RÖPORTAJ | Evrim Saldıran: AKP'nin gençliğe saldırısı güçsüzlüğünün ürünü
Siyaset ilkeli yapılır, gençliğe dair yapacaksınız ötesinde onurla da yapmanız gerekir. Gençliğe borçlarınızı taksitlendireceğiz yanıtını verenler, önümüzdeki süreçte "umudun benim" demeye devam edecek; onlara sırt dönülmek zorundadır. Düzen cephesi ise şunu görmelidir, bu şekilde "yanıtlar" mücadeleyi kesmeyecektir. Gençlik yapılandırma istememiştir, gençlik eğitimin hak olduğunu söylüyor ve parasız, eşit eğitim için mücadeleyi yükseltiyor.
Eylül ayında “Parasız ve eşit eğitim için mücadele edelim!” başlıklı açıklama ile pandemi ile birleşen eğitim sorunlarına parmak basan ve taleplerini açıklayan Türkiye Komünist Hareketi Gençliği, ardından KYK borçlarının silinmesi konusunda bir çıkış yapmıştı. TKH Gençliğinden Evrim Saldıran ile eğitim başlığındaki mücadelenin başlangıçtaki köşe noktalarını ve bugününü konuştuk.
Merhaba, TKH Gençliği olarak Eylül ayının sonuna doğru “Parasız ve eşit eğitim için mücadele edelim!” başlıklı bir açıklama yaptınız. Sonrasında ise bir dizi çalışma hayata geçirdiniz. Bu süreci ve siyasi çalışmanızı bugünü de baz alacak bir şekilde değerlendirebilir misiniz?
Evrim Saldıran: Merhabalar. İlk olarak şunu ifade edebilirim, eğitim alanına dair açılan mücadele başlığı aslında birçok noktaya dokunuyor bizim açımızdan. Ülkeden, komünist siyasetin ihtiyaçlarından, Türkiye’de önemli bir geleneği olan gençlik mücadelesiyle kurulan bağdan bağımsız ele alamayız attığımız adımı. Dolayısıyla yalnızca gençliğin sorunlarının pandemiyle birlikte artması bizi bu başlığı açmaya ve geliştirmeye itmedi. Bu çalışma bizim açımızdan daha bütünlüklü bir yaklaşımın ürünü olarak değerlendiriliyor. Eğitim sistemi, kapitalizmin yapısını, saldırılarını, yağma ve sömürü politikalarını açığa çıkaran ve gözle görünür kılan bir içeriğe sahip durumda, bir taraftan gençliğin sorunlarına dair mücadele yürütürken, bir taraftan da bu kavgayı sisteme çevirmeye çalışan bir yaklaşımla hareket ediyoruz.
“SERMAYE DÜZENİ VE AKP’NİN GENÇLİĞE NE SUNDUĞU HERKES TARAFINDAN GÖRÜLMELİDİR”
Gençliğin en temel sorunları geleceksizlik ve işsizlik her gün gelişiyor, yapısal bir sorun düzlemine ulaşmış durumda. Bunun bir boyutu, işsizlik yaratan kapitalist sistem, bir tarafı eğitime yönelik saldırılarla birlikte eğitimin niteliğini tasfiye eden, gericileştiren, gençliği müşteri gibi gören her fırsatta gençliği “beleşçi” olarak nitelendiren, sorunları görmezden gelerek gençliği bedava internetle uyutmaya çalışan AKP iktidarı ve kurduğu rejimdir. Bu ikisi zaten birbirinden ayrılamaz, AKP’nin gençliğe dair adımları sermaye sınıfının bakışıyla hayata geçiriliyor.
Dolayısıyla bugün AKP ve sermaye düzenine karşı gençliğin eğitim gündemi üzerinden yürüttüğü mücadele aynı zamanda safları da netleştirir bir içeriğe sahip. Sermaye düzeni ve AKP iktidarının gençliğe ne sunduğu, gençliğe nasıl yaklaştığı bütün kesimler tarafından görülmelidir, bugün parasız ve eşit eğitim talebine dair yaklaşımları, düzen cephesinin görüntüsünü ortaya koyuyor, bizler de yıllardır bunu ifade etmek, kavgayı sistem karşıtı bir düzleme taşımak için mücadele ediyoruz, mücadele bugün daha da yakıcı hale gelmiş ve aynı zamanda olanakların da içinde barındığı bir süreç açılmıştır.
AKP’NİN GENÇLİĞE SALDIRISI GÜÇSÜZLÜĞÜNÜN ÜRÜNÜ
Gençliğin ve ülkenin içinden geçtiği süreç biraz olumsuz değil mi? Ne gibi olanaklardan bahsedebiliriz?
Şöyle ifadeye edebilirim, bugün AKP’nin gençliğe ve eğitim sistemine yönelik saldırıları var bunu görmemiz gerekir. Bu saldırıların neyi amaçladığını ise tartışmamız gerekiyor. Bizce, güçten gelen bir saldırı değil, tersine zayıflıktan gelen bir saldırı söz konusu. Özellikle 2014 yılı sonrası gençlik ve eğitime yönelik hamlelerin altında bu durum yatıyor. Kindar ve dindar nesil politikası tutmadı, imam hatip projeleri toplum tarafından sorgulanmaya devam ediliyor, gençlik bir dizi evrede tepkisini ortaya koydu ve sindirilemedi. Bu durum mücadelede olanakları oluşturan temel noktadır. AKP’nin toplumu ve gençliği ikna edemeyişi, bütünlüklü ve güçlü bir mücadele süreci açıldığında onun yöntem değiştirmesine neden oluyor. İstanbul Üniversitesi yemekhane eylemlerinde öğrencilerin açtığı süreç kazanım ile sonuçlandı, bir dizi üniversite gündemi bugün bizim lehimize gelişebiliyor. Dolayısıyla daha büyük bir zemine taşınabilir bu örnekler, geleceksizlik ve işsizliğe karşı, eğitimdeki piyasalaşmaya, gericileşmeye karşı, borçlandırma düzenine karşı bütünlüklü bir mücadelenin önemli olduğunu düşünüyoruz bu açıdan.
Peki, önümüzdeki dönemle bağı var mıdır, yoksa geçici bir siyasal çalışma mı hayata geçiriyorsunuz?
Evrim Saldıran: Öncelikle ne gördüğümüzü ifade etmeye çalışayım. Geçtiğimiz aylarda düzen tarafından açılan ve birçok kesimin tartıştığı kuşak tartışmasını önemsiyoruz. İçeriğinin ve tartışılma biçiminin, gençlik okuması ve kuşak tanımlamalarının doğru olmamasına rağmen bu tartışma bir şeyi gösteriyor. Gençliğin siyasetteki etkisi önümüzdeki dönemde artacak, düzen cephesi bunu seçim endeksli düşünüyor, biz ise seçimi ve sandığı aşan bir içerikle yaklaşıyoruz.
Önümüzdeki süreçte bütün düzen partileri gençliğe yönelecek, kimileri iyi görünmeye çalışacak, kimileri umudun benim, benimle yürümelisin diyecek. Gençliğe söz söylenecek, biz ise yanıtımızı şimdiden veriyoruz. Bu açıdan, parasız ve eşit eğitim mücadelesi ileriye dönük bir anlam da taşıyor, gençliğin sesini yükseltmesi, hattını ortaya koyması önümüzdeki süreçte kimi partileri sıkıştıracaktır bunu gözlemliyoruz.
“SAHTE UMUTLARA SIRT DÖNÜLMELİDİR”
Şimdi bakın, eylül ayından bu yana yürüttüğümüz çalışmanın bir noktası da KYK borçlarının silinmesi oldu. Bu ses gençlik tarafından yükseltildi ve düzen partileri bu sese yanıt vermiş oldular. Verdikleri yanıt yapılandırma olmuştur. Buradan bize düşen kısım, mücadelemizin karşımızdakiler tarafından görüldüğü ve dikkate alındığıdır. Gençlik ise bu yanıttan şu cevabı çıkarmalıdır. Plan ve Bütçe komisyonunda bulunan partiler KYK borçları silinsin diyememiştir. “Gücümüz yok, etkimiz olmuyor” diyenlere ise inanılmaması gerekir. Siyaset ilkeli yapılır, gençliğe dair yapacaksınız ötesinde onurla da yapmanız gerekir. Gençliğe borçlarınızı taksitlendireceğiz yanıtını verenler, önümüzdeki süreçte “umudun benim” demeye devam edecek; onlara sırt dönülmek zorundadır. Düzen cephesi ise şunu görmelidir, bu şekilde “yanıtlar” mücadeleyi kesmeyecektir. Gençlik yapılandırma istememiştir, gençlik eğitimin hak olduğunu söylüyor ve parasız, eşit eğitim için mücadeleyi yükseltiyor.
Peki, son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Evrim Saldıran: Bir ek yapabilirim. TKH Gençliği, “Parasız ve eşit eğitim için mücadeleyi yükseltelim!” açıklamasında, bu sesin bütün gençlik tarafından büyütülmesi gerektiğine ve bunun önemine dair vurgu yapmıştı. Bugün baktığımızda birçok kesim tarafından parasız ve eşit eğitim mücadelesine olan vurgunun arttırıldığını görüyoruz. Bunu değerli ve önemli buluyoruz. Bütünlüklü bir mücadele programıyla birlikte, gençlik sorunlarına karşı mücadelesini güçlendirebilir. Diğer toplumsal kesimlerin de gençliğin mücadelesine baktığını, bunu önemsediğini, parasız ve eşit eğitim mücadelesinin kamuoyu tarafından sahiplendiğini söyleyebiliriz.