Haliç Üniversitesi öğrencileri, okulun sınav politikalarına karşı günlerdir tepkilerini dile getiriyorlar. Sınavlarda internet kopması durumunda dahi kopya muamelesi göreceklerini, üniversitenin eşitsizliği derinleştirdiğini ve öğrencilerin mağduriyetini arttırdığını ifade ediyorlar.
Günlerdir tepkisini sosyal medyada dile getiren Haliç Üniversitesi öğrencileri adına H.D. Manifesto‘ya konuştu.
Merhaba, Haliç Üniversitesi’nde uzaktan eğitim sürecinde yaşadığınız sorunlar nedir?
H.D: Öncelikle değinilecek birçok sorun olduğunu belirtmek isterim. Bunların başında kullanılan programın çoğu alanda yetersiz kalması var. Akademisyenler ekran paylaşırken yaptıkları düzenlemelerin bizim sistemimizde geç gözükmesi, seslerinin ve görüntülerinin donması derste ister istemez öğrencilerin dikkatini dağıtıyor. Özellikle yüz yüze eğitimde bile zor anlaşılan derslerde yaşanan bu aksaklıklar hem öğrencinin başarısını etkiliyor hem de derse olan ilgisini azaltıyor. Bunun yanı sıra ders bitimlerinde sisteme kısa ve öz notlar yüklemek yerine, öğrencilerin sınav dönemlerine kadar yetiştiremeyeceği kadar çok not yüklemesi yapılması, bazı akademisyenlerin tüm dönemin konularını öğrencilere paylaştırıp her ders sunum yapılmasını istemesi gibi tutumlar dersleri verimsiz kılmakta ve öğrencileri de büyük oranda derslerden uzaklaştırmaktadır.
Şikâyetlerinize karşı okul yönetiminin cevabı nasıl oldu?
H.D: Öğrenciler olarak Haliç yönetimine anlam vermekte güçlük çekiyoruz. Hocalara sorunlarımızdan bahsedince bizleri bölüm başkanına yönlendiriyorlar, bölüm başkanları ise rektöre yönlendiriyorlar. Bu durum karşısında “çaresiz kalan” alaycı rektörümüz ise bizi yeniden dersin hocalarına yönlendiriyor. Böyle bir kısır döngü içerisinde kimin sözüne güveneceğimizi bilemez durumdayız. Sorunlarımızı dile getirmek ve hakkımızı aramak için sosyal medyadan destek aldığımızda da haksız, tembel ve kopyacı sıfatları ile damgalanıyoruz. Temel sorunumuz fırsat eşitsizliği iken şu an başladığımız yerden çok daha farklı noktalara sürüklendik. Henüz sorunlarımıza çözüm odaklı yaklaştıklarını da göremedik. Öğrencinin menfaatini gözetmeksizin çeşitli kararlar alıp bizim boyun eğmemizi bekliyorlar. İşte burada yanılıyorlar. Öğrenciden yana olmayan hiçbir karar karşısında üstümüzde baskı kuramayacaklar.
Aslında yaşananlarla bağlantılı şekilde, özel okul öğrencisi olarak paralı eğitim hakkında ne düşünüyorsunuz?
H.D: Paralı eğitim aldığımız için tüm ailelerin gelir durumunun iyi olduğu düşünülüyor. Ancak pandemi döneminde öğrenciler ve ailelerinin nasıl şartlar altında geçimlerini devam ettirdikleri göz ardı ediliyor. Aynı zamanda verilen ücret esasında okulda kullanılan materyaller ve alınan eğitim için olmasına rağmen biz hiçbir materyalden faydalanmamakla birlikte hâlâ ödediğimiz ücretin üzerine, sınavlarda gerekli ekipmanı temin etmek zorunda bırakılıyoruz. Birçoğumuz bize okulun öğrencisi değil müşterisi gözüyle bakıldığını düşünüyoruz. Fakat böyle bakılmasına rağmen memnuniyet durumu asla sağlanmıyor.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
H.D: Son olarak derslerdeki bu verimsiz işleyişin ve öğrencilerin aleyhine alınan kararların karşısında birlik olup itiraz etmemize rağmen öğrencilerin fikri önemsenmemiştir. Haliç Üniversitesi sınavlarda zorunlu kamera ve mikrofon uygulamasını vizelere bir gün kala attığı belge ile öğrencilerine dayatmaya devam etmektedir. Belgede yer alan ‘Öğrenciler sınav süresi boyunca internetin sürekliliğinden sorumludur.’ gibi kişinin elinde olmadan gelişebilecek teknik sorunlarda okulun kopya muamelesi yapacak olması kurulan sistemin ne kadar öğrenci karşıtı ve art niyetli olduğunu gözler önüne sermektedir.
Bu haber en son değiştirildi 22 Kasım 2020 20:28 20:28
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…