Lübnan Komünist Partisi: Her türlü dış müdahaleyi reddediyoruz
"Parti, siyasi veya mezhepçi güçlerin, iç güç dengesine ayar vermek veya dış güçleri ülkenin içişlerine müdahale ettirmek için bu suçtan yararlanmak isteyen tüm girişimlerini özellikle reddediyor."
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta en az 158 kişinin öldüğü patlamadan sonra Lübnan Komünist Partisi bir açıklama yayınladı.
4 Ağustos’ta Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamadan sorumlu olan siyasileri ve iktidarı protesto için Lübnanlılar sokağa çıkmıştı. Protestolar sonrasında iki Bakan ise istifasını vermişti.
Lübnan Komünist Partisi “Bu suç ihmal, yolsuzluk ve ulusal sorumluluk eksikliği konusunda sabıkalı bir siyasi otorite tarafından işlendi.” açıklamasını yaparken; Fransa’nın başını çektiği ‘akbaba siyaseti’ne de kapıların kapanmasını istedi. Partiden yapılan açıklamada “Parti, siyasi veya mezhepçi güçlerin, iç güç dengesine ayar vermek veya dış güçleri ülkenin içişlerine müdahale ettirmek için bu suçtan yararlanmak isteyen tüm girişimlerini özellikle reddediyor.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamadan bir bölüm şöyle:
“Lübnan Komünist Partisi, Beyrut limanı ve başkentin pek çok mahallesinin yıkılmasının ardından meydana gelen ve yüzlerce şehit ve binlerce yaralıyla sonuçlanan ulusal felaketi halka karşı işlenmiş büyük bir suç olarak görüyor. Bu suç ihmal, yolsuzluk ve ulusal sorumluluk eksikliği konusunda sabıkalı bir siyasi otorite tarafından işlendi.
Lübnan Komünist Partisi, sevdiklerini kaybeden tüm Lübnan vatandaşlarına ve sakinlerine başsağlığı diliyor ve bu felaketin bedelini ödeyen on binlerce vatandaşla en yüksek dayanışma biçimlerini ifade ediyor.
Bu bağlamda, partimiz aşağıdaki noktaları vurgulamaktadır:
Bu korkunç suçun sorumlusu -patlamayı yaratan doğrudan ve teknik faktörler ne olursa olsun- sadece 2014’ten günümüze kadar olan hükümetler değil, 1992’den beri kurulanlar da dahil olmak üzere bir siyasi sistemdir.
Devleti siyasi otoriterizm ve mezhepsel kayırmacılığın bir aygıtı haline getiren tüm siyasi sistem, böyle bir suçun gerçekleşmesinin önünü açmıştır.
Dahası, siyasi gündemleri her zaman dışa bağlı olan ülkenin tüm mezhepçi siyasi hizipleri, ülkemizi uluslararası müdahaleler, özellikle de ABD’nin iç siyasi meselelerimize müdahalesi için verimli bir saha haline getirmiştir.”
GEÇİŞ HÜKÜMETİ
“Bu gündemler, devletin son felaket de dahil olmak üzere halkın gerçek ihtiyaçlarını ele almasını ve bunlara göre hareket etmesini zorlaştırdı. Bu bağlamda, mevcut ekonomik ve mali kriz, korona salgınına karşı en basit kamu hizmetlerinin sağlanamaması ile elektrik ve yakıt krizinin şiddetlenmesi de felaketin parçalarıydı, fakat korkunç Beyrut Limanı patlamasıyla doruğa çıktı.
Lübnan Komünist Partisi, mezhepçi siyasi sistemin devletin ve halkın bölgedeki Amerikan-Siyonist projeye direnmesini zorlaştırdığını ve kurulduğundan beri yapılan tüm ulusal fedakarlıklara değecek bir ülke inşa edemediğimizi düşünmektedir.
Partimiz, reform isteyen gruplar ve örgütler için şu anda önceliği, hükümeti devirmek ve yerine bakanlarının ülkenin herhangi bir siyasi fraksiyonuna bağlı olmadığı yeni bir geçiş hükümeti kurmak için çabalarına katılmak olarak görüyor.
Böyle bir hükümet yeni, modern, demokratik ve ulusal bir devlet inşa etmek için en önemli önceliktir. Ancak böyle bir devlet, ülkemizin halen karşı karşıya olduğu üç krize hitap edebilir: Sürmekte olan ekonomik çöküş, koronavirüs salgınıyla sağlığa verdiği zararlar ve Beyrut Limanı patlamasının etkileri.”
MEZHEPSEL VE BÖLGESEL ÇEKİŞMELER TEŞVİK EDİLİYOR
“Bu bağlamda parti, Lübnan halkı olarak bugün geri dönüşü olmayan tarihi bir kavşakta olduğumuzu ve limandaki patlamanın yeni bir siyasi dönüm noktasında olduğumuzu doğrulamaktadır. Bu, siyasi sistemi yenilemek ve yeni bir sosyal sözleşmeye zemin hazırlamak için bir fırsat olabilir.
Lübnan Komünist Partisi, bu ulusal felaketten faydalanma ya da etkisi ve sonuçlarını ulusal yönler dışında yönlendirme girişimlerini reddetmektedir. Bu bağlamda, halk dayanışma kampanyaları ve bu kampanyalardaki yüksek insancıllık ve gönüllülük anlayışı, Lübnan’ın geleceğini inşa etmenin temeli olmalıdır.
Yeni kurulan bu ulusal bağa duyulan ihtiyacı vurgulamak yerine, bazı güçler bu olayı mezhepsel ve bölgesel çekişmeyi teşvik edecek şekilde kullanıyorlar. Zaman, herhangi bölücü, ırkçı veya dışlayıcı söylemin değil, birlik ve ulusal dayanışmanın zamanıdır.”
HER TÜRLÜ DIŞ MÜDAHALEYE RED
“Parti, siyasi veya mezhepçi güçlerin, iç güç dengesine ayar vermek veya dış güçleri ülkenin içişlerine müdahale ettirmek için bu suçtan yararlanmak isteyen tüm girişimlerini özellikle reddediyor.
Lübnan Komünist Partisi, iktidar sistemine duyulan güvensizliğin ışığında, gerçeği açıklığa kavuşturmak ve sorumluları tespit etmek için siyasi otoriteden bağımsız bir sivil soruşturma komitesi kurulmasını talep ediyor.
Böyle bir soruşturma, suçun kimin sorumluluğunda olduğunun öğrenilmesi ve kötü yönetimin ihmallerinden dolayı sorumlu olabilecek tüm kişilerin/varlıkların tanınması için son derece gereklidir.
Bu bağımsız sivil komite, Lübnanlıların hakikate ve hesap verebilirliğe ulaşmalarının garantisi olacaktır; profesyonellikleri ve bağımsızlıkları ile tanınan ulusal ve yasal figür ve kurumları içermelidir ki bunların çoğu 17 Ekim ayaklanmasına büyük ölçüde dahil olmuştur.”
MACRON’UN ZİYARETİ
“Parti, bu komitenin önyargı, belirsizlik ve küreselleşmeden uzak şekilde, Lübnanlıların kolektif bir biçimde soruşturmaya ve yargıya hakim olmalarını garanti altına alacağına inanmaktadır.
Lübnan Komünist Partisi, Fransa Cumhurbaşkanı’nın ziyaretini de, siyasi sisteme ve onun meşrulaştırılmasına yönelik uluslararası desteğin yenilenmesinin bir sinyali olarak görmektedir.
Geçtiğimiz 30 yıl boyunca diğer yabancı güçler gibi Fransa da, yozlaşmış siyasi sistemi destekledi. Bu güçler, yozlaşmış siyasi gruplar tarafından kontrol edilen ve yönetilen devlet kurumlarını doğrudan finanse ediyordu ve Paris I, II ve III konferanslarında bunlara doğrudan finansman sağladılar.
Ayrıca Fransız yetkililer, Özgürlük Savaşçısı George İbrahim Abdallah’ı hapishanede tutmaya devam ediyor. Fransa, Fransız yargısının verdiği tüm kararları ihlal ediyor ve ABD yönetimi ve Siyonist oluşumun baskılarına boyun eğiyor.”
“Lübnan Komünist Partisi, Lübnan vatandaşlarını, ülkenin içinden geçtiği tüm zor koşullarda bir güvenlik sübabı olduğu kanıtlanan yurtseverliklerine bağlı kalmaya çağırıyor.
Parti, modern bir yurttaşlık devleti inşa etme görevinin, yabancı güçlerin konumlarını güçlendirecek ve Lübnan’ın içişlerine müdahale etmeleri için araçlar ve kaynaklar sağlayacak diğer tüm girişimlerin önünde olduğuna inanıyor. (Yabancı güçlere yönelik) Bu tür çağrılar, devlet kurumlarını parçalamak için verimli bir alan sağlayacak ve ulusal egemenliği baltalayacaktır.
Dahası, yabancı güçlere ülkemizin topraklarında bir manda yönetimi oluşturma çağrıları, her zaman siyasi elitler tarafından kullanılan, onları güçlendirici unsurlardan biri olmuştur; siyasi sistem her zaman yabancı güçlerin meşruiyetinden yararlanmıştır.”
ACİL MALİ TAZMİNAT
“Öte yandan, Lübnan Komünist Partisi birçok ülke, kuruluş ve Lübnan diasporası tarafından sağlanan ayni katkıları, tıbbi malzemeleri ve lojistik malzemeyi takdir ve kabul etmektedir.
Bu küresel yardım için minnettarız. Bu katkılar, kriz zamanlarında, Lübnan Komünist Partisi’nin dünyanın dört bir yanındaki sol partilerle olan bağları aracılığıyla her zaman güçlendirmeye çalıştığı küresel insani yardım için doğru bir temel oluşturuyor.
Parti, etkilenen herkes için acil mali tazminat çağrısında bulunmaktadır. Lübnan Komünist Partisi, yetkilileri otellerde ve boş apartmanlarda evsizlere barınak sağlamaya çağırmaktadır.
Partimiz, ayrıca, patlamadan etkilenen herkes için mali, sağlık ve sosyal yardım sağlanması ve Beyrut ile komşu belediyelerde ikamet edenlerin vergilerden, belediye harçlarından, elektrik ve su faturalarından muaf tutulması çağrısı yapmaktadır.
Mevcut aşamayı gerçek bir demokratik değişim aşaması olarak gören Lübnan Komünist Partisi, resmi makamların ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü üzerinde herhangi bir kısıtlama getirme girişimini kesinlikle reddetmektedir.
Bu bağlamda parti, ilan edilen “olağanüstü hal”in önemini görmekte ancak kalıcı bir tedbir olarak tutulma niyeti konusunda yetkilileri uyarmaktadır.”
ÜYELERE ‘HAZIR OLUN’ ÇAĞRISI
“Lübnan Komünist Partisi, 17 Ekim ulusal ayaklanmasının güçlerini, sokağa nabzını geri kazandırmaya ve alternatif programını önererek iktidardaki otoriter sistemle çatışmayı yükseltmeye çağırmaktadır.
Bu nedenle, 17 Ekim şemsiyesi altında faaliyet gösteren tüm siyasi gruplar el ele vermeli ve ayaklanmanın bir sonraki dalgasının örgütlenmesine öncülük edecek birleşik bir siyasi çerçeve oluşturma çabalarını ortaklaştırmalıdır.
Buna paralel olarak Lübnan Komünist Partisi, tüm üyelerini yaralılara destek sağlamak, çevredeki molozları kaldırmak, temizlemek ve yerlerinden edilenlerin barındırılmasını için çalışan yardım organizasyonlarıyla birlikte hareket etmeye çağırmaktadır.”
Son bir not olarak, Lübnan Komünist Partisi, üyelerini ve destekçilerini, ana hazır olmaya çağırmakta ve onlardan bu hassas aşamada mümkün olan en yüksek düzeyde siyasi ve örgütsel hazırlığını yapmasını talep etmektedir.
Ayaklanmanın siyasi hedeflerine ulaşmak ve değerleri çağdaşlık, özgürlük, demokrasi ve sosyal adalete dayanan bir ülkeye, yeni Lübnan’a en hızlı geçişi güvence altına almak için bu son derece önemlidir.”