Sakarya Hendek’te Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın sahibi Yaşar Coşkun, savcılık ifadesinde, 7 kişinin ölümüne yol açan patlamanın sorumluluğunu çalışanlara attı.
İfadesinde fabrikaya nadiren geldiğini söyleyen Coşkun, patlamaya barutun stok yapılmasının neden olduğu yönündeki iddialarla ilgili “Barutu stoklama şansımız yoktur. Kanuni sınırlaması vardır. Stok yapma durumumuz söz konusu değildir” dedi. Coşkun ifadesinin devamında depolarda ne kadar malzeme olduğunu bilmediğini, bunun depocuların görevi olduğunu söyledi.
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre, koronavirüs sürecinde faaliyete devam ettiklerini belirten Coşkun, özetle şunları söyledi:
“Üretim durmadı. Ancak üretim düştü. Devletimizin, milletimizin yanında olmak için zor şartlar içerisinde üretime devam ettik. Ürünler depolara konuldu. Bu süreçte üretilen malzemenin hangi depoya konulduğunu depocular bilir. Hangi depoda ne kadar iyi mal, malzeme vardı, bunu ben bilmiyorum. Ne kadar ürün stoklandığını da bilmiyorum. Ancak çok aşırı bir yığılma olmamıştır” diye konuştu.
Müştekilerin ve iş güvenli uzmanı Aslı Bozkurt’un, işçilerin daha fazla üretim yapması için baskı yapıldığı yönündeki beyanlarına da değinen Coşkun, “İşçilere baskı yapılmaz. Herkesin üreteceği mal standarttır. Bu iddialar, medyanın veya müştekilere tazminat davalarında vekillik etmek isteyen avukatların ve sigorta şirketlerinin yönlendirmesi sonucu verdikleri ifadelerdir. Kulağımıza vefat eden Ramazan Kor’un ailesinin daha cenazeyi almadan tazminat peşine düştüğü duyumları geldi” dedi.
Çalışan işçilerin yanlarında mevzuat gereği bulundurması gerektiği kadar malzeme bulundurduklarını öne süren Coşkun özetle şunları söyledi: “Bunun, belirlenmesinin sorumluları ise kimya mühendisleri ve iş güvenliği uzmanıdır. Uyarılara rağmen işçiler fazla malzeme getirmeye devam ediyorsa işçiler de sorumludur. Bunun kontrolü ve sorumluluğu bende değildir. Bu hususta iş güvenliği ve sorumlu müdür deftere yazmış ise de bana iletmemiştir. Ayrıca defter önüme gelmemiştir. Gelseydi zaten imzam olurdu. Yapılan iş güvenliği toplantısına en son 4-5 sene kadar önce katılmıştım. Bundan sonra toplantılara katılmadım çünkü fabrikanın işveren vekili Asiye Hanım’dır. İmza yetkisi ondadır. MÜSİAD Başkanı olduğum için çok yoğunum. Yaklaşık 3-4 yıldır fabrikaya nadiren gelirim. İş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’un tespitleri varsa çalışmaya neden devam etti ya da neden durumu deftere yazmadı. Çalıştığı sürece de bana herhangi bir eksiklik bildirmemiştir. Ayrıca fabrikada yılda 3-4 denetim yapılırdı. Kesinlikle bize denetimden önce haber gelmezdi.”
Ali Rıza Ergenç Coşkun ise ifadesinde, “İşçilere daha fazla malzeme üretmeleri için baskı yapılmaz. Benim bilgim ve talimatım olmadan baskı yapılması söz konusu değildir. Ben asla böyle bir talimat vermedim. Bugüne kadar işçilerin yanlarında bulundurdukları malzeme nedeniyle sıkıntı yaşamadım. Toplantılara iş güvenliği uzmanları katılır. Evrakı ise Yaşar Coşkun’a imzalatırlar. Denetimleri önceden haber almamız söz konusu değildir. Denetimlerde eksiklerle ilgili para cezası kesildiğini kesinlikle hatırlamıyorum. Birkaç kez meydana gelen iş kazalarından dolayı bir iki gün işyerinin kapatıldığı olmuştur” şeklinde konuştu.
Bu haber en son değiştirildi 9 Temmuz 2020 10:15 10:15
Kazım Koyuncu, doğumumun 54. yılında Maltepe Nazım Kültür Kafe'de düzenlenen etkinlikle anılacak.
Direnişlerinin 17. gününde Smart Solar işçilerle çevre fabrikalardaki işçilerle beraber TKH üyeleri ziyarette bulundu.
İSKİ'nin 10 Kasım'da yapacağı Genel Kurulu'nda 2026 yılında uygulanacak hizmet bedeli tarife teklifleri ile su…
Ekim Devrimi'nin 108. yıldönümünde TKH tarafından yapılan açıklamada "Emperyalist kapitalist sistemin dünyayı getirdiği nokta, sosyalizmin…
İstanbul Planlama Ajansı’nın açıklamasına göre İstanbul’da dört kişilik bir ailenin yaşam maliyeti 104 bin 927’ya…