Mısır’da İhvan'cı, Suriye ve Irak’ta IŞİD'ci, Afrin’de ÖSO’cu
Mısırlı bir İhvancı 2014 yılında ülkesinden Türkiye’ye geldi, sınırdan elini kolunu sallayarak geçti ve Suriye’de IŞİD’e katıldı. Suriye ve Irak’ta faaliyet gösterdikten sonra 2016’da IŞİD’den ayrılarak “ÖSO”cu oldu ve 2018’de yine “ÖSO”cu kaçakçıların yardımıyla Türkiye’ye geçmek isterken yakalandı.
Ahmed Hüseyin İbrahim Muhammed adlı Mısırlı cihatçının 2014-2018 yıllarını kapsayan hikâyesi, cihatçı örgütler arasında bir fark olmadığını, “ılımlı” ve “radikal” ayrımının bir efsaneden ileri gitmediğini gösterir cinsten.
Sendika.Org, 17 Kasım 2018’de Kilis sınırında yakalanıp, 19 Kasım 2018’de tutuklanan Mısırlı cihatçının, dava dosyasına ulaşırken, son derece çarpıcı bilgiler gün yüzüne çıktı.
Mısır’da Müslüman Kardeşler (İhvan) üyesiyken, 2013’te Mursi’nin iktidardan indirilmesi sonrası IŞİD’le temasa geçen Ahmed Hüseyin İbrahim Muhammed’in, Kahire-İstanbul-Antep yolculuğuyla başlayıp Suriye ve Irak’ta IŞİD saflarında savaşmasıyla devam eden, ardından IŞİD’den kaçıp “ÖSO”cu olması ile süren 4 yıllık hikâyesi şöyle:
3 Temmuz 2013: İhvan üyesi Ahmed Hüseyin İbrahim Muhammed, Sisi darbesine karşı yapılan gösterilere katıldı. Gösteriler sırasında bacağından vurularak yaralandı. Hapse girmemek için ülkeyi terk etme kararı oldu. Bu süreçte, kendisi gibi İhvan üyesi olan dayısının oğlu Amr Abdülaziz Muhammed İbrahim ile birlikte, Mısır vatandaşı “Ebu Muhammed” kod adlı IŞİD üyesi Halid’le temasa geçti ve IŞİD’e katılmak istediklerini söyledi.
20 Eylül 2014: Dayısının oğlu Amr Abdülaziz Muhammed İbrahim ile birlikte ailelerini ülkelerinde bırakarak Kahire’den uçakla İstanbul’a geldi. Ardından IŞİD’in “sınır emiri” İlhami Balı ile telefonda görüştü. Balı, ona Antep’e gelmelerini söyledi ve aynı gün uçakla Antep’e geçti.
21 Eylül 2014: Yine Balı’nın yönlendirmesiyle Şirehan Oteli’ne giderek burada bir gece kaldı. Balı, ertesi gün bir taksi göndereceğini ve bu taksiyle Suriye sınırına gideceklerini söyledi.
22 Eylül 2014: Otelden bir ticari taksiyle Suriye sınırında bulunan Kilis Elbeyli’ye bağlı Çangallı köyüne götürüldü. Burada kendisi ve dayısının oğlu dışında Tunus, Suudi Arabistan ve Mısır vatandaşı 14 kişiyle birlikte havanın kararmasının ardından Suriye’nin El-Rai kasabasına bağlı Bablemun köyüne geçti. Bablemun’da onları İlhami Balı karşıladı ve aynı gün sınırı geçtiği kişilerle birlikte Cerablus’a gönderildi. Kendisine “Ebu Hamza”, dayısının oğlu Amr Abdülaziz Muhammed İbrahim’e ise “Ebu Abdullah” kod adı verildi.
Ekim 2014: Cerablus’ta bir ay geçirdikten sonra kendisi ve dayısının oğlu ile 21 Mısırlı ve 2 Libyalı dahil toplam 24 militan Suriye-Irak sınırında bulunan ve Irak’a bağlı El-Kaim bölgesine gönderildi. Burada bir ay boyunca şeri eğitim aldı.
Kasım 2014: Şeri eğitim sonrası El-Kaim’den El-Rava’ya gönderildi ve burada askeri eğitim aldı. El-Rava’dan Hit kentine gönderildi ve burada Irak ordusuna karşı bir hafta savaştı. Ardından tekrar El-Rava’ya geçti.
20 Aralık 2014: Dayısının oğluyla ile birlikte eşleri ve çocuklarını Mısır’dan getirmek için İlhami Balı’dan izin istedi. Balı’nın izin vermesinin ardından kendi eşi ve çocukları ile dayısının oğlunun eşi Nebile Ahmed Abdülmecid Muhammed ve çocuğu Kahire’den uçakla İstanbul Atatürk Havalimanı’na geldi. Aynı gün içerisinde Antep’e gelip, buradaki IŞİD militanlarının yardımıyla Suriye’nin El-Rai kasabasına geçirildiler. Irak’ın Hit bölgesinden Suriye’nin El-Rai kasabasına gelerek ailelerini aldılar.
Şubat 2015: El-Rava’dan Suriye’ye bağlı Ebu Kemal’e geçti ve dayısının oğluyla birlikte kentin emniyetinden sorumlu oldular.
Nisan 2015: Dayısının oğlu Amr Abdülaziz Muhammed İbrahim ile Irak’ın Hadise kentine geçti ve burada Haşd el-Şaabi milisleriyle yaşanan çatışmalara katıldı. Amr Abdülaziz Muhammed İbrahim buradaki çatışmalarda öldürüldü. Ardından “IŞİD’den kaçma arayışı içerisine” girdi.
Haziran 2015: “ÖSO” bünyesinde yer alan, İhvan bağlantılı Feylak’uş Şam (Şam Kolorduları) mensubu Ebu Hasan kod adlı kişiyle temasa geçti. Daha önceden tanıdığı Ebu Hasan’ın yönlendirmesiyle IŞİD’den ayrılıp “ÖSO” kontrolünde bulunan bölgeye geçme kararı aldı.
IŞİD’in bu dönemde örgüt adına istihbarat toplaması için onu Mısır’a göndermek istedi, ancak polis baskısından korktuğu için bunu kabul etmedi.
Temmuz 2016: Bir kaçakçı ile anlaşarak eşi ve çocuklarıyla birlikte Azez’e kaçtı. Feylak’uş Şam mensubu Ebu Hasan kendilerini karşıladı ve onları IŞİD’den kaçan başka örgüt mensuplarının bulunduğu bir eve yerleştirdi.
Eylül 2016: Dayısının oğlunun eşi ve çocuklarını da Azez’e getirtti.
Nisan 2017: Eşi ve çocukları ile dayısının oğlunun eşi ve çocukları Azez’den Türkiye’ye geçiş yaptı ve yaklaşık bir yıl Antep’teki bir sığınmacı kampında kaldılar. Mayıs 2018’de ise Türkiye’den Mısır’a sınır dışı edildiler.
Bu süreçte IŞİD üyeliğinden 5 ay hapis yattığını söyleyen Ahmed Hüseyin İbrahim Muhammed, hapisten çıktıktan sonra Azez’de “ÖSO” bünyesindeki Şam Cephesi’ne katıldığını ve Afrin bölgesinde YPG’ye karşı nöbet tuttuğunu söylüyor. Mısırlı cihatçı, bu sürece dair “Afrin’de Türk askerine yardım ettim” ifadelerini kullanıyor.
“ÖSO” bünyesindeki örgütlerden Sultan Murat Tugayı mensubu Ebu Faruk Sem’u adlı kişiye 1500 dolar vererek 17 Kasım 2018’de Türkiye’ye geçiş yaptığını ifade eden Ahmed Hüseyin İbrahim Muhammed, Kilis sınırında Türk askerleri tarafından yakalandı.