Çinli araştırmacılar, korona virüsünün bazı ülkelerde neden daha fazla ölüme yol açıp daha fazla yayıldığına ve hastaların benzer tedavilere neden farklı yanıtlar verdiğine ışık tutacak bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada, sadece 11 hastadan alınan örneklerde virüsün 30’dan farklı versiyonuna rastlandı.
South China Morning Post’un haberine göre; Araştırmacılar, korona virüsünün mutasyon geçirme kapasitesinin bugüne dek hafife alındığını, aslında çok hızlı mutasyona uğradığını ve bazı versiyonlarının ise en zayıf olanlara kıyasla 270 kat daha güçlenebildiğini ortaya çıkardı.
Buna göre, yüksek ölüm oranlarına sahne olan Avrupa ülkelerinde ve ABD’nin New York kentinde virüsün daha güçlü bir versiyonu yayıldı. ABD’nin Washington eyaletindeyse daha zayıf bir virüs, daha düşük ölüm oranlarına ve vaka sayılarına yol açtı. Araştırmacılar, bu sonuçların farklı ülkelerde farklı tedaviler uygulanmasına sebep olabileceğini vurguladı.
Çin’in Zhejiang Üniversitesi’nde Profesör Li Lanjuan tarafından yapılan araştırmada, sadece 11 hastadan alınan virüs örneklerinin dizilimi, ultra-derin inceleme yöntemiyle mercek altına alındı. Bu kadar küçük bir örneklem üzerinde çalışılmasına rağmen, bu hastalarda virüsün 30 farklı versiyonu saptandı.
Araştırmada, bazı mutasyonların diğerlerinden daha öldürücü hale geldiği de tespit edilirken, “Sars-CoV-2, patojenitesini [hastalık kapasitesini] ciddi oranda değiştiren mutasyonlara uğruyor” denildi. China Morning Post gazetesinin haberine göre, araştırma bu açıdan bir ilk teşkil ediyor. Zira daha önceden, virüsün hastalığa yol açma kapasitesinin değişebileceği laboratuvar ortamında kanıtlanmamıştı.
Araştırmada, Hangzhou’daki 11 hastadan alınan virüs örneklerinin hücreler üzerindeki etkileri karşılaştırıldı. 19’u daha önceden bilinmeyen 30 farklı mutasyon tespit edilirken, bu mutasyonların virüsün insan hücrelerine yapışan proteinini fonksiyonel açıdan nasıl etkilediği incelendi. Hücreler bu farklı versiyonlarla enfekte edildiğinde, en saldırgan tipteki mutasyonun en zayıf olana kıyasla 270 kat daha fazla viral yük taşıdığı belirlendi.
Bununla birlikte, araştırmaya göre zayıf mutasyon zayıf risk anlamına da gelmiyor. Zira, araştırmada örnek alınan iki hastanın zayıf virüsle enfekte olmalarına rağmen hastalığı ağır geçirdiği, birinin yoğun bakıma alındığı da belirlendi.
Araştırmada, 60 yaşındaki bir hastadaki örnekte, ‘trinükleotid mutasyon’ olarak adlandırılan, peşpeşe üç değişime de rastlandı. Virüsün bir konakta genellikle bir kez mutasyona uğradığı, 50 gün boyunca hastanede yatan bu hastanın dışkısında bile enfekte etme gücünü kaybetmemiş virüs örnekleri bulunduğu belirtildi.
Araştırmacılar, virüsün bu şekilde değişime uğramasının, dünya çapındaki Covid-19 hastalarının hepsine aynı tedavinin uygulanamayacağı anlamına geldiğini vurguladı. Profesör Li, “İlaç ve aşı geliştirmek her ne kadar acil olsa da, potansiyel sorunlardan kaçınmak için bu biriken mutasyonların etkisinin dikkate alınması gerekiyor” dedi.
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…