Moskova'da Suriye hakkında yapılan anlaşmanın ayrıntıları ortaya çıktı
Moskova'da çağrı ile toplanan Demokratik Suriye Meclisi ve Halkın İradesi Partisi arasında anlaşma imzalandı.
Moskova’da Demokratik Suriye Meclisi ve Halkın İradesi Partisi arasında imzalanan ve “Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde siyasi çözüme” vurgu yapılan müzakere maddelerinde, “Kürt halkının anayasal haklarına uygun olarak demokratik ve adil çözümler bulunması gerektiğine” dikkat çekildi.
Resmi davet üzerine Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ahmed başkanlığındaki heyet, Moskova Platformu’nda yer alan Suriye Halkın İradesi Partisi ile siyasi müzakere anlaşması imzaladı.
Demokratik Suriye Meclisi ve Halkın İradesi Partisi, bugün Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısının ardından Suriye’de siyasi çözüme ilişkin bir müzakere imzalandı.
lham Ahmed burada “Aslında sürekli görüşme ve toplantılar oluyordu ancak ilk defa böyle resmi açıklama yapılan bir görüşme oldu. Bunu çok önemli bir adım olarak görmeliyiz. Kürt davası çoğu zaman kullanılan bir kart oluyor. Ancak bu defa çözüm niyetlerini gösterdiler” açıklamasını yaptı.
Moskova’da gerçekleşen bu görüşmenin, ABD’nin Suriye Temsilcisi Jammes Jeffrey’in Ankara ziyaretine denk gelmesi dikkat çekti.
Suriye halkının maruz kaldığı ölüm, tutuklanma, kaçırılma, göç ve diğer trajedik durumların yanı sıra ülkenin tüm altyapısını yerle bir olduğu ve bu krize bir son vermek için “tüm demokratik ulusal güçlerin birlikte harekete geçmesi gerektiğine” dikkat çekilen metinde, iki tarafın tarihi sorumlulukları gereği ülkede siyasi, ekonomik ve toplumsal değişim için bir araya gelerek bir müzakere imzaladığı belirtildi.
Müzakerenin temel maddeleri şunlar:
“1- Yeni Suriye, toprağı ve halkı ile bir bütündür. Yeni Suriye, demokratik ve eşitlikçidir ve toplumsal adaleti barındırır. Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Türkmen, Ermeni ve Çeçen halklarıyla gurur duyar. Çok renkliği zenginlik olarak görür ve bu toplumsal birlikteliği güçlendirir. Demokratik anayasa, adem-i merkeziyetçi yönetim, halkın iradesini ülkenin her noktasında adilce temsil eder. Ayrıca dışişleri, savunma ve ekonomi gibi temel çalışmalar, ortak bir şekilde yürütülür.
2- Suriye krizini sona erdirmenin tek yolu siyasi çözümdür. Bir bütünen halkın egemenliğine ve halkların diyalog yoluyla kendi kaderlerini tayin etme hakkına dayanan bir çözümdür. Bu bağlamda, her iki taraf da Cenevre Bildirgesi’nin uygulanması ve DSM dahil muhalefet partilerinin Suriye’deki siyasi reform sürecine katılmasını ön gören 2254 sayılı kararın uygulanmasını destekleler.
3- Suriye’de Kürt meselesinin uluslararası kanun ve yasalar çerçevesinde Kürt halkının anayasal haklarına uygun şekilde demokratik ve adil bir çözümler bulunmalıdır. Suriye’deki bütün bileşenlerin ulusal hakları, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde korunmalıdır.
4. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin varlığı ülkenin içinde bulunduğu durum gereği bir zorunlu ve gereklidir. Özerk yönetimin olumlu ve olumsuz tüm tecrübelerinden yararlanılmalı ve toplumsal idarede esas alınmalıdır. Özerk Yönetim, Suriye’nin toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve kamu yönetim sistemini güçlendirmek için ulusal düzeyde ve Suriye halkı arasında uzlaşma çerçevesinde geliştirilmelidir.
5. Ulusal bir yapı olan Suriye ordusu, sadece askeri alan ile ilgilenir, siyasete karışamaz. Terörle mücadelede ciddi bir rol oynayan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) de, uzlaşma temelinde ve uygun bir mekanizma ile bu kuruma dahil edilmelidir.”
Rudaw‘ın aktardığına göre, metinde, yukarıda belirlenen maddeler kapsamında tarafların, genel siyasi esaslar temelinde doğrudan çalışma ve işbirliğini güçlendirme konusunda anlaştığına vurgu yapıldı.
Taraflar ayrıca DSM’nin siyasi sürece katılımını sağlamak ve Suriye anayasa komitesine yer alabilmesi için ortak çalışma yapılması gerekiğini belirtti.