Kılıçdaroğlu AKP'li vekillerin Erdoğan'a isyan ettiğini öne sürdü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın AKP'de 'tek karar verici' olması karşı AKP'li vekillerin isyan ettiğini, haksızlığa tahammül etmediklerini öne sürdü, "Özel görüşmelerde bunların tamamı anlatılıyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuştu.
Konuşmasının başında ‘Adalet Yürüyüşü’nü hatırlatan Kılıçdaroğlu, yürüyüşün 3. yılına girildiğini hatırlattı, “Kardeş olalım, kavga etmeyelim, çocuklar yatağa aç girmesin diye yürüdük. Biz, haksız yere hapislerde çürüyen kardeşlerimiz için yürüdük. Kalemini satmayan, özgürce yazı yazan gazeteciler için yürüdük. Biz bu yürüyüşü hiçbir beklenti içinde olmayan adalet kalemi için yürüdük. Hala aynı nokta mıyız, hayır. Ve biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘BAŞAK DEMİRTAŞ’ TEPKİSİ
Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik saldırılara ilişkin şunları söyledi:
“Siz insan mısınız? Bir de madalya taksaydınız. Bütün kadınlara sesleniyorum, evinizde huzur yoksa sebebi Saray sosyetesi. Devlet yönetimde liyakat dediğimiz bir kavram vardır. İşi ehline vermektir. Bir devlet adalet ve liyakatle yönetilir. Devleti adaletle yöneteceksiniz, işi ehline vereceksiniz. Birdenbire kimse o işin uzmanı olmaz, eğitim gerekir. Ameliyathaneye girmek için tıp mezunu olmak gerekir. Hırsıza destek veren adam kimdir hırsızdır.”
“AYVALI’YA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Emre Cemil Ayvalı’nın AKP Medya Başkan Yardımcılığından istifasına yol açan “FETÖ’yle AKP kol kola girdiyse bunu farklı darbecileri tasfiye etmek için yaptı” ifadelerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu kardeşimi yürekten tebrik ediyorum, gerçeği söylediği için. FETÖ ile iş birliği yaptıklarını söyledi. Şimdi içeriden ve önemli birisi söyledi bunu. Bir savcı harekete geçti mi? Hiçbiri hareket edemez. Tarih not edecektir bunu” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Eski güreşçi arkadaşımız Vakıfbank Yönetim Kurulu’na atandı. Banka yönetiminde ne işi var? Bankalara öyle adamlar atadılar ki ATM’de zor para çekiyorlar. Devleti arpalık olarak kullanmayacaksınız arkadaşlar, yazıktır” ifadelerini kullandı.
15 TEMMUZ PARALARI: NASIL MÜSLÜMANLIK?
AKP Genel Merkezi önünde polisin şiddetine maruz kalan 15 Temmuz gecesi yaralananlara dair de konuşan Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz şehit ve gazi yakınlarının eylemi vardı. 15 Temmuz gecesi 251 şehit verdik, iki binden fazla gazimiz var. Haklarını aldılar, vatandaşlar yardım etti. O dönem 309 milyon lira toplandı. Nereye yatırdılar bilmiyoruz. Nerede bu paralar? Bir sahte adres gösterdiler, arkadaşlarımız baktı burada bir vakıf yok. Murat Emir arkadaşımız en başından beri süreci takip etti. Şimdi 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler haklarını sormaya başladı. O helal paraya da el koydular. Polisler coplarla dövmüş. Baskıcı bir yönetimde hak aramanın bedeli vardır. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra hak aramanın maliyeti var. Sizin hakkınız size gelene kadar bunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Beşiktaş saldırısında ölen 39’u polis 8’i sivil insan için de kampanya açıldı. Nerede bu para? Nasıl bir müslümanlık anlayışı anlamıyorum” dedi.
‘RÜŞVET’ OLAYI: DUT YEMİŞ BÜLBÜL GİBİ
Kılıçdaroğlu, konuşmasına Antalya’da yaşanan rüşvet skandalına değinerek şöyle devam etti:
“Geçen hafta Antalya’daki 500 bin liralık rüşvet olayı… Bu kez sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Bir koalisyon var önünüzde, görev yapıyor. Bir nokta var ki Bahçeli’nin rüşvet konusunda çok hassas olduğunu biliyorum. Antalya’da toplantı yapılıyor, toplantının bir aşamasında ‘500 bin lira ne oldu’ diyorlar. Kul hakkı yemiyorsanız, vicdan, toplu iğne ucu kadar Allah korkusu varsa 500 bin lirayı kim aldı? Bakan Çavuşoğlu Serik Belediye Başkanı’na ‘Senden önceki dönem’ diyor. Kime yazıklar olsun diyeceğiz. Nerede bu 500 bin lira? Kul hakkı yemenin günah olmadığı ne zaman ortaya çıktı. En tepeden en aşağıya kadar hepsi dut yemiş bülbül gibi.”
“AKP’LİLER ÖZEL GÖRÜŞMELERDE ANLATIYOR”
Kılıçdaroğlu, hükümetin gündemine aldığı “seçim sistemi” yasasına dair de, “Seçim sistemi üzerinde çalışıyorlar. Seçim barajı kaldırılsın. Milletin vekilini millet seçsin. Yüzde 1 oy alan partinin en azından genel başkanı Meclis’e gelsin. TBMM gerçek anlamda vesayetten kurtulur. Parlamentoda milletin iradesi tam anlamıyla çıkmıyor. Güçler ayrılığı hayata geçmiş olur. Yürütme organı gerçek anlamında TBMM’ye hesap verecek duruma gelir” dedi. Sözü daha sonra AKP’li vekillere getiren Kılıçdaroğlu, “AK Parti grubuna bakın. AK Partililerin hepsi lidere bakıyor, Erdoğan’ın ağzına bakıyor. İsyan ettiklerini, haksızlığa tahammül etmediklerini biliyorum. Özel görüşmelerde bunların tamamı anlatılıyor. Ama ‘Ya bir daha beni listeye almazsa?’ diye korkuyor. Milletin iradesi gerçek anlamda ortaya çıkmıyor.” ifadelerini kullandı.
