TKH'den çağrı: Yeni bir Cumhuriyet mücadelesi yükseltilmelidir
TKH tarafından yapılan açıklamada "Cumhuriyet’in kuruluşunun 97. yılında ülkemizin ve emekçi halkımızın kurtuluşu için laiklik, bağımsızlık, emek, özgürlük ve adalet talepleri etrafından yeni bir Cumhuriyet programıyla güçler birleştirilmelidir. Ülkemizin ilerici, yurtsever ve emekten yana bütün güçleri yeni bir Cumhuriyet mücadelesini yükseltmelidir." denildi.
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Cumhuriyet’in kuruluşunun 97. yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yayımladı. Açıklamada, 1923 yılında kurulan ve bugün 97. yıldönümünü kutlamaya ‘çalıştığımız’ Cumhuriyet’in bugün adı var ama kendisi yoktur” denilerek, laiklik, bağımsızlık, emek, özgürlük ve adalet talepleri etrafından yeni bir cumhuriyet programıyla güçler birleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
“Emekçilerin laik ve bağımsız Cumhuriyeti için” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“97. yılında Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünün kutlanmasının sadece göstermelik resmi etkinliklerle geçiştirildiği ve genelgelerle yasaklandığı bir tablo, bugün AKP-MHP iktidarının misyonunu ve gerçek yüzünü yeterince göstermektedir.
20 yıldır iktidarda bulunan AKP’nin bu yasaklama girişimi, 1923 Cumhuriyeti ile hesabı olduğunun açık göstergesidir. Sadece bu yasaklama girişimi değil, 20 yıllık iktidar süreci Cumhuriyet’in bütün değerleriyle hesaplaşmayla, Cumhuriyet’in bütün kazanımlarının tek tek ortadan kaldırılmasıyla ve sonunda 1923 Cumhuriyeti’nin yıkılışıyla sonuçlanmıştır.
Bugün AKP tarafından kurulan “yeni Türkiye”, artık yeni bir rejimdir. Bu rejimin dayanağı tarikatlar ve Diyanet olmak üzere gericilik, yağma ve rant çarkıyla beslenen sermaye ve ülkenin bütün değerlerini emperyalist tekellere peşkeş çeken işbirlikçiliktir. “Yeni Türkiye” diye AKP ve yandaşlar tarafından kodlanan rejim ve gelinen durum, tek adam yönetimi adıyla padişahçılığa ve hilafetçiliğe öykünen ve sermayenin sınıf diktatörlüğü olarak biçimlenen bir karşı-devrim sürecinin sonucu olarak karşımızdadır. “Yeni Türkiye”nin siyasi temsiliyetini gericiler üstlenmiş, sınıfsal karakterini patronlar vermiş, fikir babalığını ise yetmez ama evetçi liberaller yapmıştır.
1923 yılında kurulan ve bugün 97. yıldönümünü kutlamaya ‘çalıştığımız’ Cumhuriyet’in bugün adı var ama kendisi yoktur. Hatta bugün gelinen noktada kral ve padişahlarda vücut bulan monarşinin estetize edilmiş hali Cumhuriyet diye yutturulmaya çalışılmaktadır. Meclis’in tasdik kurumuna indirgendiği, adaletin ayaklar altına alındığı, yurttaşların her gün kovuşturmaya uğradığı, fikir ve ifade özgürlüğünün baskılandığı ve yasaklandığı bir korku rejiminin cumhuriyet fikri ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
İşgal, saltanat ve hilafet yıllarında kurulan Cumhuriyet, hem emperyalizme hem hanedanlığa hem de gericiliğe karşı bir duruşu temsil ederken bugün 1923 Cumhuriyeti’nin bütün değerleri ortadan kaldırılmıştır. Laiklik bitirilmiş, rejim tarikat ve cemaatlerin hüküm sürdüğü imamlar Cumhuriyetine dönüşmüştür.
Ülkenin bütün değerleri, fabrikaları, limanları, madenleri, toprakları, ormanları emperyalist tekellere peşkeş çekilerek ülkemiz emperyalizme teslim edilmiştir.
AKP-MHP’nin temsil ettiği zihniyet, bugün Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünü mecburiyetten ve resmi olarak kutlarken, 1923 Cumhuriyeti’ni ve değerlerini unutturmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Cumhuriyet’in kuruluşunun 97. yıldönümü bu gerçekler karşısında her şeyden önce gericiliğe, emperyalizme ve sermayeye karşı ve AKP-MHP tarafından konulan yasaklara karşı mücadeleye dönüştürülmelidir.
Bugün ülkemizde yeni bir cumhuriyet mücadelesi yükseltilmelidir. Cumhuriyet’in kuruluşunun 97. yılında ülkemizin ve emekçi halkımızın kurtuluşu için laiklik, bağımsızlık, emek, özgürlük ve adalet talepleri etrafından yeni bir Cumhuriyet programıyla güçler birleştirilmelidir. Ülkemizin ilerici, yurtsever ve emekten yana bütün güçleri yeni bir cumhuriyet mücadelesini yükseltmelidir.
Yeni bir Cumhuriyet emekçilerin omuzlarında yükselecektir: Emekçilerin laik bağımsız Cumhuriyeti, sosyalist Cumhuriyet olacaktır!