RÖPORTAJ | Üniversitelerimizde gericileri ve yeni Osmanlıcı ideolojik yaklaşımları kabul etmiyoruz
Marmara Üniversitesi'ne Maltepe'de bulunan Kenan Evren Kışlası'nın arazisi tahsis edilerek tüm fakültelerin toplanacağı yerleşkenin adının Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi olacağı ilan edilmişti. 2023 yılında biteceği açıklanan proje Marmara Üniversitesi öğrencileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı
Gerici rejimin üniversiteleri yeniden dizayn etmek için attığı adımlara bir yenisi daha eklenmiş ve Marmara Üniversitesi’ne Maltepe’de bulunan Kenan Evren Kışlası’nın arazisi tahsis edilerek tüm fakültelerin toplanacağı yerleşkenin adının Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi olacağı ilan edilmişti. 2023 yılında biteceği açıklanan proje Marmara Üniversitesi öğrencileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Manifesto olarak bizler de tepkilerin ardından Marmara Üniversitesi öğrencileriyle konuştuk.
Maltepe’de inşaatı devam eden Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi hakkında üniversite öğrencileri ne düşünüyor?
D.K: Marmara Üniversitesi öğrencileri inşaatı devam eden bu projeye dair bir dizi başlıkta tepkilerini dile getirdiler. Gericiliğin mevzi kazanmaya çalıştığı üniversitelerin bilimin ve aydınlanmanın merkezi olması gerektiği noktasında uzlaşan bizler “külliye” garabetine itibar etmediğimizi söylüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’nin temel atma töreninde konuşan partili cumhurbaşkanı Erdoğan üniversitelere “külliyeler” kazandırmanın gayreti içerisinde olduklarını belirtmişti. Dolayısıyla bu sözlerden kurulan yeni rejimin önemli sac ayaklarından birinin üniversiteleri dönüşüme uğratmak olduğunu bir kez daha anlıyoruz. “Külliye” garabetinin yanında yerleşkenin adının Recep Tayyip Erdoğan olarak kabul edilmiş olmasına da tepkimizi dile getiriyoruz. Üniversitelerin veya üniversitelerin kampüslerinin isimleri belirlenirken hangi kriterler gözetilmektedir? Recep Tayyip Erdoğan’ın isminin kampüse verilmesinin herhangi bir dayanağının bulunmadığını düşünüyoruz.
M.Y: Marmara Üniversitesi öğrencileri çok net bir şekilde bu karara karşı durduğunu söylüyor. Kampüslerin toplanması planlanan “külliyenin” bulunduğu noktada Başıbüyük Kampüsü bulunuyor. Bu kampüsteki arkadaşlarımız zaten sık sık “kampüsümüz sosyalleşme açısından çok yetersiz, kampüsümüz dağ başında” gibi şikayetlerde bulunuyor. Göztepe kampüsünden örnek verecek olursak, bugün öğrencileri Kadıköy gibi merkezi bir yerden Maltepe’ye taşımak öğrenci düşmanlığıdır. Aynı zamanda öğrenciler “Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi” ismine de çok sert şekilde karşı çıkıyor. AKP’li cumhurbaşkanının isminin verilmesi ve ideolojik sebeplerle “külliye” tanımının kullanılması üniversiteli gençlik açısından rahatsız edici ve kabul edilemez durumda.
İletişim, Hukuk ve İşletme Fakülteleri Göztepe Yerleşkesine yeni taşınmışken yapılacak olan “külliye”ye tüm fakültelerin taşınacak olmasına dair neler söyleyebilirsiniz?
D.K: Göztepe Yerleşkesine yeni taşınan fakülteler dışında da Eğitim Fakültesi’ne ve İktisat Fakültesi’ne ait yeni binalar dikilmiştir. Madem tüm fakülteler taşınacaktı bu binalar niye yapılmıştır? Bunların, plansızlığın ve rant arayışının birer ürünü olduğunu düşünüyorum.
M.Y: Yeni binalar taşınırken zaten öğrenciler çok fazla mağdur edildi. Binalar henüz inşaat halindeyken derslere başlandı, öğrenciler koridorlardan ders dinlemek zorunda kaldı. Şimdi tüm bunlara rağmen tüm kampüsleri taşımayı istiyorlar. Kampüsleri taşımak yerine kampüslerdeki mevcut yetersizlikleri gidermeleri gerekir.
Üniversitelerin bölünmesi, üniversite kampüslerine millet bahçesi yapılması ve külliye yapımı gibi örnekler iktidarın üniversitelere dair belli bir programının olduğunu gösterir mi?
D.K: En başta da söylediğim gibi iktidar partisinin üniversitelere bir müdahalesinin olduğu ortada. Burada bu müdahalelere dair en dikkat çekici nokta üniversitelere yapılan saldırıların gerici karakter taşımasıdır. Bunun son kertede vücut bulmuş hali külliyedir. Marmara Üniversitesi öğrencilerinin Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’ne karşı çıkmalarının en büyük sebebi budur. Biz üniversitelerimizde gericileri ve yeni Osmanlıcı ideolojik yaklaşımları kabul etmiyoruz. Rant uğruna üniversitelerin şehir merkezlerinden uzağa taşınmasına, üniversitelerde piyasacı anlayışa karşı çıkıyoruz.
M.Y: İktidar yıllardır gençliği kendi safına çekemediğinin farkında. Özellikle üniversiteli gençlik içerisinde siyasetleri oldukça cılız. Buraya müdahale edebilmek için ise üniversiteleri şekillendirmeye çalışıyor. Bilimsel eğitimi engellemeye, akademiyi tasfiye etmeye çabalıyor. Üniversite içerisinde dayanışma yerine bireyciliği öne çıkarmaya çalışıyor ama üniversite gençliği yaşanan her öğrenci düşmanı uygulamada haklarını ancak kolektif çabayla alabileceğini deneyimledi.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
D.K: Üniversitemizdeki gerici ve öğrenci düşmanı politikalara sessiz kalmayacağız. Partili cumhurbaşkanı Erdoğan üniversiteleri külliye yapma amacını gizlememektedir. Marmara Üniversitesi öğrencileri de gerici iktidar partisine ve “külliye” garabetine karşı mücadele edecektir. AKP’nin eliyle kurduğu rejimin üniversiteleri gerici ve piyasacı bir anlayışla dizayn etmesine karşı tüm üniversiteli gençliği mücadeleye çağırıyoruz.
Üniversiteler külliye olamaz, üniversite mezunu olduğu tartışma konusu olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi bu kampüslere konulamaz!
M.Y: Marmara Üniversitesi külliye olamaz. Üniversitelerde gericiliğe geçit vermeyeceğiz. Üniversiteli gençliği sessiz kalmamaya, mücadeleye çağırıyoruz!