Savunma Sanayi Başkanı Demir'den F-35 açıklaması
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, F35'lerle ilgili "Bir kere de ipi kestim attım. Artık Türkiye'yi çıkarttım" demenin kolay olmadığını belirterek, "Üretimler devam ediyor, siparişler devam ediyor" ifadesini kullandı.
Hakan Çelik moderatörlüğündeki ‘Kovid-19 Süreci ve Sonrasında Türkiye’de ve Dünyada Savunma Sanayii’ konulu panele katılan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, F35’lerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Demir, “ABD tarafında tam ne olup ne bittiğiyle ilgili net bir veri yok elimizde, son gelişmeler, ilişkilerin sıcaklaşmasını gördük. Bu sürecin genelde üretim sektörüne verdiği hasar görüldü. F-35 sürecinde benim özellikle vurguladığım, biz bu süreçte bir ortağız ve ortaklıkla ilgili tek taraflı yapılan hareketlerin hiçbir yasal temeli yok ve mantıklıda değil. Bütün ortaklık yapısını, ortakları düşündüğünüzde atılan bu adımın S-400 ile ilişkilendirilmesi konusunda da bir temel yok” şeklinde konuştu.
F-35 konusunda sıkıntıların muhataplara dillendirildiğini, dillendirilmesine rağmen mantıklı bir cevap alamadıklarını ancak sürecin devam ettirildiğini aktaran Demir, şunları aktardı:
“Kendi ifadeleriyle projeye en az 500-600 milyon dolarlık ek maliyet geleceği dillendirildi. Bizim hesaplarımıza göre uçak başına en az 8 veya 10 milyon dolar civarında ilave maliyet geleceğini ön görüyoruz. Türkiye’ye çok net mesajlar verilmeye kalkıldı. Biz bu süreçte sürekli olarak sadık bir ortak tavrını gösterdik, imzamıza sadık kalacağımızı gösterdik. Net olarak Türkiye’deki program ortaklarının işlerinin durdurulacağı ve buna tarih verildiği belirtilen açıklamalar olduğu halde hiçbir karşı açıklama yapmadan süreç normal devam ediyormuşcasına, ‘Biz işimize bakarız, biz üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getiririz’ tavrında olduk. Bunun bugün faydasını görüyoruz.
Mart 2020 son tarihti geçen yılki açıklamalarda, bu tarih geldi geçti. Üretimler devam ediyor, siparişler devam ediyor. ‘Bir kere de ipi kestim attım. Artık Türkiye’yi çıkarttım’ demek çok kolay değil. Hatta Türk sanayiinin bu ortaklığa katkısı konusunda ABD yetkililerinin de çok çeşitli ortamlarda, şirketlerimizin performansı ile ilgili üretim kaliteleri, maliyetleri ve teslim süreleriyle ilgili sitayişle bahsettikleri demeçleri olduğu halde bu kararı aldılar. Bugün görüyoruz ki; bu yetkin üretici şirketlerimizin yerine yeni üreticilerin bulunması o kadar da kolay bir süreç değilmiş. Bu pandemi süreci bunu daha da ileri boyuta taşıdı. Yine biz bulunduğumuz noktadayız. Üretim ortaklığımıza devam ederiz. ‘Siz bizi çıkartmaya kalktınız, bize tavır aldınız. Madem öyle üretimi durduruyoruz’ gibi restleşmeye gitmedik, gitmeyeceğiz. Çünkü, bir ortaklık anlaşması varsa, bir yola çıkıldıysa bu yola çıkan ortakların sadakatle buna devam etmesi gerektiğine inanıyoruz.”