'Yahu Ece Üner, bir ahlaksızlık gördüğünde aklına niye Müslümanlık geliyor ki senin?'

"Fırsatçının, ahlaksızın, sahtekârın dinle diyanetle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?"

'Yahu Ece Üner, bir ahlaksızlık gördüğünde aklına niye Müslümanlık geliyor ki senin?'

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Show TV Ana Haber sunucusu Ece Üner’in, “Sorsan hepimiz Müslümanız. Ama gel gör ki namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz” sözlerine ilginç bir tepki gösterdi.

Üner’e “Yahu Ece Üner! Bir sahtekârlık, bir fırsatçılık, bir ahlaksızlık gördüğünde aklına niye Müslümanlık geliyor ki senin?” diye soran Hakan, “Fırsatçının, ahlaksızın, sahtekârın dinle diyanetle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?” sözleriyle devam etti.

Hakan Üner’i şöyle “yargıladı”: Bir iyilik, bir güzellik, ahlaki bir davranış haberini verdiğinde…Ekrandan seyircilere dik dik bakarak…“Sayın seyirciler! Biliyorsunuz hepimiz Müslümanız… Bu iyiliğin, bu güzelliğin, bu ahlaklı davranışın nedeni de işte bizim Müslümanlığımızdır” falan diye şöyle afili bir nutuk çekiyor musun?

Hakan’ın konuyla ilgili yazısından bir bölüm şöyle:

“Ece Üner’in korona nedeniyle ortaya çıkan fırsatçılara, sahtekârlara, ahlaksızlara…

“Namaz beş vakit, ahlak 24 saat farz” diye çıkışması üzerine bir yazı yazmıştım dün.

*

Ece Üner’in o cümlesinin bir de baş tarafı varmış.

Şunu demiş Ece Üner:

Ece Üner meselesi

“Sorsan hepimiz Müslümanız. Ama gel gör ki namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz.”

*

Televizyonda haber sunan Batılı bir haber sunucusunun…

Bir sahtekârlık, bir ahlaksızlık, bir fırsatçılık haberini sunduktan sonra…

Kameraya dik dik bakarak…

“Sorsan hepimiz Hıristiyanız. Ama gel gör ki kilise haftada bir gün, ahlak ise haftanın yedi günü farz” falan diye bir laf söylediğini düşünün.

Ne yaparlar o sunucuya Batı’da?

Ne yapacaklar canım…

Gülerler.

Sadece gülerler.

*

Ben de “bizimkine” gülüyorum tabii.

Ama sadece gülmüyorum.

Ayrıca şunları da söylemek istiyorum:

*

Yahu Ece Üner!

Bir sahtekârlık, bir fırsatçılık, bir ahlaksızlık gördüğünde…

Aklına niye Müslümanlık geliyor ki senin?

*

Dün de söylemiştim, bugün de söylüyorum:

Fırsatçının, ahlaksızın, sahtekârın dinle diyanetle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?

*

Ayrıca…

Bir iyilik, bir güzellik, ahlaki bir davranış haberini verdiğinde…

Ekrandan seyircilere dik dik bakarak…

“Sayın seyirciler! Biliyorsunuz hepimiz Müslümanız… Bu iyiliğin, bu güzelliğin, bu ahlaklı davranışın nedeni de işte bizim Müslümanlığımızdır” falan diye şöyle afili bir nutuk çekiyor musun?

Tabii ki çekmiyorsun.

*

Müslümanlığımızın güzel ahlaktaki belirleyiciliğine işaret etmeye hiç mi hiç gerek duymazken…

Müslümanlığımız ile kötü ahlak arasındaki çelişkiye işaret etmeye neden gerek duyuyorsun ki?

*

Ama bütün bunlar…

Müslümanlık iddiasında bulunup da ahlakı öncelemeyen tiplerin var olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabii…

Bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyaç duymayan tipler var.

Ama Ece Üner’in söz konusu ettiği fırsatçıların, söz konusu ettiği sahtekârların, söz konusu ettiği ahlaksızların onlar olup olmadığı belli değil.

*

Neyse… Söylenecek daha çok söz var ama benim kalkmam lazım. Çünkü elimi 20 saniye boyunca sabunlu suyla yıkama vaktim geldi.