kanal-istanbul-yapilirsa-marmara-denizi-kiyisindaki-tum-sahilleri-su-basacak-plajlar-tumden-yok-olacak
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, Karadeniz ile Marmara Denizi arasındaki “kot farkı” nedeniyle Kanal İstanbul’un yapılması halinde Marmara Denizi kıyısındaki tüm sahilleri su basacağını, plajların tümden yok olacağını söyledi.
Cunhuriyet‘ten Sena Yaşar‘a konuşan Hüseyin Alan, Karadeniz ile Marmara Denizi arasındaki 1 santimlik “kot farkının”, karada 10 santime denk geldiğini belirterek “Kanal İstanbul’un yaşatacağı kıyı erozyonu her yerde yaşanacak. Yapılması halinde, ilerleyen yılllarda Marmara Denizi kıyısındaki tüm sahilleri su basacak ve artık hiçbir plajı göremeyeceksiniz” dedi. Alan, maliyeti 75 milyar TL olarak açıklanan Kanal İstanbul’un, öngörülemeyen jeolojik nedenlerden dolayı yapım aşamasında en az iki kat artacağının da uyarısında bulundu.
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edilen ve Genel Kurul’a gelmesi planlanan İmar Yasası’na ilişkin konuşan Alan, bu yasa ile yapılacak düzenlemenin, “kişiye özel düzenlemeler” olduğunun altını çizdi.
Yasa teklifindeki, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelik çerçevesinde tasarımın denetimi ve gözetimini üstlenecek mühendislerin görevlendirileceği” maddesini değerlendiren Alan, şunları kaydetti:
“Türkiye’de yılda 200 bine yakın binaya yapı ruhsat izni veriliyor. Bugünün verilerine göre ise, bakanlığın verdiği yetkiye dayalı sadece 19 kişi tasarımın kontrolü ve gözetimi belgesi almış bulunuyor. 19 kişinin 30-40 bin bina kontrol etmesi mümkün değil. Düzenleme, bazı seçkinci mühendislere rant aktarma amacı taşıyor. Yasanın çıkması durumunda, Van’ın Erciş ilçesindeki basit bir ahır yapan yurttaş da bu mühendislere bedelini ödemeden ahırını yapamayacak. Tekelleşmiş bu sistemde, mühendislerin ücretleri ise 60 bin ile 100 bin arasındadır.”
Yasa teklifiyle kaçak kat çıkıp affa uğrayan yapılara “güçlendirme hakkı” verileceğini de belirten Alan, “Ülke genelinde 17 il, 80 ilçe, 512 köydeki 100 bin civarındaki bina doğrudan fay hattının üzerinde bulunuyor. Bu binaları ne kadar güçlendirseniz güçlendirin ilk depremde yerle bir olacağı kesin. Güçlendirme kararı büyük hata” dedi.
Hüseyin Alan, binaların yanı sıra İstanbul-Ankara otobanının Sakarya Nehri’nden Sapanca’ya kadar; yüksek hızlı tren hattının ise Arifiye-Sakarya arasının Kuzey Anadolu Fay Hattı ile paralel gittiğini belirterek, “Fay hattı üzerindeki otoban yolu olası bir şiddetli sarsıntıda çökecek, tren hattının bu bölümü ise kopacaktır” dedi. Alan yapılma aşamasında olan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın ise obruklara gömülebileceği uyarısında bulundu.
Bu haber en son değiştirildi 18 Şubat 2020 21:11 21:11
Tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep eden üniversite öğrencileri Kadıköy Festival Park'ta dayanışma sahnesi kurdular
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi tarafından düzenli periyotlarla hazırlanan Laiklik İhlalleri Raporu'nun Şubat 2025 dönemine ait…
ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Büyükelçisi adayı Thomas Barrack, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonunda yaptığı…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından süren eylemlere katılan…
İBB'ye yönelik operasyonların ardından başlayan protestolarda tutuklanan öğrencilerden birinin cezaevinde saldırıya uğradığı iddia edildi. Yaşananları…
Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından ülkenin her tarafına yayılan protesto dalgasına öncülük…