Nasrallah: Patlamada rolü olan herkes en adil cezayı almalı
Nasrallah, Beyrut'taki patlamaya ilişkin "Hangi mezhepten, dinden ve gruptan olursa olsun, büyük küçük rolü olan herkes, hakikat ve adalet ışığında, en adil cezayı almalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, salı günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yaşanan yüzlerce insanın ölümüne ve binlercesinin yaralanmasına yol açan patlama ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bazı kesimlerin patlamadan sonra Hizbullah’ı hedefe koyduğunu belirten Nasrallah, suçlamalara şöyle yanıt verdi:
“Savaşta bile bazen ateşkesler olur. Böylesine herkesi etkileyen, ayırım yapmayan ve daha sebebi bilinmeyen bir felakette, insanlar yaralılarını toplarken ve felaketin getirdiği yangını söndürmeye çalışırken, ilk saatten Hizbullah hedefe konuldu.Daha ilk saatten dediler ki bu Hizbullah’ın silah deposudur. Sonra silah yerine füze deposu denildi. Yeter ki Hizbullah’ın olsun. Resmi yetkililer burada silah yoktu nitrat patladı deyince de bu sefer nitrat Hizbullah’ın demeye başladılar.”
Patlamada sorumluluğu olan herkesin en adil cezayı alması gerektiğini kaydeden Nasrallah açıklamalarına şöyle devam etti:
“Biz ölen ve yaralanan insanların bir parçasıyız. Şehitlerimiz ve yaralılarımız var. Biz ayrıca sadece bizden olan insanlara değil, bu feci patlama ile yaralanan ve ölen toplumun her kesiminden mazlum insanların tamamına aynı duygularla yaklaşıyoruz.Hala bizi bir şekilde limanla ilişkilendiriyorlar. Ben buradan açık, net ve kesin bir dille limanda ne silahımız, ne nitratımız, ne bir mermimiz ne de herhangi bir malımız olmadığını ilan ediyorum. Yarın soruşturma bitince raporda da olmayacağını görürsünüz.Velev ki bir uçak gelip bombalamış olsun, 6 yıldır orada duran bir nitrat var. İhmal, denetimsizlik ve en önemlisi yolsuzluk var. Buyrun yine yolsuzlukla mücadele. Hadi buyrun, hangi mezhepten olursa olsun, sorumlular büyük/küçük isimlerle birlikte, yargılanmalı.Soruşturma sırasında; güçlü veya zayıf, hiç kimse korunmamalı, üstü örtülmemeli. Hangi mezhepten, dinden ve gruptan olursa olsun, büyük küçük rolü olan herkes, hakikat ve adalet ışığında, en adil cezayı almalıdır. Biz bu talebi yüksekten dillendirenlerdeniz.”