Rojava'da PYD ve ENKS, ABD ve Fransa'nın arabuluculuğunda 'birlik' görüşmeleri yapıyor
Rojava’da Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasındaki ittifak arayışları için 'birlik' görüşmeleri yapıldığı iddia edildi. İttifak görüşmeleri ise Fransa ve ABD hamiliğinde sürüyor.
Rojava’da Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasındaki ittifak arayışları için ‘birlik’ görüşmeleri yapıldığı basına yansıdı. İttifak görüşmeleri, Fransa ve ABD hamiliğinde sürüyor. İddiaya göre Suriyeli Kürt partiler Esad yönetimine ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na karşı ortak tutum belirlemek amacıyla bir heyet kurma konusunda da anlaştılar. ABD’nin Haseke’deki üssünde görüşmelere ev sahipliği yaparken; hem ABD hem de Fransa ‘birlik’ için yoğun çaba sarf ediyor.
Bölgedeki basından kaynaklar, Mayıs ayı başında ABD’nin sömürge valisi William Roebuck ve Yardımcısı Emily Brandt başkanlığında bir heyetin Rojava’ya gelerek, 8 siyasi parti temsilcisi ile bir görüşme yaptığını yazmıştı. Buna göre, Suriye Demokratik Güçler (SDG) yöneticisi Mazlum Abdi’nin başlattığı inisiyatiften hareketle PYD ile ENKS’nin de dahil edildiği birlik projesi için ABD garantörlüğünde toplantı yapılmıştı.
Ardından Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan bir heyetin de, Rojava’ya gelerek; bölgedeki Kürt güçler arasındaki uzlaşma konusunu görüştüğü yazıldı. Fransız heyet de 5 partinin yöneticilerinden oluşan ve Suriye Kürt Ulusal İttifakı (Hevbendi) olarak adlandırılan heyetle uzlaşma görüşmelerini gündemine aldı.
‘SİYASİ BİRLİK SAĞLANDI’
7 Mayıs tarihinde Rudaw‘da çıkan habere göre, ENKS ve PYD’nin siyasi konularda anlaşmaya vardığı, görüşmelerin ise askeri ve idari konularda da anlaşma sağlamak üzere süreceği yazıldı.
Haberde, Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) ile Demokratik Birlik Partisi (PYD), bir süredir gerçekleştirdikleri görüşmelerin sonucunda siyasi konularda nihai anlaşmaya vardığı yazılırken; bu siyasi başlıklar da “Rojava’nın geleceği, Suriye hükümeti ve muhalefete karşı ortak tavır ve komşu ülkelerle ilişkiler olarak” sıralandı.
Haberde, ABD’nin ve Fransa’nın arabuluculuğu da teyit edildi.
‘Siyasi uzlaşı’ ve ‘birlik görüşmeleri’ haberlerine ise kısa süre sonra Suriye Devleti’nin özerk yönetimle diyalog kurmadığı haberleri eşlik etti. “Kuzey Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eş Başkan Yardımcısı” Bedran Çiya Kurd, Rudaw‘a Suriye hükümetinin Özerk Yönetim ile diyalog kurmayı resmi bir şekilde reddettiğini ifade etti.
Haberde Kurd’un, Suriye yönetiminin mevcut anlayışla hiçbir tarafla müzakerelerde bulunmaya hazır olmadığını belirterek, “Şam yönetimi 2011 öncesindeki duruma dönerek sorunları askeri ve güvenlik önlemleriyle çözmek istiyor. Bu şekilde muhaliflerini bertaraf etmek istiyor” dediği yazıldı. Taraflar arasındaki ‘müzakere’ arayışlarına dair ise “Maalesef Şam yönetimi bu konuda olumlu bir yaklaşım göstermiyor” dediği kaydedildi.
Kurd son olarak, bölge ve uluslararası güçlerden Suriye’deki siyasi sorunların çözümü için ortak bir iradeye sahip olmaları ve müzakerelerin başlaması için Şam hükümetine baskı yapmalarını isteyerek; “Şam yönetiminin uluslararası toplumun çelişkili tutumunu fırsata dönüştürerek çözümsüzlük siyasetinde ısrar ettiğini” belirtti.
“KÜRT GÜÇLER UZLAŞTI”
Suudi Arabistan basınından Şarkul Avsat ise dün Suriye’deki Kürt güçlerin 5 siyasi ilke üzerinde uzlaştığını servis etti.
Haberde, Kürt güçlerin Suriye’nin kuzeydoğusunda, ABD ve Fransa’nın da desteğiyle beş siyasi ilke üzerinde uzlaştığı söylendi. Uzlaşılan ilkeler ise, ‘Suriye, tüm oluşumların haklarını garanti eden federal bir hükümet sistemine sahip egemen bir ülkedir’ ve ‘Kürtler, ulusal davalarını çözmek için tam jeopolitik birliğe sahip bir millettir’ şeklinde sıralandı.
Uzlaşı maddeleri arasında, ‘uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalar uyarınca meşru ulusal hakların anayasal olarak tanınması’ ve ‘tüm siyasi partileri, akımları ve Suriye’deki Kürt topluluğunun temsilcilerini temsil eden bir Kürt merci oluşturulması’ gibi taleplerin olduğu da yazıldı.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Danışmanı William Roebuck’ın, 3 kez geçtiğimiz dönemde 4. olarak ise Mayıs ayı başında Demokratik Birlik Partisi (PYD) liderliği ve muhalif Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) başkanlığı ile ABD’nin Haseke’deki üssünce doğrudan görüşmeler gerçekleştirdiği ifade edildi. Roebuck’ın ayrıca Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi partilerinin yanı sıra Suriye Kürt Ulusal Birliği (HNKS) ve Suriye Kürt İlerici Demokrasi Partisi (PDPKS) temsilcileri ile bir araya geldiği söylendi.
Bir başka ‘arabulucu’ Fransa’nın da söz konusu görüşmelere dahil olduğu belirtilirken; Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan gönderilen diplomatik bir heyetin, Uluslararası Koalisyon’un Rumeylan petrol bölgesindeki askeri üssünde 5-8 Mayıs tarihleri arasında ilgili tüm taraflarla üç gün boyunca yoğun toplantılar düzenlediği yazıldı.
Bu toplantılarda tarafların, “Suriye krizine ilişkin uluslararası forumlara katılmak ve rejim ile muhalefete karşı tek bir tutum sergilemek konusunda ortak bir Kürt heyeti oluşturulması ve ortak konuların geri kalanının tartışılması amacıyla bu ayın sonunda ikinci bir toplantı turunun başlaması” konusunda siyasi uzlaşıya vardıkları ifade edildi.
Haberde Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın da, 11 Mayıs’ta “muhalif” kanattaki ENKS’den bir heyeti kabul ettiği öne sürüldü. Bakanlık yetkililerinin ENKS temsilcilerinden Fırat’ın doğusunu kontrol eden ve Ankara’nın “PKK terör örgütünün bir uzantısı” olmakla suçladığı PYD ile yapılan görüşmelerin detaylarını dinledikleri ve ENKS temsilcilerinin Türk yetkililere, ABD ve Fransa’nın Kürt siyasi oluşumların “birlik” hedeflerindeki çabalarını aktardıkları yazıldı.
Görüşmede “meselenin Suriye’nin iç meselesi olduğunu” belirten ENKS temsilcilerinin, “bu toplantılara uluslararası garantilerle katılmaya devam edeceklerine” dair söz verdikleri de basına yansıdı. ENKS temsilcilerinin görüşmede, daha sonra “muhalif” kanattaki Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) liderleriyle de resmi bir toplantı düzenlediklerini ve SMDK’nın da “kendi saflarına dahil olduğunu” açıkladıkları iddia edildi.
“PYD’YE PKK İKAZI”
Şarkul Avsat uzlaşı maddelerini şöyle servis etti:
“SMDK’nın üst düzey isimlerine göre üç ana konu etrafında dönen tartışmalı noktalar söz konusu. Bunlardan ilki PYD’nin PKK ile bağlantısını ve dış gündemlerinden ayrılması gerekliliği. İkincisi ise ENKS’ye bağlı Roj Peşmergeleri ve PYD’nin askeri kanadı Halk Koruma Birlikleri (YPG) olmak üzere iki Kürt askeri gücün varlığı.
ENKS’den üst düzey bir isime göre ikinci turun üçüncü tartışmalı noktası, 2014 yılında tek taraflı olarak ilan edilen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin geleceğiydi. ENKS, uluslararası tarafların himayesinde hizmet, güvenlik ve ekonomik zincirleriyle, içinde gerçek ortaklar olacak olan yeni bir yönetim kurulmasına bağlı kalırken, PYD bunu katılımını genişletme, tüm Kürt çerçevelerini dahil etme, koruma ve geliştirme imkanı olan bir Kürt kazanımı olarak görüyor.
Bu arada PDPKS, tüm Kürt taraflara ‘Suriye’deki Kürt kararlarının merkezileştirilmesini sağlamaya ve halkın çıkarlarını partizan ve Kürt ittifakların çıkarlarının önünde tutmaya’ çağırdı. PDPKS’den üst düzey bir yetkili, Kürt taraflar arasında yapılan görüşmelerin kapsamlı bir anlaşmaya varılmadan önce biraz daha zaman alabileceğini söyledi.”
ÇAVUŞOĞLU’NUN YPG İTİRAZI
Suudi basınında Türkiye’nin, “ne Rusya’nın ne de ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturan YPG’yi Suriye krizine siyasi bir çözüm yoluna entegre etmeye çalışarak meşrulaştırmasına izin vermeyeceğini” vurguladığı da yer aldı.
İddiaya göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’nın ve ABD’nin YPG’yi SDG veya Suriye Kürtleri adı altında Suriye siyasi sürecine dahil etmeye çalıştıklarını söyledi. Çavuşoğlu, Rusya’nın YPG ABD’nin kontrolü altına girmeden önce bu yolu izlediğini ve ilerlemeye çalıştığını belirtti. Çavuşoğlu’nun, “Burada bir devletçik kurulamayınca siyasi sisteme entegre etme işini ABD de destekledi. YPG’yi entegre etmeye çalışıyorlar” ifadelerine de yer verildi.