Küba Ankara Büyükelçisi: Aşı prototipi oluştu
Küba Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez, Çin’deki deneyim sayesinde koronavirüse karşı aşı ve ilaç çalışmalarında ilerleme sağladıklarını belirterek, “Çin’deki salgın sırasında ilerleme sağladığımız bir aşı prototipi oluştu” dedi.
Küba Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez, ülkelerinin sağlık sistemi, koronavirüse karşı yaptıkları aşı ve ilaç çalışmaları hakkında Anka’ya konuştu.
Küba’da ilaç üreticisi BioCubaFarma, daha önceki SARS ve MERS salgınlarında etkisini gösteren Interferon Alpha 2B dahil olmak üzere koronavirüsle savaşacak 22 ilacın üretimi konusunda garanti verdi. Ayrıca Küba’nın koronavirüse aşı çalışmaları yaptığı biliniyor. “İyileştirmeden önce önlemek daha önemli” diyen Nunez aşı çalışmaları ve ilaç tedariki konusunda şu bilgileri verdi: “Çin ve Wuhan’daki deneyim, ilaç konusunda ilerlememizi sağladı. 22 tane ilaç insanlara uygulandı. Bu tür bir ilaç kombinasyonun iyi geldiğini gördük. Bu ilaçların bir kısmı HIV’de, bir kısmı gripte, bir kısmı ishalde bir kısmı da bağışıklık sistemini güçlendirmede kullanıyor.”
“ÇİN’DE KÜBALI BİR İLAÇ FABRİKASI VAR”
“İnterferon Alfa-2b özel olarak bu tedavide kullanılıyor. Bu ilaç Çin’de kullanıldı. Küba’ya 6 ay yetecek kadar elimizde mevcut. 11 milyon nüfusumuz için yeterli. Büyük bir salgın ihtimaline de hazırlıklıyız. Farklı ülkelere tedarik edecek kadar da var. Bu konuda dünyanın farklı ülkelerinden de talep geldi ve tedarik etmeye başladık. Çin’de Kübalı bir ilaç fabrikası var. Burada da İnterferon Alfa 2B üretiliyor.”
“Çin’deki salgın sırasında ilerleme sağladığımız bir aşı prototipi oluştu. Küba’da bir merkez var. Bu merkez aşı prototipi üzerinde çalışmaya hazır. Çin’le birlikte bu konuda çalışmalar sürdürülüyor. En kısa zamanda bitirmeyi umuyoruz.”
“DAHA AZ BENCİL OLMALI VE KAR ÜZERİNE DAHA AZ DÜŞÜNMELİYİZ”
Nunez sağlık hizmetlerinin pazar olarak gören ülkelerin aşı ve ilaç konusunda koronavirüse çare olup olamayacağını şöyle değerlendirdi: “Daha az bencil olmalı ve kâr üzerine daha az düşünmeliyiz. Başkalarının problemleri üzerine daha çok düşünmeliyiz. Bu her zaman Küba’nın takip ettiği bakış açısı olmuştur. Böylece sağlık anlamında dünyadaki en iyi standartları yakaladık. İnşallah, ilaç şirketleri kazanacakları parayı daha az düşünür, insanların iyiliği ve sağlığını daha çok dikkate alır. Kârı daha az düşünüp, insanlara daha çok kara yormaları gerekiyor. Koronavirüsün getirdiği zorlukları aşmak için bencil ve kâr odaklı olmayan kolektif ve dayanışmacı bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”
“SAĞLIK BİR İNSAN HAKLARI MESELESİ OLARAK ELE ALINMALIDIR”
“Büyük ilaç şirketleri öncelikle üreteceği ürünlerin fiyatını dikkate alıyor ve bu sebeple bu ürünlerin dünyadaki ihtiyaç sahibi çoğu ülkesine erişimi sağlanamıyor. Büyük ilaç şirketlerinin yarattığı bir çıkar çatışması söz konusu ve bu ilaçların herkese erişilebilir olması için yasaların ve düzenlemelerin devreye sokulması gerekiyor. Sağlık, bir insan hakları meselesi olarak ele alınmalıdır. Küba’nın perspektifi budur.”
İngiltere bandıralı MS Braemar gemisi, birden fazla ülkenin reddetmesinin ardından gemideki yolcuları Küba kabul etti. Nunez korona tehlikesine rağmen bu gemiyi neden kabul ettiklerini anlattı: “Bunu ilk kez yapmıyoruz. Tarihimizde, devrim tarihinde, birçok kez zor durumlarda insanlık ve dayanışma örneği gösterdik. Biz Kübalılar Fidel ve Che Guevara’nın çocuklarıyız. Che Guevara başka yerlere savaşmaya gitti. Normal olarak biz de bunu yapmaya hazırlıklıyız. Bu, devrimin insani geleneğinin yansıması olan politikaların bir parçası.”
“Bu gemiyi kabul ederek büyü bir risk aldığımızın farkındayız. Ancak Havana yakınlarındaki limana tekne ve gemilerin girişi olsun, operasyonda görevli insanların virüsü kapmalarını ve virüsün başka yerlere yayılmasını engellemek olsun bir sürü önlem aldık. Herkes bu ve benzeri sorunların çözümü hususunda bencil davranırsa, ki biz asla böyle olmayacağız, tüm bunların üstesinden gelemeyiz. Dayanışma göstermemiz gerekiyor. İş, para odaklı ve bencil bir şekilde çözemeyiz.”
“DOKTORLARIMIZI DÜNYANIN FARKLI BÖLGELERİNE GÖNDERMEK ÜZERE HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLADIK”
Koronavirüse karşı dünyanın değişik yerlerinde 400 doktor görevlendirmeye hazırlandıklarını belirten Nunez, şu bilgiyi verdi: “italya’nın Lombardiya bölgesindeki yetkililerin talebi üzerine doktor ve hemşirelerden oluşan 59 kişilik bir ekip desteğe gitti. Çin’de başladığında oraya da doktor gönderdik. Ve diğer insanlar Çin’i terk ederken, Kübalı doktorlar orada kaldı. Nikaragua ve Venezuela’ya da oradaki makamların talebi üzerine doktor göndermek üzereyiz. Dünyanın farklı yerlerinden de benzer talepler geliyor. 400 civarında doktorumuzu her an dünyanın farklı bölgelerine göndermek üzere hazırlıklarımızı tamamladık.”
Küba’da hastalık belirtileri gösteren 523 kişinin karantinada olduğunu, 16 koronavirüs vakası görüldüğünü ve 1 kişinin de hayatını kaybettiğini söyleyen Nunez, ülkedeki tabloyu açıkladı: “Bildiğiniz üzere şu anda 16 korona vakası tespit ettik ve bunlardan biri üç gün önce maalesef öldü. 16 hastadan 9’u farklı ülkelerden gelen turistler. 2 kişi yurt içinde bulaşma yoluyla hasta oldu. 523 insanı ise müşahede ve gözlem altında tutuyoruz. Bu insanlar arasında hasta olanlar, grip olanlar veyahut korona vakalarının çok olduğu yerden gelen insanlar var. Bu insanların 159’u yabancı, kalan 364’ü ise Kübalı. “
“Testleri yapmak için 3 tane laboratuvarımız var. Eğer birinin virüsü kaptığından şüpheleniyorsanız böyle bir durumda bu insanlar izole ediliyor. 4-5 günümüzü alıyor testin sonuçlanması. İnsanlara bu 4-5 günlük süreçte izole olmaları tavsiye ediliyor.”
“SADECE KARANTİNA ALTINA ALAN DEĞİL TEDAVİ EDEN BİR SİSTEM”
Nunez, Küba’daki sağlık sistemini ve koronavirüs ortaya çıktıktan sonra sistemde yapılan değişiklileri anlattı: “Küba’da aile hekimliği isimli bir sistemimiz var. Her komünite için her bir blok için orada veyahut yakınında yaşayan bir doktorumuz ve bir hemşiremiz var. Sadece insanları karantina altına almakla yetinmiyoruz. Virüs taşıyan insanları bir şekilde tedavi etmeye de yönelik bir sistem.”
“Bu sistemde öncelikle sınırlarımızda uçakla ve deniz yoluyla gelenler için gözetim yapıyoruz, herkesin ateşini otomatik olarak ölçüyoruz. Aralarından birinin yüksek ateşi varsa testlerinin gerçekleşmesi için özel bir merkeze gönderiyoruz. Bunun için merkezlerde 3 bin yatağı hazır bulunduruyoruz. Gelen insanlarda hiçbir semptom bulunmadığı bir durumda insanlar otellere, şehir merkezlerine gidiyor. Hepsinin 14 gün boyunca evlerinde kalması gerekiyor. Bu bir zorunluluk, aksini yapamazsınız. Örneğin tatil için Küba’ya gittiğinizde ya da ben gittiğimde 14 gün boyunca evde kalmamız gerekiyor.”
“HER KURUMLE ENTEGRE ÇALIŞIYOR”
“Aile hekimi sisteminde ise içinde ortalama 600 insanın bulunduğu bir komüniteye, bir doktor ve bir hemşirenin düşüyor. Ve bu sistem sayesinde her şeyi takip edebiliyoruz. Mesela bu doktor ve hemşire, kimlerin Küba’ya yeni geldiğini, 14 gün boyunca evlerinde durması gerektiğini biliyor ve durumu takip ediyor. Örneğin Küba’ya gittiğimde doktor beni dışarda gördüğü zaman ihbar edebilir. Böyle bir takip sistemimiz mevcut ve gayet iyi işliyor. Tabi her çalışma alanında, bakanlıkta bu insanları dışarda ise ‘evine git’ diye uyarmak da doktorun görevi. Aile hekimliği sisteminde insanların durumunu ve semptom gösterip göstermediklerini takip etmek için eğitim alınıyor. Böyle bir durumla karşılaştıklarında bu insanların özel merkezlere gönderilmesini sağlıyorlar. Bu sistemi sürdüren kurum herkes ve her kurumla entegre çalışıyor.”
“KÜBA’DAKİ DURUMLA TÜRKİYE’DEKİ DURUM KARŞILAŞTIRILAMAZ”
Koronavirüs konusunda Türkiye ve Küba’nın karşılaştırılamayacağını ifade eden Nunez, şunları belirtti. “Bildiğiniz üzere tüm ülkeler içindeki bulundukları duruma göre bu konuyla ilgili önlemler alıyor. Bu sebeple bir karşılaştırma yapmak çok güçb Biliyorsunuz, Küba bir ada devleti. Bu sebeple Küba’ya girmek de Küba’dan çıkmak da kolay değil. Ancak havayolu veya deniz yolunu kullanabilirsiniz. Bu yüzden Küba’nın sınırlarında, havaalanı ve liman gibi yerlerde bir sürü önlemler alıyoruz.”
“Tabii belli konularda bazı benzerlikler mevcut, ancak bu tamamen içinde bulunulan duruma bağlı. Küba’da başkanın, başbakanın, bakanlar kurulunun ve konuyla ilgili başka önemli birimlerin liderlerinin katılımıyla son zamanlarda her iki günde bir toplanıp koronavirüs önlemleri hakkında konuşuluyor ve taraflar birbirlerini bilgilendiriyor. Birkaç hafta önce hükümet 100’den farklı önlem açıkladı ve bu süreçte bu önlemlere yenilerini ekliyor. Türkiye’de olduğu gibi geçtiğimiz hafta tüm kamusal, kültürel ve spor etkinliklerini durdurduk. “
“ELÇİLİKTE ÖNLEMLER ALINDI”
Elçilikte koronavirüse karşı aldıkları önlemleri anlatan Nunez, şunları söyledi: “Bu dönemde hijyenik tedbirlerimizi artırdık. Herkes ellerini yıkıyor; maske takıyoruz. Buraya gelen ziyaretçilerin sayısını azalttık. Siz buradasınız tabii ama bu günlerde fazla ziyaretçimiz yok. Hükümetten ve sağlık bakanlığından gelen açıklamaları takip edip uyguluyoruz. Her gün birbirimizin ateşini ölçüyoruz. Yaptığımız işlere de bir kısıtlama getirdik. Burada çalışan herkes evden işe geliyor, işten eve gidiyor, iş çıkışı bir yere uğramıyor. Bu sadece buradaki Kübalılar için değil çalışan herkes için geçerli bir durum. Gördüğünüz gibi elçiliğimizde Türk çalışanlar da var. Yasaklanan yerlere gitmemek için onlara her gün hükümet önlemleri hakkında sorular soruyoruz. Mesela camiler. Dua etmek için camiye eden Müslüman arkadaşlarımız için önemli bu. Sürekli iletişim halindeyiz; her gün konuşuyoruz. Ülkedeki durumun gayet farkındayız.”