Trabzon Çayırbağı’nda salgın fırsatçılığına tepki: Ormanlarımızı talan ettirmeyeceğiz!

Trabzon’un Düzköy ilçesine bağlı Çayırbağı’nda ormanların gençleştirilme ve temizlik adı altında salgın döneminde alınan alelacele kararla talan edilmesine tepki gösterildi.

Çayırbağı Çevre Platformu üyeleri yaptıkları basın açıklamasında “Bu yolun, ormanlarımızı talan ve ranta açma yolu olduğunu ülkemizin ve bölgemizin diğer coğrafyalarında yaşananlardan biliyoruz” dedi. Açıklamada salgın sürecinin Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü tarafından fırsata çevrildiğine dikkat çekildi.

“Bilim camiası, yaşanan virüs salgınının dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasının, biyolojik çeşitlilik kaybının ve küresel iklim krizinin sonucu olduğunu ifade ediyor. Bu anlamda biyolojik çeşitliliğin korunması ve iklim krizi ile mücadelede ormanların korunması yaşamsal önemdedir” diyen Çayırbağı Çevre Platformu’nun açıklaması şu şekilde:

“Dünyada ve ülkemizde Covid-19 salgını nedeni ile yaşamın normal akışının tamamen durduğu, neredeyse tek gündemin salgınla mücadele olduğu olağanüstü günlerden geçiyoruz. Ne var ki, Doğankaya ve Gülcena mahallerinde yaşayan yurttaşlar olarak bizler böylesine zorlu bir süreçte evlerimizde kalmamız gerekirken, Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü’nün yaşanan süreci adeta fırsat bilerek yangından mal kaçırırcasına ormanlarımızı gençleştirme ve temizlik yapılacağı gerekçesiyle yol açma çalışmasına başlayacağını öğrendiğimiz için bu basın açıklamasını yapmak üzere buraya geldik.

Bu yolun, ormanlarımızı talan ve ranta açma yolu olduğunu ülkemizin ve bölgemizin diğer coğrafyalarında yaşananlardan biliyoruz. Biliyoruz ki eğer bir yere yol yapılıyorsa orada ağaç katliamından maden aramaya, imara ve turizme açmaya kadar birçok plan vardır. Erikbeli, Kadıralak ve Çal ormanlarında yapılanlar bunu göstermiştir. Orman Müdürlüğü; temizlik ve bakım adı altında yapacağı 6500 metreküplük ağaç kesimi ile on binlerce ağacın yok olmasına, hayvanlarımız için beslenme alanı olan otlaklarımızın tahrip edilmesine, mahallerimizin ve mezerelerimizin hayati öneme sahip olan içme suyunun bulunduğu kaynakların ortadan kalkmasına,heyelanlı alanların daha çok risk oluşturmasına sebep olacaktır. Ayrıca ekolojik denge için önem arz eden biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve tahribine neden olacaktır.

Bölge halkı olarak, yetkililerin duyarsızlığı ve aldıkları bu tutum nedeniyle son derece kırgın, üzgün ve öfkeliyiz. Ancak kendimizin ve toplumun sağlığını riske atmamak için salgın riskine karşı azami önlemlerimizi alarak buradan yetkililere bir kez daha seslenmek istedik.

11 Mayıs tarihinde Doğankaya ve Gülcena mahalle ormanlarına yol açmak için gelen dozerin işe başlamasını kalabalık bir grupla protesto etmiştik. Aynı gün Trabzon Orman Bölge Müdürü ile bu ekolojik katliam projesini durdurmaları için görüştük.

Bizler, Doğankaya ve Gülcena- mahalle ahalisi olarak atalarımızdan dedelerimizden beri bizzat parasını ödeyip bekçi tutup koruduğumuz ormanı talan etmenize müsaade etmeyeceğiz.Bu akıl tutulmasını protesto ediyoruz ! Bir kez daha Orman Genel Müdürüne, Trabzon Valisine, Trabzon Orman Bölge Müdürüne ve siyasi parti temsilcilerine sesleniyoruz.

Bilim camiası, yaşanan virüs salgınının dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasının, biyolojik çeşitlilik kaybının ve küresel iklim krizinin sonucu olduğunu ifade ediyor. Bu anlamda biyolojik çeşitliliğin korunması ve iklim krizi ile mücadelede ormanların korunması yaşamsal önemdedir. Eğer doğayla kurduğumuz ilişkiyi radikal bir şekilde değiştirmezsek çok daha büyük ekolojik felaketlerin kapıda olduğu bildiriliyor.

Gün, orman ekosistemimizi kereste, tomruk üretimini arttırmak için tahrip etme günü değildir. Salgın felaketinin kontrol altına alınabilmesi için evlerde kalmaya zorlandığımız bugünlerde bizleri dışarı çıkmaya zorlamayınız. Gün, yaşamakta olduğumuz felaketin bilincine varma, rant hesaplarını bir kenara bırakarak akıl ve vicdanlarımızın sesine kulak verme, bu felaketten çıkışın yollarını arama günüdür.

Ormanımıza sonuna kadar sahip çıkacağız ve kestirmeyeceğiz Doğankaya ve Gülcena- mahalle ormanlarından elinizi çekin!”