23 Ağustos 1942: Stalingrad Muharebesi, Nazi Ordusu için sonun başlangıcı
“Tarihin şu ana kadar gördüğü en ileri devlet yapılanmasını kuran Sovyetler Birliğini kısa sürede saf dışı bırakacağını inanan Hitler ve ordusu, Sovyet yurttaşlarının her bir bina, her bir sokak için ayrı bir direniş sergilemesiyle hızla kaynaklarını tüketmiştir. Stalingrad, Nazi Almanya’sı ve işbirlikçileri için sonun başlangıcı oldu.”
1918 Alman Devrimi, gerici Friedrich Ebert ve Alman Sosyal Demokratları (SPD) tarafından kapitalizmin restorasyonu şeklinde ilerletilmiş. Bunun sonucu olarak Alman işçi sınıfının en önemli devrimci özne ve örgütleri tasfiye edilmiş, Alman burjuvazisinin emrindeki gerici birlikler işçi sınıfının her toparlanma girişimini kanlı bir şekilde bastırmıştır. 1933 yılına kadar ilerleyen bu sürecin sonucunda da Almanya ekonomik krizden çıkamamış ve Nazi Partisi ile beraber Hitler iktidara gelmiştir.
Emperyalist ülkelerde yaşayan burjuvaların hayallerini süsleyecek bir düzen içinde silahlanan Nazi Almanya’sı, başta İngiltere ve Fransa olmak üzere bütün kapitalist dünyanın, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne karşı en büyük oyuncağı haline gelmiştir. Öyle ki bütün emperyalist devletler Hitlerin olası bir Sovyet saldırısını dört gözle bekliyordu. Kapitalistlerin planlarından haberdar olan SSCB Devlet Başkanı Josef Stalin ve beraberindekiler savaşı olabildiğince geciktirerek Hitler’e ve onun işbirlikçilerine karşı hazırlıklarını tamamlamıştı.
21 Haziran 1941 gecesi Nazi birliklerinin Sovyet sınırını geçmesi ile başlayan “Sosyalist Anavatan Savunması”, tarihin en kanlı muharebelerine sahne oldu. Sosyalist anavatanı savunmak adına milyonlarca insan gece gündüz demeden SSCB’nin dört bir yanında Nazi birlikleri ile çarpıştı. Hitlerin önce Leningrad sonra da Moskova’yı hızlı bir şekilde ele geçirme planları başarısız olmuş, uzayan kuşatma süreleri Doğu Cephesindeki işleri karmaşıklaştırmıştı.
Nazilerin, Sovyet coğrafyasının güneyinden Kafkasya’ya doğru ilerleme planları yapması üzerine Faşist ordular, ülkenin önemli su yollarından biri olan Volga nehrinin üzerinde bulunan, Kızıl Ordu Başkomutanı Stalin’in adını taşıyan Stalingrad’a ilerlemişlerdi.
Stalingrad Muharebesi 23 Ağustos 1942’de Nazilerin 4. Hava Filosu tarafından bombalanması ile başladı. Nazilerin aralıksız 48 saat yangın bombaları yağdırdığı şehirde binlerce sivil hayatını kaybetmiş, ilk saldırı sonrası şehirde sivil yaşam sona ermişti. Saldırıların başlamasıyla beraber bütün Sovyet yurttaşları “geri adım yok”, “Volga gerisinde bir yer yok” şiarı ile bütünleşmiş şekilde muharebelere hazırlanmıştır. Bunun yanında Mareşal Georgi Jukov, Stalingrad’a gelerek tarihin en büyük muharebelerinden birini yönetmek üzere Kızıl Ordu’nun başına geçmişti.
Tarihin şu ana kadar gördüğü en ileri devlet yapılanmasını kuran Sovyetler Birliği’ni kısa sürede saf dışı bırakacağını inanan Hitler ve ordusu, Sovyet yurttaşlarının her bir bina, her bir sokak için ayrı bir direniş sergilemesiyle hızla kaynaklarını tüketmişti. Stalingrad, Nazi Almanya’sı ve işbirlikçileri için sonun başlangıcı olmuştu.