Soylu'dan 'afet bölgesi' açıklaması: Kanunlarımızda yok
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ'ın afet bölgesi ilan edilmesi yönündeki tartışmalara ilişkin, "Bizim kanunlarda 'afet bölgesi' diye bir kanun yok, 'afete maruz bölge' var'' açıklamasında bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, deprem bölgelerinde incelemeler kapsamında Elazığ’ın Maden ilçesini ziyaret etti. Bakanlar, Maden Kaymakamlığı’na geçerek, depreme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere basın toplantısı düzenledi.
Bakan Soylu, depremin ardından Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilmesi yönündeki tartışmalara ilişkin, “Bizim kanunlarda ‘afet bölgesi’ diye bir kanun yok, ‘afete maruz bölge’ var. Eğer bir bölgede yaşama imkanı tamamıyla ortadan kalkmışsa bu afete maruz bölge olarak ilan edilir” dedi.
Toplantıda ilk sözü alan Bakan Soylu şu ifadelere yer verdi:
“Afet bölgesi ilan edilmesiyle ilgili bir tartışma var. Bizim kanunlarda ‘afet bölgesi’ diye bir kanun yok, ‘afete maruz bölge’ var. Eğer bir bölgede yaşama imkanı tamamıyla ortadan kalkmışsa bu afete maruz bölge olarak ilan edilir. Bu, şu demektir: Burada hiçbir şekilde yaşanılmayacak, devlet de bunu riskli alan ilan edecek, afete maruz bölgesi ilan eder. Ondan sonra orası boşaltılır, başka bir yere gidilir. Ama afet bölgesi denilen bir kavram söz konusu değil. Ama başından itibaren genel hayatı etkinlik kararı aldık. Bu, şu demektir, hem ekonomik olarak yapacağımız tüm yardımları genel hayatı etkinlik kararı içerisinde alıyoruz. Kanunda böyle bir şey yokken, böyle bir talep yokken, ‘afet bölgesi ilan edilsin’ demek biraz siyasi bir yaklaşım oluyor. Biz şehrin ekonomisinin ne olacağını düşünüyoruz. Eğer ekstra bir takım mesele çıkarsa değerlendirilir. En nihayetinde burada atılacak adımlar atılır. Ama şu anda, ‘afet bölgesi ilan edilir’ demek, olmayan bir şeyi vatandaşımıza sunmak olur”
Bakan Soylu, Elazığ ve Malatya’daki depremzedeler için şu ana kadar AFAD’a 87 milyon, Kızılay’a ise 30 milyon olmak üzere 117 milyon lira bağış yapıldığını aktardı.
‘2 BİN 42 BİNA HASARLI’
Bakan Soylu’nun ardından söz alan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Elazığ’da 2 bin 42 binanın hasarlı olduğunu söyledi. 24 Ocak günü meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’ın yüzde 30’unun etkilendiğini aktaran Bakan Kurum, “Mahalle mahalle olması gereken yerlerde vatandaşlarımıza kalıcı konutların çalışmasını başlatmış bulunmaktayız. Elazığ’da şu an için 93 yıkık binamız var. 2 bin 42 ağır hasarlı binamız var. Bu binaların da bağımsız bölüm sayısı 7 bin 700. 1382 orta hasarlı binamız var. Bunlar da 9 bin 300 bağımsız bölüme tekabül ediyor. Şu an itibariyle bu deprem Elazığ’ın yaklaşık yüzde 30’unu etkilemiş durumda. Malatya’da hasar tespitlerini tamamladık. Acil yıkılacak 286 binamız var. Şehrin hemen her yerinde tehlike arz eden binalar ilişkin yıkım sürecini başlattık. Şu an itibariyle 54 binanın yıkımı gerçekleştirilmiştir. Mustafa Paşa’da 300 konut belirlemiştik ancak tespitlerimiz etrafında da riskli bir alan olduğunu gösteriyor. Yani bu alanımız giderek büyüyor. Şu an için 500 olacak gibi gözüküyor. Sürsürü Mahallesi’nde yerinde yapıyoruz. 200 tane konutumuz orada yürüyor. Sivrice merkezde 150 tane yapıyoruz. Yemişlik’te de 2 bin konutu başlattık. Karşıyaka Mahallesi’nde 500 konut çalışmasını başlattık. Köylerimiz için Elazığ’da 1000 tane konut çalışması yürütüyoruz. Bu konutların bilhassa vefat edenlerin ailelerine verilmesi noktasında çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına da değinen Bakan Kurum, müteahhitleri sınıflandırdıklarını belirterek, artık herkes kendi teknik ve mali yeterliliği neyse o yeterlilik çerçevesinde iş yapabileceğini söyledi.
Bakan Kurum, şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm projelerinde vatandaşımızın mağdur olmaması adına tamamlama sigortası zorunluluğu getirdik ve artık kentsel dönüşüm projesi yapacak firmalar inşaatın tamamına ilişkin ya tamamlama sigortası yapmak zorunda ya da maliyetin yüzde 10’u kadarını da sigorta yapıp vermek durumundalar. Burada istiyoruz ki kentsel dönüşüm sürecine herhangi bir mağduriyet olmasın. Yine Meclis’teki düzenleme de artık yüksek yapıları tamamen ortadan kaldıracak. ‘Serbest’ diye bir ifadenin olmayacağı, mevcuttaki serbest olarak verilmiş alanlarda da önümüzdeki yılın Temmuz ayına kadar planların değiştirileceği, değiştirilmemesi halinde bakanlık tarafından resen değiştirileceğine ilişkin, yine parsel bazında artık yapılaşmanın tamamen önünü kesecek. Ada bazında yapılaşma yapılacak ki değer artışı olursa da değer artışının kamu tarafından alınacak bir düzenlemenin olduğu, yine imar barışından faydalanan ve binasının riskli olduğunu düşündüğümüz alanlarda iyileştirme, güçlendirme yapabilmesinin önünü açan birçok düzenleme var.”