Otel emekçileri isyanda: Hakkımızı nasıl ödeyeceksiniz?
Haklarını aramaya devam eden otel emekçilerinden Gazete Manifesto'ya konuşan Ayla, "Ailesi olmadığı için ve parası olmadığı için dört gün boyunca parkta bahçede yatan arkadaşımızın hakkını nasıl ödeyeceksiniz?" ifadeleri ile firmaya tepkisini gösterdi.
Salgının etkilediği turizm sektöründe emekçilerin hak arama mücadeleleri devam ediyor. Balıkesir Ayvalık’ta Bonjo Resort Otel’de taşeron olarak çalışan Tema çalışanları geçtiğimiz hafta sesini yükseltmişti. Hak arama mücadeleleri devam eden emekçilerin sosyal medya hesabından paylaştıkları görseller ile seslerini duyurmaya çalıştılar. “Hakkımızı yedirmeyeceğiz” yazılı görseller paylaşan emekçiler Gazete Manifesto’ya konuştu. Otel emekçilerinin sesini sizlerle paylaşıyoruz.
Manifesto: Merhabalar öncelikle mücadelenizde kolay gelsin diyoruz. Bir süre önce işyerinizde yaşananlarla ilgili basına yansıyanlar var. Neler söyleyeceksiniz bu konu hakkında? Sesiniz neden yükseldi?
Zehra: Bizlere destek verdiğiniz için öncelikle çok teşekkür ederiz. Biz Bonjo Club Resort otelde hizmete başladık. Öncelikle otel personeli olduğumuzu sanıyorduk. Ancak daha sonra sigortalarımızın Tema City firmasından gösterildiğini öğrendik. Otel yetkilileri bunu “aramızda görev dağılımı yaptık, maaşları ödemeyi Tema City üstlendi” şeklinde cevap verdi. Daha sonra iş sürecinin 12 aylık süreyi kapsadığını, otelin sahibi olan Şahintaş firması ile Tema City arasında “sürekli iş ilişkisinin” bulunduğunu öğrendik. Her şey buradan sonra başladı.
Önce sigorta primlerinin asgari ücret tarafından düzeyinde yatırıldığını öğrendik. Bunu yapan Tema City firmasıydı. Otel el değiştirdiği için bu sürecin normal olduğunu ve daha sonrasında düzeleceğini düşünerek hareket ettik. Ancak daha sonrasında maaşların da geç yatmaya başladığını, otelin sezon bitiminde kapatıldığını görünce sesimizi yükselttik.
“HAKSIZLIK YAPILDIĞI İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTTİK”
Ayla: Bir süre önce basına yansıyan şeyler ve sesimizin yükselmesine sebeb olan şey; maaşların ödenmemesi ve personele değer verilmemesidir. Zor şartlar altında çalışılması, hijyen kurallarının eksikliği ve çalışanların psikolojik baskı altına alınması da çabasıdır.
Aşkın Nur: Merhabalar çok teşekkür ediyoruz umuyoruz ki; bu mücadeleden galip çıkacağız. Ağustos ayında girmiş olduğum iş yerinde izinsiz ve full mesai, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık, hizmet verdik. Daha sonra bize bir anda otelin kapanacağını söyleyip “iş akdimize son verileceği” söylendi. Hizmetimizin karşılığı hakkımız olan maaşımız verilmedi.
Birçok arkadaşımız yolda, sokakta kaldı evine otostopla dönmek zorunda kalan oldu. Bonjo Club Resort Otel topu Tema City’e attı. Tema city ise faturayı otele kesti. Arada mağdur kalan bizler olduk ve hakkımızı aramak için tekrar bir araya toplandık. Şu anda mücadele içerisindeyiz. Hakkımızı alacağız.
“EMEK HIRSIZLIĞI YAPMAK İÇİN TAŞERONLUK SİSTEMİ YAYGINLAŞIYOR”
Manifesto: Anlaşılan iki şirket arasındaki anlaşmazlık sizlere yansımış gözüküyor. Turizmde taşeronluk sistemi yayılıyor. Siz neler düşünüyorsunuz bu konu hakkında?
Zehra: Taşeron firmalar, zaten maaş ödemeyen otellerin ücret yükümlülüklerinden kurtulmak için kullandıkları bir sistem. Bir otel çalışanının ortalama masrafını azaltıyorlar bu yolla. Asgari ücret düzeyinde gösteriyorlar. Bu nedenle taşeronluk sistemi asla olmamalı.
Ali Rıza: Evet, çalışanın iyi niyetini kullanıyor böylece oteller.
Aşkın Nur: Kesinlikle öyle oldu. Turizmde yayılan taşeronluk sistemi hakkında ise şunu söyleyebilirim ki genellikle para ödemeyecek şirketler taşeron tercih ediyor. Taşeron ödenekleri fazla olduğu için ödemediklerin de topu taşeron firmaya atmak için tercih ediliyor. Her halükarda olan emekçiye oluyor.
Ekrem: Evet taşeronluk sistemi her geçen gün artıyor. Nedeni ise emekçinin üzerinden kolay para kazanmak ve emek hırsızlığı yapmak. Biz emeğimizin karşılığını alamadık ama bu devranın da böyle devam edeceği anlamına gelmez. Otel ve turizm şirketleriyle mücadele vermeye devam edeceğiz.
“İŞ BULAMAMA KORKUSU EMEKÇİLERİN SUSMASINA NEDEN OLUYOR”
Manifesto: Salgından en çok etkilenen sektörlerden birisiniz. Ancak turizm sektöründe emekçilerin yer yer tepki göstermesi haricinde genel bir kabullenmişlik hakim. Sizi mücadele etmeye iten şey neydi?
Aşkın Nur: Biz işçiyiz, emekçiyiz. Hizmet verip karşılığını almayı bekleriz. Bize işten çıkarken ödemelerin yapılacağı söylendi ve oyalandık. Daha sonra sizin söylediğiniz gibi iki şirket arasında kaldık. Ödemelerimiz yapılmadı. Ağustos ve Eylül ayı boyunca ettiğimiz hizmet hiçe sayıldı. İnsanlar evlerine ekmek parası götürme ümidiyle girdiği işyerinden evine dönmek için bile para alamadı, sokakta kalan emekçi arkadaşlarımız oldu. Şirketi aradığımızda telefonlarımıza bakılmadı. Biz de birlik olup mücadele etmeye karar verdik ve hakkımızı yedirmeyeceğiz.
Ekrem: Emekçilerin tepki vermeme nedeni kendilerini otele ve taşeron firmaya karşı güçsüz ve sahipsiz hissetmesi işlerinden olma korkusu çalıştığı yerden çıkarsa iş bulamama korkusu hakim ama bizim sesimizin çıkmasının sebebi verilen emeklerin karşılığının alınmaması bizler alın teri döküyoruz ama karşılığında emeğimizin karşılığını alamıyoruz.
“PARKTA YATAN ARKADAŞIMIZIN HAKKINI NASIL ÖDEYECEKSİNİZ?”
Manifesto: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?
Ayla: Her şeyi anlıyoruz ama tek bir şeyi gerçekten iki firmaya sormak istiyoruz: Ailesi olmadığı için ve parası olmadığı için dört gün boyunca parkta bahçede yatan arkadaşımızın hakkını nasıl ödeyeceksiniz? Bunun cevabını iki firmadan almak istiyoruz.