Kılıçdaroğlu: Çakalların olduğu yerde hiç kimse bize bir şey söyleyemez
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, bugün bir araya geldi. İki lider toplantı sonrasında kameraların karşısına geçerek ortak basın toplantısı düzenledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alaattin Çakıcı’nın tehdidine ilişkin ilk kez konuştu. Kılıçdaroğlu, “Çakalların olduğu yerde hiç kimse bize bir şey söyleyemez” ifadesini kullandı.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da Kılıçdaroğlu’na yönelik tehdide, “Hiçbir siyasi parti lideri tehdit edilemez” ifadesini kullanarak tepki gösterdi.
CHP lideri ayrıca dört partinin bir araya gelerek anayasa taslağı hazırladığı iddiasına sert bir dille tepki gösterdi. “Millet İttifakı olarak bir araya geldik, ilkeleri belirledik. Anayasa çalışması yaptınız mı? Yapmadık arkadaşlar yapsaydık elimizde bir metin olurdu değil mi?” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu neden bu kadar tartışılıyor? Bütün bunları bir tarafa yatarak demokrasinin önünü tıkamak için baskı rejimini yasallaştırmak için her şeyi yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye güçlü bir parlamenter sistem getirmeye bu ülkenin insanı kararlı” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, bugün bir araya geldi. İki lider toplantı sonrasında kameraların karşısına geçerek ortak basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu toplantıya ilişkin, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili yaptıkları çalışmayı bana ve arkadaşlarıma aktardılar. Son derece güzel ve verimli bir toplantı geçti” değerlendirmesinde bulunurken; Davutoğlu, “Hem iadeyi ziyaret hem de 9 Kasım’da yetkin bir heyet tarafından hazırlanan güçlendirilmiş parlamenter sistem önerimizi paylaşmak üzere randevu talep etmiştik. Son yaşadığımız gelişmeler meselelerin kişilerle değil, sistemle ilgili bir problemle karşı karşıya kaldığımızı ortaya koymuştur. İktidar başta olmak üzere gerçekleş yüzleşmek zorundayız. Türkiye’nin yenin bir anayasaya, güçlendirilmiş parlamenter sisteme ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
Sözlerinin devamında eleştirilerde bulunan Davutoğlu, “Geçmişte 1924 anayasasının çoğunlukçu modeli, 1961’in vesayet modeli, 1982 anayasasının vesayeti artıran melez modeliyle Türkiye’nin bir yere gidemeyeceği aşikardır. Ama bu problemleri aşmak iddiasıyla getirilen Cumhurbaşkanlığı sistemi iki buçuk yıllık uygulamasıyla kurumların kurumsal akıllarını tahrip etmiştir. Nepotizmi yaygınlaştırmış, kişiselleşmiş bir iktidar anlayışını Türkiye’de hakim kılmıştır bunun da sonuçlarını gördük” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
“Dört partinin bir araya gelerek anayasa taslağı hazırladığı iddiası üzerine Kılıçdaroğlu, az önce sayın genel başkan arkadaşlarıyla beraber güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili yaptığı çalışmayı bütün siyasi partilere vereceğini söyledi. Bu ülkenin yeni bir anayasa ihtiyacı var mı, var. Bütün bunları neyle sağlayacağız? Omurgası güçlü bir anayasa ile. Allah aşkına bu tartışmaların sebebi ne? O konuşmada söylüyorum, Millet İttifakı olarak bir araya geldik, ilkeleri belirledik. Anayasa çalışması yaptınız mı? Yapmadık arkadaşlar yapsaydık elimizde bir metin olurdu değil mi? Bu neden bu kadar tartışılıyor? Bütün bunları bir tarafa yatarak demokrasinin önünü tıkamak için baskı rejimini yasallaştırmak için her şeyi yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye güçlü bir parlamenter sistem getirmeye bu ülkenin insanı kararlı. Her kesimin görüşünü almak zorundasınız. Anayasa değişikliği bu ülkede toplumsal uzlaşmayla olur. Birilerinin ön görüsüyle yapılmaz, bu şekilde yapılan anayasaların tamamı Türkiye’nin geriye gitmesine neden olmuştur. Bir toplumsal uzlaşmadan söz ediyoruz, toplumsal ayrışmayı nasıl güçlendiririz çalışması. Bir toplumsal uzlaşmayla bu ülkede güçlü parlamenter sistemi kuracağız. Nokta.”
“Kıbrıs’a davet edildim Sayın Cumhurbaşkanı, daveti yanlış hatırlamıyorsam bir gün önce elime geçti.”
Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
“Benim için ilk sınav demokratik parlamenter sistemle ilgili Sayın Erdoğan’la oturup konuşmaktır. Türkiye’de siyasal ortam gelişecekse önce konuşmayı öğreneceğiz.”
“(Güçlendirilmiş parlamenter sistem) AK Parti içinde belli kutuplaşmalar var. İtişip kakışmalar, omuz atmalar var. Devlet böyle yönetilmez. Bunu kişiselleştirmeden alternatifi söylemek gerekiyor. Alternatif bundan önceki çarpık parlamenter sistem değildir. Yargıyı yürütmenin emrine vermiş çarpık bir yapıydı. Bu gelen de çarpık bir başkanlık sistemi. “,
“Türkiye’de herkesle görüşürüm. Bugün hepimizin partilerimizin kimliklerini aşarak bir araya gelme günü.”