Yoksulluğa 'kader' diyeni seviyorlar: Hasan'ın ipine sarılın!

Hasan Maden isimli işsiz ve sokakta yaşadığı belirtilen genç günlerdir yandaş medyanın gündeminde. AKP, yandaşların tabiriyle "mütevazılığı ve tevekkülüyle gönüllere giren" genç üzerinden yoksulluğu normalleştirmeye çalışıyor.

Yoksulluğa 'kader' diyeni seviyorlar: Hasan'ın ipine sarılın!

AKP iktidarının 18. yılına girilen Türkiye’de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre son 1 yılda 6 puanlık artışla rekor seviyeye ulaşan genç işsizlik oranı yüzde 27.4’ü aştı.

Bunun da ötesinde ne bir eğitimde ne de işi olan, bir diğer deyişle “kayıp nesil” diye tabir edilen gençlerin oranı ise yüzde 30’u geçti. Bütün politikalarını patronların kârına kâr katmaya odaklı olarak oluşturan kapitalizmin AKP döneminde geldiği son noktada emekçiler büyük bir yoksullaşma dalgası ile karşı karşıya. En temel yaşam gereksinimlerini karşılamakta zorlanan emekçileri yoksul bırakan para babalarının bu durumu dahi türlü kredi kampanyaları ile lehine çevirmesini bildiği malum.

İşte emekçiler açısından ekonomi tablosunun böyle özetlenebildiği ülkemizde bununla birlikte iktidarın halktaki olası bir “homurtu”ya karşı en önemli silahlarından biri de son hız devam ettirdiği dinselleşme politikaları kuşkusuz. Halka sadaka kültürünü aşılayıp neredeyse yaşıyor oluşuna şükrettirecek bir seviyeye getirmeye kararlı olan AKP, son günlerde bunun için eşsiz bir fırsatı yakaladı.

Ankara’da 1.5 yıldır sokakta yaşayan, Hasan Maden isimli işsiz gencin sosyal medyada paylaşılan konuşmalarıydı o fırsat. Babaannesi öldükten sonra sokaklarda yaşamaya başladığını söyleyen Hasan, durumunu “Sokaklarda selpak satıyorum, parasıyla çorba içiyorum. Yalnızlıktan dolayı üzülüyorum ama şöyle bir şey var, Allah şu an beni sınıyor ve bana taşıyamayacağım yükü vermiyor.” ifadeleriyle anlatıyordu.

29 yaşındaki Hasan’ın hayatından memnuniyetini anlattığı ve sürekli Allah’a şükrettiği sözleri, günlerdir yandaş medyanın ekranlarında ve manşetlerinde yer etti. “Yaşadığı tüm zorluklara rağmen şikayetçi olmayıp şükrederek herkese ders verdiği ve durumundan ibret alınması gerektiği” yorumları yapılan 29 yaşındaki Maden için sosyal medyada kampanyalar oluşturuldu, devlet  ve patronlar da harekete geçerek ne kadar “yardımsever” olduklarını kanıtlama yarışına girdi.

En küçük bir hak arama eylemini adeta “darbe girişimi” gibi görüp polis ordusuyla ezen AKP’nin bu konuda “rüşdünü” sık sık gösterdiği Ankara’da Vali Vasip Şahin, milyonlarca kişinin her gün yanından geçip gittiği Hasan’a ulaşmayı büyük bir zorluğu başarmış gibi kamuoyuna duyurdu ve “Gönlü zengin, yüreği kocaman Hasan’a ulaştık. Bu akşamdan itibaren Ankara Valiliği olarak sorun ve ihtiyaçlarıyla yakından ilgileniyoruz.” açıklaması yaptı.

Bugün ise AKP’nin yayın organları arasında en önde gelen Sabah gazetesi, ilgili haberinde Hasan Maden’in artık bir iş, bir ev ve bir de arabası olduğunu duyururken bunun da Ankaralı bir iş adamının “örnek yardım”ı sayesinde olduğunu belirtti.

BU İPE SARILINIR!

Sabah’ın sıkı Reisçi yazarlarından, kendi deyimiyle “AKP’li değil AK Parti’li” olan Salih Tuna da bugün konuyla “Hasan’ın ipine sarılın” başlıklı yazısıyla, Hasan’ın tavrını örnek gösterdi. Hasan’ın “kaşlarının çatık olmamasından ve sürekli şükretmesinden” övgüyle bahseden yandaş yazar, Hasan gibi nice benzerinin de olduğunu söyleyip bunların bulunmasını ve yapılacak yardımla aslında Hasan’ın uzattığı yardım eline tutunulacağını yazdı.

Tuna’nın yazısından ilgili bölümler şöyle:

“Hepimiz izledik onu. Sokaklarda yatıyor, kâğıt mendil satarak çorbasını içiyor, haftada bir kez de olsa otelde kalıp temizliğini yapıyor. Diğer günler, kepenkler kapatıldığında bir metronun dibinde havalandırmanın sıcak üflediği bir yere karton serip yatıyor. Fakat kaşları çatık değil, yüzü çatırdamıyor, geniş bir gülümseme yayılıyor yüzüne. Umut dolu bir gülümseme. Hep şükrediyor. Gönlü öyle zengin ki dünyayı doyuracak kadar. “Allah insanları sınar” diyor, “Allah şu an beni sınıyor ve Allah bana taşıyamayacağım yükü vermiyor…” Senden bir şey istemiyor. Sınanmakta olduğunun bilincinde sadece Allah’tan bekliyor. Nasibin varsa anlarsın, asıl sınananın sen olduğunu. Asıl dışarda olan, asıl yardıma muhtaç olan…”

***

“Hasan münferit değil. Nicesi var evinde yarı aç yarı tok. Bulacak, ulaşacaksın ve kendini kurtaracaksın, gırtlağına kadar “dünyaya” batmaktan. İnfak edecek, malını mülkünü temizleyeceksin. Unutma: Hasan’a sen yardım elini uzatmış olmayacaksın, Hasan’ın uzattığı yardım eline tutunacaksın. Diriliş budur. Tüm mental yorgunluklarına gerçek şifa budur. Gönül ve vicdanlardaki damar tıkanıklıklarını açacak budur.
Hasan’ın eli mucize mesabesinde bir imkandır..”