"Kamu ihalelerinin yüzde 27'si 5 şirkete veriliyor"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesinde son 5 yılda ihale bedeli 100 milyon TL’nin üzerinde olan yapım ihalelerinin parasal değer olarak yüzde 27’sinin beş inşaat şirketinin verildiğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesinde, Türkiye’de son beş yılda ihale bedeli 100 milyon TL’nin üzerinde olan ve ilk 300 firmanın kazandığı yapım ihalelerinin parasal değer olarak yüzde 27’sinin, beş inşaat şirketine, ayrı ayrı ya da bunların birlikte kurdukları ortaklıklara verildiğinin hesaplandığını açıkladı.
Özel, “Listeye bakıldığında Kalyon İnşaat, Kolin İnşaat, Cengiz İnşaat, Makyol İnşaat ve Özgün Yapı’dan oluşan ilk beş şirketin isimleri; iktidara yakınlıkları nedeniyle kamuoyuna oldukça tanıdık gelmektedir. Yapılan çalışmalar bu firmalara verilen ihalelerin çok büyük bir bölümünün, Kamu İhale Kanunu’nun, pazarlık usulünü düzenleyen ve kamu ihalelerinde rekabeti ortadan kaldıran, iktidarın ihaleleri istediği firmalara vermesine olanak sağlayan 21’inci maddesi kapsamında yapıldığını gösteriyor. 2016- Haziran 2020 arasında Kalyon İnşaat 24 milyar liralık, Kolin İnşaat 21,7 milyar liralık, Cengiz İnşaat 19,4 milyar liralık, Makyol İnşaat 12,3 milyar liralık. Özgün Yapı 12,3 milyar liralık ihaleyi tek başlarına ya da birbirleriyle oluşturdukları ortaklıklar aracılığıyla üstlendiler” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
“İhalelerin, Kamu İhale Kanunu’nun 21’inci maddesine göre pazarlıkla, çoğunlukla da hiçbir ivediliği olmadığı halde aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yapılması, rekabeti ortadan kaldırdığı için zaten yüksek bedellerle sözleşme imzalanan bu projelerde sonraki yıllarda da önemli miktarlarda keşif artışlarına gidildiği ifade edilmektedir. Bazı projelerde yüzde 100 oranında keşfi artışına gidildiği, diğer bir ifadeyle sözleşme bedelinin bir katından fazla ödeme yapıldığı iddiaları bulunmaktadır. Ne yazık ki son 18 yılda kamu ihalelerinde hem ihale aşamasında hem de uygulama aşamasında şeffaflık neredeyse tümüyle ortadan kalkmıştır. Hangi projelerde ne kadar keşif artışı yapıldığı, hangi projenin ne kadarlık bir harcamayla tamamlandığı konusunda kamuoyuna yeterince bilgi verilmemektedir. Sayıştay’ın denetiminin etkinliğini yitirmiş olması, hazırlanan denetim raporlarının da sansürden geçirildikten sonra TBMM’ye sunulması gibi nedenlerle kamu ihaleleriyle kamunun ne ölçüde bir zarara uğratıldığı bilinmemektedir.
Kamu ihaleleriyle ilgili olarak gündemde bulunan iddiaların araştırılması Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel görevlerinden biridir. Bu hem TBMM’nin denetim görevinin hem de bütçe hakkının doğal bir sonucudur. Ancak, TBMM’de bir kesin hesap komisyonunun kurulamamış olması, Anayasaya göre, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemekle görevli bulunan Sayıştay’ın bu görevini gerektiği gibi yerine getirmemesi nedeniyle kamu zararları katlanarak artmaktadır. Bu nedenle TBMM’nin kamu ihaleleri konusunda millet adına bir araştırma yapması zorunludur.”