Komünistlerden Erdoğan'a yanıt: Suriye ile savaşa hayır
TKH tarafından yapılan açıklamada, AKP’nin Suriye politikasının başından beri ülkemiz çıkarlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığı vurgulanırken, ülkemizi savaşa sürükleyecek politikalardan ve Suriye’nin bölünmesine yol açacak adımlardan uzak durulması gerektiği ifade edildi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün partisinin grup toplantısında dile getirdiği “Rejim şubat ayı içinde gözlem noktalarımızın gerisine çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapacaktır.” sözlerine Türkiye Komünist Hareketi’nden (TKH) yanıt geldi. TKH tarafından yapılan açıklamada, AKP’nin Suriye politikasının başından beri ülkemiz çıkarlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığı vurgulanırken, ülkemizi savaşa sürükleyecek politikalardan ve Suriye’nin bölünmesine yol açacak adımlardan uzak durulması gerektiği ifade edildi.
“Suriye ile savaşa hayır” başlığı ile yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizi Suriye ile savaşa sokacağını ilan etmiştir. Bugün Meclis grup toplantısında şunları söylemiştir: ‘Rejim şubat ayı içinde gözlem noktalarımızın gerisine çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapacaktır.’ Erdoğan, AKP’nin mezhepçi ve Suriye’de yanan ateşe benzinle giden yanlış dış politikasını eleştirenlere ise ‘Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’ diye soruyorsa bilin ki ya gafildir ya da tahammüden bu ülkenin hasmıdır.’ diyerek eleştirileri susturacağını zannetmektedir.
Öncelikle kimse gafil değildir. Tersine büyük bir gaflet aranacaksa bizzat AKP kendisine bakmalıdır! Gaflet halini biz FETÖ ile ittifaktan çok iyi biliriz!
Suriye’de yanan ateş ülkemizi de yakmaktadır. Suriye’nin yakılmasının nedeni Amerikan emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Eğer gaflet aranacaksa ABD emperyalizminin BOP projesine ortaklıkta aranmalıdır!
Vatanseverlik kimsenin tekelinde değildir. AKP attığı her adımı milli zannetmektedir. AKP’nin Suriye politikası başından beri ülkemiz çıkarlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığından gayri-millidir!
Öncelikle ülkemiz adına imza atılan Astana Anlaşması’nın gereklerini AKP yerine getirmelidir! Suriye’nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne evet diyen AKP’nin İdlib’de attığı adımlar ülkemizin çıkarına değildir. ABD emperyalizminin Suriye’yi bölme planlarına ülkemizin de Fırat’ın batısında örnek olmasının ülke çıkarlarımızla hiçbir ilgisi yoktur!
İdlib bugün El Kaide’nin türevi ve terör örgütü olarak Türkiye tarafından da kabul edilen HTŞ isimli cihatçı çetelerin kontrolündedir. Bu katliamcı terör çetelerine Türk askerinin kalkan olmasının ülke çıkarlarımızla hiçbir ilgisi yoktur!
Çünkü ülkemizin yanı başında cihatçı terör örgütlerinin egemenliğinde şeriat rejimiyle yönetilen bir bölgenin kurulması ülkemiz açısından daha büyük bir tehdittir! Kent meydanlarında yaşadığımız bombalı katliamlar ve terör hepimize ders olmalıdır!
Ülkemize sığınan Suriyeli sığınmacıların yeniden ülkelerine dönmesinin yolu savaşın bitirilmesi, siyasi sürecin başlatılması ve Astana Anlaşması’nın gereklerinin yerine getirilmesiyle mümkündür! Aynı zamanda Akdeniz’deki çıkarlarımızın korunmasının yolu da Suriye’de savaşın bitirilmesinden ve Suriye, Lübnan gibi bölge ülkeleriyle anlaşmaktan geçmektedir!
Ülkemizi savaşa sürükleyecek politikalardan ve Suriye’nin bölünmesine yol açacak adımlardan uzak durulmalıdır. Suriye’de 10 yıldır süren savaşa benzin dökecek politikalar artık terk edilmelidir!”