğunu ifade eden Çamlı, buralarda düzenli bir sağlık hizmeti verilmediğine dikkat çekerek, “Çadır kente alınanlar henüz kayıt altında değildir. Çadır halkının envanterinin ve riskli grupların belirlenmesi ve en kısa zamanda koruyucu sağlık hizmetlerinin sunumunun başlaması yaşamsal önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2.Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ise “Ne yazık ki her seferinde depremlerden sonra bir ders çıkarmamız gerekiyor ama çıkaramıyoruz. Burada merkezi ve yerel iktidarlara sorumluluk düşmektedir. Sorumluların bir an önce ortaya çıkarılması gerekmektedir. Belediyelerin, Odaların ve sivil toplum kuruluşların bir araya gelerek bu süreçteki yaraları daha hızlı sarmalı ve bir daha oluşmaması için ortak bir çalışma yapılmalıdır. Zaten olağanüstü bir pandemi süreci yaşarken deprem bu süreci daha da zorlaştırdı” dedi.

Türk Tabipleri Birliği Etik Kurul Başkanı Prof. Dr. Feride Aksu ise, “Sağlık tek başına teknik bir mesele değildir. Covid pandemisi sayılarının arttığı bu dönemde hızlı bir şekilde kalıcı barınma sağlanmalıdır. Hastanelerde ve sağlık kurumlarında çok sorun olmamakla birlikte, güçlendirmelerin biran önce yapılmalıdır. Büyük bir özveriyle çalışan sağlık çalışanları büyük bir risk alarak çalışmaktadırlar. Depremzede sağlık çalışanları vardır. Bunlar desteklenmeli, diğer illerden sağlık çalışanlarıyla gönüllülük göz önüne alınarak takviye edilmelidir” ifadelerine yer verdi.