Tez-Koop-İş: Üyelerimizin hak ettiği kısa çalışma ödeneğini zaman geçirmeden ödeyin
Tez-Koop-İş Sendikası İstanbul-5 No’lu Şubesi tarafından sendika üyelerine ödenmeyen Kısa Çalışma Ödeneği ve gündemde tartışılan Kıdem Tazminatı ile ilgili bir basın açıklaması düzenlendi.
Tez-Koop-İş Sendikası İstanbul-5 No’lu Şubesi, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde, sendika üyelerine ödenmeyen Kısa Çalışma Ödeneği ve gündemde tartışılan Kıdem Tazminatı ile ilgili bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Üyelerimizin haklarını alması için her boyutta mücadelemizi inançla ve tutarlılıkla sürdürmeye kararlıyız. Ve yine son günlerde tüm işçiler için çok önemli bir güvence olan kıdem tazminatı hakkının sınırlandırılması ve giderek ortadan kaldırılması girişimlerini şiddetle protesto ediyoruz.” denilerek şunlar kaydedildi:
“Mart ayından günümüze yaklaşık üç aydır tüm Türkiye’de koronavirüs salgınına karşı büyük bir mücadele sürdürülüyor.
Çok farklı toplumsal alanlarda sürdürülen bu özverili mücadele ortamında milyonlarca işçi her türlü riske ve tehlikeye karşı büyük bir özveriyle çalışıyor. Bir başka anlatımla ülkemizde koronavirüse karşı sürdürülen mücadele sürecinde tüm işçiler yaşamlarını ve geleceklerini ortaya koyarak ön saflarda mücadele ediyor.
Küresel salgının yaşamımıza girmesinden kısa bir süre sonra, salgın nedeniyle çalışma olanağının sınırlı olduğu veya yapılamadığı işyerlerinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanma sorunu yüzbinlerce işçinin gündemine girmeye başladı.
Sendikamız Tez-Koop-İş’in yıllardır örgütlü bulunduğu ve toplu iş sözleşmesi imzaladığı İstanbul Üniversitesi’nde bulunan kantin ve otoparklarda çalışan üyelerimiz için kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak üzere işveren tarafından İşkur’a başvurular yapıldı.
Ancak aradan geçen iki buçuk ay içinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanması gereken üyelerimize hiçbir ödeme yapılmadı.
Kısa çalışma ödeneği haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte 1 oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde devreye giren bir uygulamadır.
Bu ödeme çalışanlara tanınan bir bağış değil, tümüyle yasal ve sosyal bir haktır. Yasalarımıza göre bu uygulamada başvuruyu çalışanlar değil işverenler yapar.Başvurular ile ilgili sonuçlar e-posta adresi üzerinden işverenlere bildirilir. Talebi uygun bulunan işverenler kurumca bildirilen sure içinde “kısa çalışma bildirim listelerini” güncelleyerek başvuru yaptıkları İşkur biriminin e-posta adresine gönderirler. Tüm bu aşamalardan sonra kısa çalışma ödenekleri işçilerin IBAN numaralarına yatırılır.
Burada bilinmesi gereken önemli nokta kısa çalışma ödeneği başvurusunu işverenin yapması ancak ödeme tutarının hesaplanması ile çalışanların hesaplarına yatılması işleminin işverenden bağımsız olarak gerçekleştirilmesidir.
Çalışanlar yönünden olsun, çalışmayanlar açısından olsun koronavirüs salgını koşullarında gündelik yaşamın ne kadar sınırlı ve zorlu olduğunu tüm insanlarımız bilmektedir.Bu zorlu süreçte salgına yakalanmamak ne kadar önemli ise yeterli ve güvenli gıda, sosyal yaşamı sürdürme, aile sorumluluklarını yerine getirme o kadar önemlidir. Bunun için temel ve öncelikle şart, bir gelire sahip olmaktır. Bu gelir düzeyinin sürdürülebilir olmasıdır.
Yasada öngörülen tüm koşulların yerine getirilmesine rağmen, Türkiye İş Kurumu (İşkur) tarafından üyelerimize kısa çalışma ödeneğinin yapılmaması hayat pahalılığının dayanılmaz ölçüde arttığı, pazarların yangın yerine döndüğü ülkemizde üyelerimize yapılan büyük bir haksızlıktır.
Üyelerimize yapılan bu haksızlığı protesto ediyoruz.Ve buradan ilgili tüm kurum, kuruluş ve yetkililere sesleniyoruz: Üyelerimizin hak ettiği kısa çalışma ödeneğini zaman geçirmeden ödemelisiniz.Eğer bir gram vicdanınız varsa ödemelisiniz.Eğer hak ve hukuk tanıyorsanız ödemelisiniz.Eğer insanlık değerleriniz bulunuyorsa ödemelisiniz.
Üyelerimizin haklarını alması için her boyutta mücadelemizi inançla ve tutarlılıkla sürdürmeye kararlıyız. Ve yine son günlerde tüm işçiler için çok önemli bir güvence olan kıdem tazminatı hakkının sınırlandırılması ve giderek ortadan kaldırılması girişimlerini şiddetle protesto ediyoruz. Çünkü kıdem tazminatı, tüm işçilerin biriktirilmiş emeğinin karşılığıdır.Çünkü kıdem tazminatı, tüm işçilerin 84 yıllık kazanımıdır.Çünkü kıdem tazminatı, sosyal hakkımızdır, onurumuzdur. Sizlerin bu mücadelede bizlere güç vereceğinize inanıyor ve güveniyoruz.
Sizleri Tez-Koop-İş Sendikası İstanbul 5 Nolu Şubesi Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyor ve teşekkür ediyorum.”