Kartal Belediyesi işçilerinden kıdem tazminatı eylemi
Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu şube üyesi Kartal Belediyesi işçileri Kartal Meydanı'nda basın açıklaması yaparak "Kıdem tazminatıma dokunma!" dedi.
Kıdem tazminatının “Tamamlayıcı emeklilik sistemi” adı altında fona devredilmesine tepkiler devam ediyor.
DİSK Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube, Kıdem tazminatının fona devrine karşı daha önce Ataşehir ve Kadıköy Belediyesi önünde gerçekleştirdikleri eylemlerin ardından bugün de Kartal meydanında basın açıklaması gerçekleştirerek ”kıdem tazminatımızı gasp ettirmeyeceğiz” dedi.
“Kıdem tazminatımıza dokunma”, “Yaşasın sınıf dayanışması” pankartları açılan basın açıklamasında kıdem tazminatının gasp edilmesine karşı dövizler taşındı. Basın açıklamasına İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, çeşitli sendikaların temsilcileri ve Sınıf Tavrı da katılarak destek verdi.
Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Arıkan yaptığı konuşmada, “Kıdem tazminatını bir işveren sorumluluğu olmaktan çıkaracak, iş güvencesi dayanağı işlevine son vererek işten çıkarmaları kolaylaştıracak, işverene iş sürecinde keyfiyet olanağı verecek, son ücret ile bağını kopararak kıdem tazminatının miktarını düşürecek planların müzakere edilecek hiçbir yanı yoktur” ifadelerini kullandı.
Genel-İş tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle;
Türkiye işçi sınıfının doksan yıla yakın bir süredir sahip olduğu kazanılmış en köklü hakkı olan kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına yönelik girişimler hız kazanmıştır. Sermayenin ve iktidarların 45 yıllık düşü olarak,11.Kalkınma Planı’ndan Yeni Ekonomik Program’a kadar bütün politika belgelerinde yer alan hedefler ve IMF’nin tüm raporlarında geçen ”tavsiyelerini” hayata geçirmek doğrultusunda işçi sınıfının ”sinir uçları” ile oynanmaktadır.
Bir yandan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında kıdem tazminatımız fona aktarılarak, bir yandan da 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar başta olmak üzere esnek-güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştırarak kıdem tazminatı hakkı yok edilmek istenmektedir.
Pandemi koşullarında 82 milyon insan yaşam mücadelesi verirken, işçiler olarak bizler, canımızı, işimizi ve gelirimizi korumak için mücadele verirken, işsizlik rekorlar kırmışken, ülkeyi yönetenler kıdem tazminatımıza el uzatmakta ve daha esnek, daha güvencesiz, kölece çalışma dayatmaktadır.
DİSK Başkanlar Kurulu, salgın koşullarında dahi bir bütün olarak, sendikalı-sendikasız tüm işçilerin hak gaspına kalkışanlara karşı işçi sınıfının biriken öfkesini ve bu saldırıları püskürtme kararlılığını görmekte ve bu kararlılığı örgütlü bir güce dönüştürme iradesini dile getirmektedir.
Ayrıca bu kadar önemli bir sürecin, Hükümet tarafından gazete köşelerine sızdırılan kimi bilgilerle, dinamik bir süreç olan çalışma hayatının tanımlı mekanizmaları işletilmeden, Anayasal bir kurum olan Ekonomik Sosyal Konsey, yasal bir kurum olan Üçlü Danışma Kurulu gibi mekanizmaları çalıştırmadan kapalı kapılar arkasında yapılan ”müzakereler” yoluyla tartıştırılması kabul edilemez.
Hükümeti, ailelerimizle birlikte düşündüğümüzde toplumun neredeyse tamamını ilgilendiren, çocuklarımızın geleceği olan kıdem tazminatını tüm toplumun ve işçilerin gözü önünde, şeffaf bir biçimde tartışmaya çağıran DİSK, tüm işçi sınıfını ilgilendiren bu büyük tehlikeye karşı dişe diş bir mücadele için işyerlerinde gerekli çalışmaları başlatmıştır.
DİSK’i yok sayarak bu dayatmaları hayata geçirmek gibi beyhude hayallere kapılanlar, tarihten dersler çıkarmalıdır: DİSK, işçi sınıfının itirazıdır, iradesidir, umududur. Ve bu ülkenin yasalarına ve Anayasası’na göre kurulmuş diyalog mekanizmalarını yok sayarak iktidarın duymak istemediği o itiraz ve irade, işyerlerinden başlayarak sokaklara, meydanlara akacak ve kapalı kapılar ardında oyun kurmaya çalışanların hesaplarını bozacaktır. DİSK, işçi sınıfının haklı ve kararlı direnişinin bayrağı olmaya devam edecektir.
Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, daraltmaya, budamaya, işçi sınıfının belirli kesimlerini bu haktan mahrum etmeye yönelik her girişim, direniş ile karşılanacaktır.
Kıdem tazminatını bir işveren sorumluluğu olmaktan çıkaracak, iş güvencesi dayanağı işlevine son vererek işten çıkarmaları kolaylaştıracak, işvereni iş sürecinde keyfiyet olanağı verecek, son ücret ile bağını kopararak kıdem tazminatının miktarını düşürecek planların müzakere edilecek hiçbir yanı yoktur. Fon, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize ve geleceğimize el koymak demektir.
Kıdem tazminatı ile ilgili konuşulacak tek şey, mevcut sistemin güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi, bir gün bile çalışsa tüm işçilerin istifa hali dâhil kıdem tazminatı alacağı bir düzenlemenin yapılması ve işverenler işçilere kıdem tazminatını vermediğinde devletin kanun hâkimiyetini sağlamasıdır.
DİSK Başkanları Kurulu, bir kez daha kararlılığını ve iradesini ortaya koymakta ve iktidarı uyarmaktadır: Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir! ”Kırmızı çizgi” geçilmesi mümkün olmayan bölge anlamına gelmektedir ve işçi sınıfı kıdem tazminatına o ya da bu biçimde dokunulmasına izin vermeyecektir.
Kıdem tazminatı bize çocuklarımızın emanetidir! Kıdem tazminatına sahip çıkmak emeğimize, geleceğimize, memleketimize sahip çıkmaktır.
DİSK Başkanlar Kurulu bu mücadeleyi omuzlama onurunu, diğer işçi konfederasyonları, emek ve meslek örgütleri başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçleriyle beraber taşımak için girişimlerin başlatılması gerekliliğinin altını çizer.
İşçi sınıfının kıdem tazminatına dair hassasiyetini, örgütlü ve kararlı bir irade olarak işyeri eylemlerine, yürüyüşlere, meydanlara, direnişlere, grevlere ve dişe diş bir mücadeleye taşıma kararlılığının altını çizen DİSK Başkanlar Kurulu, DİSK örgütünün bir bütün olarak tüm sendikalarımızla birlikte önümüzdeki günlerde açıklanacak eylem takvimini hayata geçirmek için hazır olduğunu ilan eder.”