YSK Başkanı: Oy zarfları kaldırılmalı
YSK Başkanı Sadi Güven'in görev süresi 23 Ocak'ta doluyor. Görevini gönül rahatlığıyla bırakacağını söyleyen Güven, "Pişman olduğum hiçbir karara imza atmadım" dedi.
2008 yılında AKP’nin yasa teklifi uzatılan görev süresi bu yıl 23 Ocak’ta sona erecek YSK Başkanı Sadi Güven, ilginç açıklamalarda bulundu.
8 yıllık YSK Başkanlığı dönemi boyunca neredeyse tartışmasız bir seçim yapılmayan Güven, “Geriye dönüp baktığımda okumadan, inanmadan karar vermedim. Pişman olduğum hiçbir karara imza atmadım” dedi. Sadi Güven, görevini gönül rahatlığıyla bırakacağını söyledi.
“Türkiye’de seçim ne kadar tartışılırsa tartışılsın seçim güvenliği açısından dünyanın en iyilerinden birisiyiz” iddiasında bulunan Güven, şöyle devam etti:
“Bizim gibi siyasi partiler eliyle seçim yapıp da bunu tarayarak birleştiren, itirazları siyasi partilerin üyelerinin olduğu yerlerde değerlendiren başka bir ülke yok. Biyometrik kimlik uygulamasına bizim de geçmemiz gerekir. YSK buna hazır. Oy kullanmaya gelen kişinin biyometrik kimliğini gösterdiğinde, bilgisayarla kimin oy kullanmaya geldiğini müşahitlerin, sandık kurulu üyelerinin, vatandaşların kontrol imkanı olacaktır. Biyometrik kimlik uygulamasının bir an önce tamamlanması gerekir. Yurt dışında bu rahat bir şekilde kullanılıyor.”
“OY ZARFLARI KALDIRILSIN”
Seçimlerle ilgili yeni uygulama önerileri de sunan Güven, oy zarflarının kaldırılması tavsiyesinde bulundu.
Türkiye’de iptaller konusunda en büyük sıkıntılardan birisinin kapalı oy zarflarından kaynaklandığını belirten Güven, önerilerini şöyle anlattı: “Dünyanın birçok yerinde zarf uygulaması kaldırıldı. Yasal mevzuat değişikliğiyle, sandıkların dışarıdan içerisi görünmeyecek şekle getirilmesi suretiyle zarfın kaldırılması gerekir. Böylece, zarflar nedeniyle oyların iptali ortadan kalkar. Dünyanın hiçbir yerinde artık bu yok. Bunun düzeltilmesi gerekir.”
“HAKKINI HELAL ET” DEMİŞLER
Görev süresi boyunca haksız bir çok itham ile karşı karşıya kaldığını öne süren Güven, “Bunlardan ailem de zarar gördü. İsim vermek istemiyorum. Bu ithamlarda bulunan bazı kişiler, daha sonra beni aradı. ‘Sana haksızlık ettik, hakkı helal et’ dediler. Ama Türkiye’nin yarısını bana düşman ettiler. Biz bunları bir şekilde göğüsledik ama ailemizi çok üzdü.” dedi.