Meslek liselilerden ne istiyorlar?
Mesele meslek öğretmek değil, mesele ülkeye ‘ucuz ve yedek iş gücü’ yetiştirmektir, meslek liselilerin önüne koyulan hayat tam olarak budur. Okullarda üniversite sınavında çıkacak temel dersleri vermeyip, meslek liselilerin sınavsız geçiş hakkının kaldırılmasının sebebi de tam olarak budur. Meslek liselilere biçilen hayat sömürü, yoksulluk ve işsizliğin olduğu bir hayattır…
Sait Erenler
Ülkemizde düzen ve siyasal iktidar liseli gençliği her yandan kuşatıyor. Cemaat ve vakıflarla gericiliğe; ezberci ve rekabetçi sınavlarıyla geleceksizliğe; meslek liseleriyleyse piyasacılığa ve sömürüye itilen liseli gençlik sömürü başlığıyla ise meslek liselerinde karşılaşıyor. Şüphe götürmüyor ki düzen için meslek liseleri hem bir “ilgi” hem de bir “sömürü” odağıdır.
İktidarından muhalefetine bütün düzen partileri ve onların temsil ettiği sermaye sınıfı, meslek liselilerine gözünü dikiyor. Her seçim dönemi meslek liselerine dair proje geliştiriyorlar. Her geçen yıl ‘meslek liselerini patronlara daha fazla nasıl teslim edebiliriz’ diye aralarında tartışıyorlar. Muhalefetin daha önce önerdiği ve AKP iktidarının da değerlendirdiği meslek liselerinin sanayi merkezlerine taşınması, gereksiz gördükleri meslek liselerini ise kapatma yoluna adım adım giriyorlar. İstanbul Ticaret Odası’nın billboardlarını meslek liseliler süslüyor, liseler açılmaya başlarken ilk açılan lise türü meslek liseleri oluyor…
Bugün hala ülkemizde ve dünyada salgın devam ediyor. Salgın devam ederken ilk açılan liselerse meslek liseleri. Belirti göstermeyen fakat koronavirüs testi pozitif çıkan hastalara koronavirüs teşhisi koymayan AKP iktidarı, meslek liselerini ilk elden açarak liselilerin ve halkın can sağlığını tehlikeye atmaktan çekinmiyor.
Peki düzen ve AKP, meslek liselilerden ne istiyor? Cevaplanması gereken soru budur. AKP’nin de temsilcisi olduğu sermaye sınıfının niyeti, ucuz işgücü olarak gördüğü meslek liselileri sömürmesidir. Sorunun cevabı budur. Bu noktada staj adı altında çocuk işçiliğin meşrulaştırılması bir yana, normal bir işçi gibi çalışıp asgari ücretin dörtte biri verilerek meslek liselilerin emeği gasp edilmektedir.
Mesele meslek öğretmek değil, mesele ülkeye ‘ucuz ve yedek iş gücü’ yetiştirmektir, meslek liselilerin önüne koyulan hayat tam olarak budur. Okullarda üniversite sınavında çıkacak temel dersleri vermeyip, meslek liselilerin sınavsız geçiş hakkının kaldırılmasının sebebi de tam olarak budur. Meslek liselilere biçilen hayat sömürü, yoksulluk ve işsizliğin olduğu bir hayattır…
Bütün bunlar yetmezmiş gibi AKP’nin meslek liselerimizi teslim ettiği patronlar her yıl milyonlarca lira kar ediyor; meslek liselilerse her yıl staj sömürüsünde yaralanıyor ve hayatlarını kaybediyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise bütün bunlara rağmen meslek liselerine dair yaptığı açıklamada, bu yılın ilk yarısında 230 milyon lira kazandırdığını söyleyerek teşekkür etti. Meslek liseli öğrencilerin edecek teşekkürü yoktur; sahip çıkacakları emekleri, gelecekleri ve hayatları vardır!
Meslek Liselerinin patronlar tarafından planlamasına ve sömürü odaklı işlemesine karşı, meslek liseliler işçi sınıfımızın eşitlik, emek, insanca yaşam kavgasına güç vermelidir.
Ne ülkesindeki eşitsizliklere ne de kendisine dayatılan sömürüye meslek liseliler kayıtsız kalmamalıdır. Emeğine göz koyanlara, ona biçilen sömürü rantına karşı patronların ve siyasi iktidarın karşısına dikilmelidir.
Meslek liseliler bu kuşatılmışlığı ancak emeğine, ülkesine ve geleceğine sahip çıkarak yenebilir. AKP ve patronlara karşı mücadele ancak sosyalizm mücadelesine omuz verilerek kazanılabilir.