Jeffrey'in bu sözlerinin üzerinden yalnızca 3 gün geçti...
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in yalnızca 3 gün önce yaptığı provokasyon dolu açıklamalar gözden kaçtı.
Suriye’nin İdlib kentinde Suriye Ordusu ile TSK arasında çıkan çatışmada 5 askerin ve 1 sivil personelin hayatını kaybettiği açıklandı.
Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesi havaalanında “Türkiye bu saldırının karşılığını da misliyle vermiş durumda. Vermeye de devam ediyor. Gerek fırtına obüsleriyle gerekse F-16’larımızla belirlenen noktalara vuruşlar devam ediyor. Bu tarz alçak saldırılarla Türkiye’nin kararlılığını sınayanlar büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklardır.” açıklamasını yaptı.
Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, Erdoğan’ın bu açıklamasını yalanlarcasına “Türk Hava Kuvvetleri uçaklarının Suriye sınırını ihlal etmedikleri ve Suriye hükümeti güçlerine yönelik bir saldırı da olmadığı” açıklamasını yaptı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise, “Rejim unsurları artık bölgede bizim için hedeftir, rejim bölgede bir terör örgütü unsuru gibi davranmaktadır” diyerek Suriye’ye tepki göstermişti.
Çelik, Rusya’nın operasyonla ilgili bilgilendirilmediği iddialarına karşılık ise, “Rusya’ya bilgi verilmediği şeklindeki açıklama doğru değil. Türkiye Rusya’ya düzenli ve anlık bilgi vermiştir. Bilgi verilmediğinin söylenmesi doğru değildir” dedi.
JEFFREY NE SÖYLEMİŞTİ?
Bütün bu gelişmeler arasında ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in yalnızca 3 gün önce yaptığı provokasyon dolu açıklamalar ise gözden kaçtı.
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Suriye ve Rusya’nın İdlib’de son üç günde 200 hava saldırısı gerçekleştirdiğini” iddia etmiş, “Suriye’nin kuzeybatısında Türkiye sınırına doğru hareket eden 700 bin kişi var. Bu durum uluslararası kriz oluşturacak” açıklamasını yapmıştı.
“Moskova, İdlib’deki grupları terör örgütü olarak kabul ederken Ankara bunu reddediyor, buradaki grupları ‘direnişçi’ olarak kabul ediyor. ABD’nin buradaki tutumu nedir?” sorusuna Jeffrey şu yanıtı vermişti:
“İdlib’de ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar var. Daha önce bunlara yönelik operasyonlarımız da oldu, örneğin IŞİD lideri Bağdadi’yi yakaladığımız operasyon. Çok daha büyük gruplar da var, Nusra gibi, Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) gibi. Bunlar doğrudan El Kaide’nin uzantıları, terör örgütü olarak kabul ediliyorlar ancak öncelikli olarak Esad rejimiyle mücadeleye odaklanmış durumdalar.”
“Henüz biz bu iddiaları kabul etmedik ama kendileri, terörist değil vatansever muhalif savaşçılar olduklarını iddia ediyorlar. Bir süredir uluslararası bir tehdit oluşturduklarını görmedik. Bununla beraber, Ruslara ya da Suriye ordusuna İdlib dışında bir yerde tehdit oluşturmuş da değiller. Bu insanların Ruslara ve Suriye rejimine saldırdığına ve bunların da sadece karşılık verdiğine dair iddiaları çok yakından izliyoruz. Bu doğru değil.”
“Sonucu olmayan birkaç küçük saldırı, insansız hava aracıyla yapılan ve kimsenin zarar görmediği saldırılar var; onlar da Rusya ve Suriye rejiminin saldırıları için bahane olarak kullanılıyor.”
Jeffrey, “kısa vadede ABD’nin Suriye’den kalan askeri birliklerini çekme gibi bir planı olmadığını” da açıklamalarına eklemişti.