TKH: Devlet halkına IBAN numarası vermez!
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına yanıt verdi.
TKH tarafından yapılan açıklamada, “Biz sosyal devletiz, ne gerekiyorsa yapılacak” diyenlerin bugün bağış kampanyası düzenlemesinin gerçek ekonomik tablonun ifadesi olduğu vurgulanırken, toplumun ve emekçi halkın en temel ihtiyaçlarının karşılanması ve emekçi halkın ekonomik krizden kurtulmasının yolunun bütün kaynakların halk için kullanılmasıyla mümkün olduğu ifade edildi. Devlet halkına IBAN numarası vermez! “Milli Dayanışma” çözüm değil. Çözüm millileştirmektir! başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan “Milli Dayanışma Kampanyası” hem bir itiraftır hem de gerçek bir çözüm değildir.
İtiraftır: Bugün AKP’nin yönettiği ekonominin tıkırında gitmediğinin, devletin ‘sosyal devlet’ vasfını yerine getirecek imkanı bulunmadığının ve mali olanaklarının kısıtlığı olduğunun itirafıdır.
“Biz sosyal devletiz, ne gerekiyorsa yapılacak” diyenlerin bugün bağış kampanyası düzenlemesi gerçek ekonomik tablonun ifadesidir.
Çözüm değildir: Böyle bir kampanya toplumsal ihtiyaçların karşılanması için gerçekçi bir çözüm değil geçiştiricidir ve yine halktan para toplamak anlamına gelmektedir. Bugüne kadar vergi ve fonlar yoluyla halktan toplanan paralar nereye gitmiştir? Devlet bir yardım derneği değildir!
Koronavirüs salgını dolayısıyla ortaya çıkan ekonomik krizin yükünü emekçiler çekmektedir. Salgın nedeniyle işten çıkarmalar, ücretsiz izinler, serbest piyasanın inisiyatifiyle gıda fiyatlarının artışı ekonomik krizin toplumsal boyutunu daha da artıracaktır. Bugüne kadar emekçilerin tepesine bindirilen vergi yükü her geçen gün daha da artmakta ama bunların halka bir geri dönüşü olmamaktadır.
Salgın toplumsal bir sorundur. O yüzden, bütün sağlık ihtiyaçları ücretsiz sağlanmalıdır. Bütün ilaçlar ücretsiz verilmelidir.
Elektrik, doğalgaz, su ve haberleşme toplumsal bir ihtiyaçtır ve ücretsiz sunulmalı, gıda fiyatları dondurulmalıdır. İşsizlerin, ücretsiz izne çıkarılanların, işten atılanların, tüm emekçilerin ücretleri devlet garantisine alınmalıdır.
Toplumun ve emekçi halkın en temel ihtiyaçlarının karşılanması ve emekçi halkın ekonomik krizden kurtulmasının yolu bağış kampanyası ile değil bütün kaynakların halk için kullanılmasıyla mümkündür.
Bunun için Milli Dayanışma Kampanyası değil, kamulaştırma ve millileştirme programı uygulanmalıdır.
Bütün özel sağlık kurumları kamulaştırılmalıdır, sağlık hizmeti ücretsiz verilmelidir.
Bütün ilaç depoları kamulaştırılmalı, ilaçlar halka ücretsiz sunulmalıdır.
Özel banka ve finans kurumları kamulaştırılmalı, mali kaynaklar halk için kullanılmalıdır.
İç ve dış borçların ödenmesi derhal durdurulmalı, bu kaynaklar toplum için harcanmalıdır.
Milli Dayanışma Kampanyası değil, Toplumcu Reçete Programı uygulanmalıdır!”