Haliç’in Eyüpsultan Silahtarağa mevkisinde deniz suyu renginin kahverengiye dönüştüğü fotoğrafları yayınlayarak “Haliç, eskiye döndü, nefes alınamıyor” başlığıyla yayın yapan yandaş medya yine baltayı taşa vurdu. Biliminsanları Haliç’teki renk değişimine ilişkin açıklamalarda bulunurken, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Taş Haliç’te ki renk değişiminin doğal olduğunu belirtti.
Taş, “Her yıl ilkbahar ve yaz aylarında uygun sıcaklık, ışık ve yeterli besin maddesi varlığında su ortamında bulunan ve fitoplankton denilen mikroskobik algler hızla çoğalarak suda renk değişimi meydana getirirler. Bu olay bilimsel anlamda ‘alg aşırı çoğalması’ olarak bilinir. Bu tek hücreli ve fotosentez yapabilen canlılar farklı renklere sahip olabilen pigment maddeleri içerir. Aşırı çoğalan tek hücreli organizmalar içerdiği pigment maddesinin çeşidine bağlı suda geçici süreli renk değişimine neden olur” dedi.
“Bu süre çevresel koşullara bağlı değişebilir” diyen Taş “Bu tür renk değişimleri genellikle belli alanla sınırlıdır. Haliç’te adacıkların çevresi ve derelere yakın olan oldukça sığ ve su hareketlerinin zayıf olduğu bölgede yoğunlaştığı görülmekte. Aşırı çoğalmaya neden olan fitoplankton, türüne bağlı kızıl, kahverengi, yeşil veya başka renklerde olabilir” diye konuştu.
“Söz konusu organizmanın bünyesindeki baskın pigment maddesinin renginin ön plana çıkmasıdır” diyen Taş, “Çevresel koşullara bağlı genellikle 1-3 hafta kadar sürebilir. Besin maddesi yönünden zengin su ortamı Haliç’te alg aşırı çoğalma olayları geçmiş yıllarda da özellikle ilkbahar ve yaz aylarında sıklıkla gözlenmiştir. Dolayısıyla bu renk değişimini bu tür su ortamları için beklenen bir durum olarak özetlemek mümkündür” dedi.
“HALİÇLER ÇOK ÜRETKEN ALANLARDIR”
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yelda Aktan ise, “Her yıl bu dönemde Marmara Denizi kıyılarında renk değişimleri görülür ve beklenen bir olaydır. Sebebi ‘fitoplankton’ olarak adlandırdığımız tek hücreli bitkisel canlılardır. Bu canlılar her zaman suda bulunurlar ve ortamın verimliliğini gösterirler” diye konuştu.
“Bu türlerden bazıları uygun sıcaklık, ışık ve besin varlığında aşırı artış gösterebilir ve suda renk değişimlerine neden olur” diyen Aktan “Rüzgar, akıntı gibi meteorolojik şartlarda bu oluşumu destekler. Bu canlılar kısa ömürlüdür, ortam şartlarına bağlı olarak birkaç hafta artışlarına devam ederler ve sonra ölürler. Ortamda normal haline döner” dedi.
Aktan sözlerini şöyle tamamladı: “Bilindiği gibi haliçler çok üretken alanlardır ve konumu itibarı ile karasal girdilere daha çok maruz kalırlar. İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’ne kıyasla daha durgun alanlardır ve dinamik bir yapısı olmadığından normale dönmesi biraz daha uzun sürebilecektir.”
Bu haber en son değiştirildi 15 Haziran 2020 12:25 12:25
Sözcü TV'ye yönelik ekran karatma cezası hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Şartnameye aykırı olduğu için TÜGVA yetkililerinin sınıflara girmesine izin vermeyen okul müdürlerine, ilçe milli eğitim…
2018 yılında Ankara’da bir plazanın 20. katından atılarak öldürülen üniversite öğrencisi Şule Çet, ölüm yıldönümünde…
DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası üyeleri, Şişli Belediyesi'nin kayyum tarafından yönetilmesine ve haklarının gaspedilmesine karşı…
Diyanet’e “sakıncalı bulduğu” Kuran meallerini toplatma ve imha yetkisi veren yasa henüz yasalaşmadan sansür uygulaması…
Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın aylık gelirinin 1.2 milyon TL’yi bulduğu ortaya çıktı. Kırışık beş ayrı…