TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek: Emperyalistleri dolarları ile avroları ile üsleri ile defedeceğiz

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek "Buradan bu vesile ile ve bir kez daha belirtiyoruz ki, sosyalist bir iktidarda işsizliği yasaklayacağız. Halkın elinden alınıp özelleştirilen tüm kaynakları kamulaştıracağız. Bağımsızlığımızı ortadan kaldıran tüm anlaşmaları iptal edeceğiz. Emperyalistleri dolarları ile avroları ile üsleri ile defedeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) haftalık basın toplantısı TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in katılımıyla gerçekleşti. Yurt ve Dünya’da öne çıkan başlıkların komünistlerin gözüyle değerlendirildiği toplantıda öne çıkan başlıklar, Türkiye’nin çöken ekonomisi, pandemi süreci, HDP ve muhaliflere yapılan operasyonlar, TBMM’nin açılışı ve Dağlık Karabağ’daki çatışmalar oldu.

“BUNUN NERESİ YENİ?”

Tekerek, Türkiye’nin çöken ekonomisine ilişkin “Sosyalist bir iktidarda işsizliği yasaklayacağız. Halkın elinden alınıp özelleştirilen tüm kaynakları kamulaştıracağız. Bağımsızlığımızı ortadan kaldıran tüm anlaşmaları iptal edeceğiz. Emperyalistleri dolarları ile avroları ile üsleri ile defedeceğiz.” diyerek şunları kaydetti:

“Bakan Albayrak 2020- 2023 arası için Türkiye’nin muazzam bir başarı elde edeceğini söyledi. Enflasyon, büyüme, istikrar vs. gibi kavramların bolca geçtiği açıklamanın sonu ise şu cümle ile bitiyor: ‘Türkiye’nin hala güçlü bir bilançosu var. Hem vatandaşlarımıza hem de piyasalara güven veren bir program hazırlama gayretinde olduk’

Gerçekten de Türkiye’nin güçlü bir bilançosu olmalı ki, Cumhurbaşkanlığı’na ait olan uçaklar son altı ayda toplamda 6 defa uçmuş olmasına rağmen bakım maliyetine 13 milyon dolar harcandı.Ülkemizin çok güçlü bir bilançosu olmalı ki, Gaziantep Valilik konutu için toplamda 7 milyon 300 bin harcanıyor. Bahçesine yüzme havuzu ve üstüne katlanır cam istenince maliyet dağları da aşıyor. Bunlar sadece son üç dört günde basına yansıyanlar, yani Saray’ın harcamalarını, yeni yapılan sarayları saymıyoruz bile.

Bakın değerli yurttaşlarımız önemli bir noktanın daha altını çizmek istiyoruz. Bakanın açıkladığı programda 2023 yılında işsizlik oranının yüzde 10,9’a düşmesini hedeflediklerini söyledi.Bundan tam on yıl önce, TÜİK 2010 işsizlik oranını yüzde 10,5 olarak duyurmuştu. O tarihte bu rakamın bile olduğundan daha düşük gösterildiği itirazları yine yapılmıştı elbette.Yani 10 yıl önce, işsizlik oranı, yüzde 10.5 iken Bakan 2023 için hedefi yüzde 10.9 olarak açıklıyor.

Yeni ekonomi programını açıklayan bakana soruyoruz:
Bunun neresi yeni, işsizlik oranı açısından da ülkeyi daha geriye götürdüğünüz ortadayken, bir de daha kötüsünü hedef olarak koymayı pişkince açıklarken, piyasaların güvenini belki kazanırsınız da vatandaşın güvenini kazanamazsınız.

Değerli yurttaşlar, bir de beraber aynı yolda yürüdükleri aktörler çıkıp bakan Albayrak’a eleştiri getiriyorlar. Kimden bahsettiğimizi biliyorsunuz. Sermayenin göz bebeği olan Babacan, bu ekonomi programına eleştirilerini sunmuş.
O’na da bir cevabımız olacak.Mesele işsizlik, yoksulluk, ekonomi olunca, Cumhurbaşkanı ile beraber yürüyorsunuz bu yollarda hala.

Değerli yurttaşlarımız,

Buradan bu vesile ile ve bir kez daha belirtiyoruz ki, sosyalist bir iktidarda işsizliği yasaklayacağız. Halkın elinden alınıp özelleştirilen tüm kaynakları kamulaştıracağız. Bağımsızlığımızı ortadan kaldıran tüm anlaşmaları iptal edeceğiz. Emperyalistleri dolarları ile avroları ile üsleri ile defedeceğiz. Yeni ekonomi mi diyorsunuz alın size en uygar, en yeni ekonomi; sosyalist ekonomi, sosyalist planlama.”

“AKP, HER YENİDEN SONRA YENİ BİR HUKUKSUZLUĞA DOĞRU ÜLKEYİ SÜRÜKLÜYOR”

Tekerek HDP ve muhalif kesimlere karşı yürütülen operasyonlara ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:

Geçen hafta Adalet Bakanı’nın yargıya dair sözlerine değinmiştik. Bakanın hakim ve savcılara yönelik aklınızı kimseye kiralamayın açıklaması yaptığını, ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın düğün pozunu Cumhurbaşkanı ile vermeyi tercih ettiğini aynı cümleyi ona da sorup soramayacağını ve tabi ki soramayacağını söylemiştik.
İşte bu açıklamalarımızdan sadece birkaç gün sonra Ankara savcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında onlarca HDP yöneticisi göz altına alındı ve sorgulamaları halen de devam ediyor. Bu da yetmedi İstanbul merkezli olarak, muhalif avukat, siyasetçi, yazar ve gazetecilere dönük sosyal medya gözaltıları yapıldı.
Bu operasyonların hukuki bir tarafı bulunmuyor ve tamamen siyasi kararlar sonrasında yargı sopası devreye giriyor.
Geçtiğimiz aylarda tıpkı biraz önce Bakan Albayrak’ın yeni ekonomi programını açıklaması gibi, yeni yargı reformları da açıklandığı hatırlanırsa AKP, her yeniden sonra yeni bir hukuksuzluğa doğru ülkeyi sürüklüyor. Biz buradan bir kez daha HDP ve muhalif kesimlere yapılan operasyonların son verilmesini göz altında bulunanların serbest bırakılması çağrımızı tekrar ediyoruz.

“AKP İÇİN PANDEMİ ZAMAN AYARLIDIR”

Tekerek basın toplantısında AKP’nin pandemi sürecinde imza attığı skandallara da değinerek şunları kaydetti:

“Pandemi sürecinin emekçilerin başına yıkılmasının acısını sadece sağlıkçıların ölümü, fabrika koşullarında emekçilerin ölümü ile çekmiyoruz. Pandemi sürecinde plansız eğitim, uzaktan eğitimdeki açık boşluklar sadece son bir haftada bir bebeğin ve bir öğretmenin ölümüne neden oldu.

Konya’da öğretmenlik yapan anne ve baba aynı anda uzaktan eğitim vermek zorunda kaldıkları için bir buçuk yaşlarındaki kızları 7. Kattan düşüp hayatını kaybetti.

Mili Eğitim Bakanlığı, uzaktan eğitim döneminde İmam Hatiplere ek ödenek sağlamanın derdine düştü ama eğitim emekçilerinin sorunlarına kulaklarını tıkadı. Basit bir planlama ile anne ve babanın öğretmen olması durumda ders saatlerinin buna göre planlaması kararını dahi alamadı. Sonuç  bir bebek bu yüzden hayatından oldu.

Yine Kahramanmaraş’ta bir öğretmenimiz yaşadığı internet sıkıntısını çözmek ve öğrencilerine ders anlatmak için çıkmak istediği tepeye tırmanırken kalp krizinden dolayı hayatını kaybetti.

İnterneti olmadığı için eğitim alamayan öğrenciler, interneti çekmediği için eğitim veremeyen öğretmenler, işte gerçekliğimiz budur.

Gelelim şimdi büyük yalana…

Meğer Sağlık Bakanlığınca her gün açıklanan pandemi tablosunda belirti göstermeyen ama testi de pozitif çıkan vaka sayılarına bu tablolarda yer verilmiyormuş

Sağlık bakanı, bunu altı aydır kamuoyundan gizlemiş ve dün yapılan toplantıda kendisine sorulması üzerine  bu gerçeği itiraf etmiştir.

Sağlık Bakanı bu skandal sonrasında derhal istifa etmelidir.

Değerli yurttaşlar ,

AKP için pandemi zaman ayarlıdır. Turizm sektörü kapanınca otellere HES kodu zorunluğu getirildi ve bu dün açıklandı.

AKP için pandemi zaman ayarlıdır. Çay dağıtımı yapılması için cumhurbaşkanının yeri ve zamanı önemlidir Pandemi kuralları bu yer ve zamanlarda işlememektedir.

AKP için pandemi zaman ve mekan ayarlıdır. AVM’lerde sorun olmayan pandemi konu sanat olunca sorun olmaktadır.

Biz komünistler buradan tekrar pandeminin başında açıkladığımız toplumcu reçeteyi halkımıza tekrar hatırlatıyoruz.”

“MECLİS’İN ONAY MAKAMINA DÖNÜŞTÜĞÜ ARTIK BİLİNİYOR”

Tekerek Başkanlık rejimi ile beraber tasdik kurumuna dönüşen TBMM’nin açılışına ilişkin ise şunları kaydetti:

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor. Meclisin, Cumhurbaşkanı’nın talimatlarını yerine getiren bir onay makamına dönüştüğü artık biliniyor. Yeni yasama yılında ise bu talimatların içeriği bir sır değil. İdam tartışmalarından, seçim yasalarına, kurumların yapıları ile oynayacak düzenlemelerden İstanbul Sözleşmesi’ne kadar varan halk düşmanı planlar sırada bekliyor. Bu planlar tek bir şartın yerine getirilmesi ile bozulabilir. Kadınların, gençlerin ve emekçilerin örgütlü ve güçlü bir şekilde hakkını araması. Unutmayalım ki, TTB kapatılmak istenirse, seçim sistemi kendilerine uygun hale getirilmeye çalışılırsa Mecliste bulunan muhalefetin hayır oyundan bin kat değerli olan milyonların hayır sesini çıkarması ve bunu göstermesidir. Şimdiden söyleyelim. Bunu yapmış olduğumuzda malum düzen içi muhalefetin diyeceği gibi provokasyona gelmiş olmayız. AKP’nin ülkeye, emekçiye, kadına, gençlere meclis eli ile yapmış olduğu provokasyonu tam da bu şekilde boşa çıkarmış oluruz.

“EMPERYALİZM DOĞU AVRUPA’DA, ORTADOĞU’DA VE KAFKASLARDA HEP AYNI OYUNU OYNAMAKTADIR”

Basın toplantısını Dağlık Karabağ’daki çatışmaları değerlendirerek bitiren Tekerek, “Bu tehlikeli oyunu yine Azerbaycan ve Ermenistan halkları boşa düşürmelidir” diyerek şunları söyledi:

“Dağlık Karabağ’da bu iki ülke arasında başlayan savaşın derhal durması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu savaşın iki ülkenin emekçilerine vereceği bir şey olmadığı gibi bu konu üzerinden yükseltilen milliyetçiliğin de tehlikesinin farkına varılmalıdır. Emperyalizm Doğu Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Kafkaslarda hep aynı oyunu oynamaktadır. Bu tehlikeli oyundan da yine emperyalistler karlı çıkmakta her iki ülkeyi kendilerine savaştan sonra daha da bağımlı hale getirmektedirler. Bu tehlikeli oyunu yine Azerbaycan ve Ermenistan halkları boşa düşürmelidir. Savaşın bitmesi de tekrar etmemesi de buna bağlıdır. Bu düşüncelerle basın toplantımızı bitiriyoruz. Bu tehlikeli oyunu yine Azerbaycan ve Ermenistan halkları boşa düşürmelidir.”