MEB kitapçığında şimdi de 'bıyıklılar iyi, bıyıksızlar sapık' algısı
Başörtülüler iyi, başı açıklar kötü görsellerinden sonra şimdi de bıyıklı erkekleri iyi bıyıksızların sapıklığın anlatılmasında örnek çizimlerde kullanıldığı ortaya çıktı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın dağıttığı kitapta çocuklara cinsel istismar ve şiddet uygulayan kadınların başı açık, şefkat gösteren kadınların ise türbanlı olarak resmedildiği görülmüştü.
Başörtülüler iyi, başı açıklar kötü görsellerinden sonra şimdi de bıyıklı erkekleri iyi bıyıksızların sapıklığın anlatılmasında örnek çizimlerde kullanıldığı ortaya çıktı. MEB, ‘Rehber öğretmenlere verilen bir eğitim, kitapların okulla öğrenciyle ilgisi yok” diye savunsa da, rehber öğretmenlerden bu görselleri çocuklara göstererek, ‘İyi ve kötü dokunuşu’ tanımlayabilmeleri için gülen ve kızgın yüz emojisi yapıştırması istendiği ortaya çıktı.
Başörtülü kadınları iyi başı açık kadınları kötü gösteren tartışma yaratan kitapla ilgili Bakanlık, “algı operasyonu” yapıldığı savunulmuş; ancak soruşturma da başlatmıştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM’ne kitapla ilgili Bakan Ziya Selçuk’un cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.
Öğrencilere bıyıksız yetişkin görselleri kullanılarak iyi ve kötü dokunuşu görsellerin altına gülen ve kızgın emojiler yapıştırarak işaretlemeleri isteniyor. Bu da aslında MEB’in bu kitaplar okullara zaten gitmiyor sadece rehber öğretmenlere verilen bir eğitim savunmasını çürütüyor.
MEB’in rehber kitabında bıyıklılar iyi bıyıksızlar sapık algısı yaratılıyor.
‘BIYIKLILAR İYİ, BIYIKSIZLAR SAPIK
Sözcü’den Sultan Uçar’ın aktardığına göre CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Çocuklarımızın üzerinde herkesin elini çekmesi gerekiyor. Vakıf ve cemaat yurtlarında çocuklarımızın cinsel istismara uğradıkları ne yazık ki; mahkemelerin aldığı ağır mahkumiyet cezalarıyla da tescillenmiştir.
Bunlarla mücadale etmek gerekirken, MEB’in rehber öğretmenler aracılığıyla tüm okullara bu çirkin tabloyu yansıtıyor. Bunu yaparken de bir algı daha yaratarak; toplumdaki insanları, kıyafetleri, giyim tarzları, kişisel tercihi olan başörtülü/başı açık ya da bıyıklı/bıyıksız olup olmama seçimi üzerinden iyi insan veya sapık diye ayrıştırıp, toplumda bölünmeye yol açıyorlar. Çok tehlikeli bir durum var” ifadeleriyle skandalı Meclis gündemine taşıdı.
“Meclise soru önergesi verdik. Bu kararın Saray Eğitim Bakanlığı mı? Yoksa Türkiye Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı’nca mı yapıldığını sormaya devam edeceğim? Eğitimdeki şu anda toplumda kabul görmeyen bu tarz uygulamaların kararının sarayda kurulan ama sorumluluğu üstlenmeyen, “Gizli Saray Eğitim Bakanlığı’nca alındığını düşünüyoruz. Böyle değil de eğer Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bilgisi dahilinde yapılıyorsa, bunun vehameti topluma açıklanmak zorundadır” ifadeleriyle skandalı Meclis gündemine taşıdı.
MUTLU YÜZ, ÜZGÜN YÜZ TESTİ!
Skandal kitapçıktaki cinsel istismarla ilgili o anlatımlar şöyle;
“Sevgili çocuklar, bugün, karşılaşabileceğimiz iyi ve kötü dokunuşlardan bazıla rının neler olduğunu ve kötü dokunuşlar karşısında neler yapmamız gerektiğini öğreneceğiz. Şimdi size bazı resimler göstereceğim. Göstereceğim resimdeki davranış/dokunuş iyi ise, o resmi tahtadaki/panodaki mutlu yüz resminin altına yapıştıracağız; kötü ise, tahtadaki/panodaki üzgün yüz resminin altına yapıştıracağız” der.
“Öğretmen; Elindeki, iyi ve kötü dokunuşları içeren resimli olay kartlarından birini rastgele çekerek öğrencilere gösterir ve “Çocuklar, bu resimde ne görüyorsunuz?” diye sorar. Öğrencilerden cevapları aldıktan sonra, görselin doğru anlaşıldığından emin olmak için, kendisi de resimde ne olduğunu açıklar. Daha sonra “Peki, bu resimdeki dokunuş sizce iyi dokunma mı, kötü dokunma mı?” diye sorar”
Kitapçıkta yer alan çizimlerde bıyıksız olan erkekler taciz örneklerinde bıyıklı erkekler ise şevkat örneklerinde kullanıldı.
“Doğru resimleri mutlu yüz görselinin altına, yanlış resimleri de üzgün yüz görselinin altına yapıştırır. Daha sonra, “Sevgili çocuklar, (gülen yüzün altına yapıştırılan resimleri göstererek) burada gördüğünüz davranışlar/dokunuşlar gibi iyi dokunuşlarla karşılaşmak bizi mutlu eder, güvende ve iyi hissetmemizi sağlar. Hem kendimizin hem de başkalarının mutlu ve güvende hissetmesi için doğru davranışlar (iyi dokunuşlar gibi) göstermeliyiz. Yanlış davranışlarla (kötü dokunuşlar gibi) karşılaştığımızda ise, kendimizi mutsuz, kötü hissederiz ve güvende hissetmeyiz”
“Kötü dokunuşlarla karşılaşırsak, kendimizi nasıl koruyacağımızı bilmeliyiz.” der ve devam eder: Bunlar gibi (üzgün yüz altındaki resimleri göstererek) kötü dokunuşlarla karşılaştığımızda öncelikle ‘Hayır, dur!’ demeliyiz ve hemen oradan uzaklaşıp kaçmalıyız. Haydi bakalım, hep birlikte yüksek sesle ‘Hayır, dur!’ diyelim.” der ve birkaç kez ‘Hayır.’ deme çalışmasını yaptırır. Kötü dokunuşların başka neler olabileceğine dair örnekler verir (Hiç kimse sizin özel bölgelerinize dokunamaz ve bakamaz; sizin, onun özel bölgelerine bakmanızı ya da dokunmanızı isteyemez”
“Çocuklar, tanımadığımız kişilerin bize dokunması kendimizi kötü hissettirebilir. Bize dokunanlar tanıdığımız kişiler bile olsa, bizi rahatsız eden, canımızı yakan, mutsuz hissettiren tüm dokunuşlar kötü dokunuşlardır. İyi dokunuş ise, sizi rahat, güvende ve mutlu hissettiren dokunuşlardır. Özel eğitime ihtiyacı olan, zihinsel yetersizlikteki bazı çocuklar, cinsel dürtüleri ve ilgiye olan meraklarından dolayı kötü dokunuşlardan bile mutluluk duyabilir. Bu öğrenciler için kötü dokunuşlar anlatılırken özel bölgeleri göstererek vücut şemalarından faydalanılabilir. Gerekirse öğrenciyle bireysel olarak bu bölgelerin neler olduğu çalışılabilir”
Cinsel istismarla ilgili bölümde kitapta öğretmenin yapması gerekenler şöyle anlatıyor;
*Çocukların ifadelerine ve verdikleri bilgilere dikkat edilir.
*Şüphe duyulduğunda, hiç zaman kaybetmeden rehberlik servisine iletilir.
*Rehber öğretmen yoksa, RAM (Rehberlik ve Araştırma Merkezi)’a bilgi verilir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın doğal afet, terör ve cinsel istismar gibi olaylar karşısında psikolojik destek sağlamak amacıyla başlattığı, “Psikososyal Önleyici Destek Programı” kapsamında hazırlanan kitapta başı açık kadınların çocuklara şiddet ve istismar uygularken, türbanlı kadınların ise şefkat gösterirken resmedildiği ortaya çıkmıştı: