7 işçinin yaşamını yitirdiği havai fişek fabrikasındaki patlama davasında üçüncü duruşma başladı

Patlamada dayısını kaybeden avukat Uzuner," Biz bu dosyaya ilişkin ilk iki celsede hep şunu söylemiştik. İşçi canı çok ucuz, bu dosya bunun çok net görüldüğü bir dosya. Hiçbir önlem alınmamış ve bu çalışma biçimi devam ettirilmiş." dedi.

7 işçinin yaşamını yitirdiği havai fişek fabrikasındaki patlama davasında üçüncü duruşma başladı

Sakarya’da 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127’sinin de yaralandığı havai fişek fabrikası patlaması davasının 3’üncü duruşması görülmeye başlandı.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde, 7 kişinin yaşamını yitirdiği havai fişek fabrikası patlamasında 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılanan, 4’ü tutuklu 7 sanık hakkındaki davanın üçüncü duruşması başladı.

Duruşma öncesi açıklama yapan, patlamada dayısı Seyfi Çanakçı’yı kaybeden avukat Gülşen Uzuner, “Bilirkişi raporu henüz dosyaya gelmedi. O yüzden duruşma büyük ihtimalle ertelenecek. Biz bu dosyaya ilişkin ilk iki celsede hep şunu söylemiştik. İşçi canı çok ucuz, bu dosya bunun çok net görüldüğü bir dosya. ” dedi.

Geçen yıl 3 Temmuz’da Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada, 7 işçi hayatını kaybetti, 127 kişi de yaralandı. Olayın ardından Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturma kapsamında, patlamada ihmali olduğu öne sürülen tutuklu fabrika sahibi Y.C., fabrika sorumlu müdürü A.A., fabrika müdürü ve genel ustabaşı H.A.V., genel ustabaşı E.Ö. ve tutuksuz iş güvenliği uzmanı A.B., A.R.E.C. ile sorumlu personel A.Ç. hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Davanın 3’üncü duruşması, bu sabah Ferizli ilçesindeki Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri duruşma salonunda görülmeye başlandı. Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 108 müştekinin dinleneceği davada, önceki duruşmada süre nedeniyle dinlenemeyen müştekilerin ifadeleri alınacak.

Duruşmanın başlamasından kısa süre önce salonun yakınında toplanan müştekiler, fabrikada ölen işçilerin yakınları ve patlamada yaralanan bazı işçiler ile avukatlar, basın açıklaması düzenleyerek, sorumluların en ağır cezayı almasını talep etti. Açıklamanın ardından duruşma salonuna girecekler, güvenlik önlemleriyle içeri alındı. Davaya müdahil olmayan ya da görevi bulunmayanların içeri girmesine müsaade edilmedi.

“İŞÇİ CANI ÇOK UCUZ”

Patlamada dayısı Seyfi Çanakçı’yı kaybeden ve davaya müdahil olan avukat Gülşen Uzuner, olayda birçok kişinin sorumlu olduğunu savunarak, “Bu celsede eksik kalan müştekilerin ifadeleri ve mahkemenin çağırdığı tanıklar dinlenecek. Bilirkişi raporu henüz dosyaya gelmedi. O yüzden duruşma büyük ihtimalle ertelenecek. Biz bu dosyaya ilişkin ilk iki celsede hep şunu söylemiştik. İşçi canı çok ucuz, bu dosya bunun çok net görüldüğü bir dosya. Hiçbir önlem alınmamış ve bu çalışma biçimi devam ettirilmiş. O nedenle kasıt düzeyinde bir durum var bu dosyada. Dinlenen müştekilerden ve dosyadaki belgelerden bunu çok net görüyoruz. Buna ilişkin bilirkişi raporunu bekliyoruz” dedi.

Olayın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen acılarının hala ilk günkü gibi taze olduğunu dile getiren Uzuner, “Ben de dayımı kaybettim patlamada. Hem avukat olarak hem de aile olarak katılıyorum dosyaya. Adaletin gecikmesi bizim açımızdan acılarımızı katmerlenmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla yargılama süreçlerinin bir şekilde bu acıları yeniden pekiştirmemesi gerekiyor. Sabah bunu diğer ailelerle konuştuk. Herkes buraya o anları yeniden yaşayarak geliyor. O nedenle çok acı. Bizi diri tutan tek şey gerçekten başka canlar kaybetmek istememek. Biz hayatını emeğiyle kazanan insanlarız. Dolayısıyla biz başkasını da kaybetmemek için bu mücadelemizi veriyoruz” diye konuştu.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek Hendek Davası’nın üçüncü duruşması öncesi aileler ve avukatlar basın açıklaması yaptı.

Hendek’te havai fişek fabrikasındaki patlamada oğlu Halis Yılmaz’ı kaybeden Muammer Yılmaz, dava esnasında Sakarya Baro Başkanı’na ve MÜSİAD Başkanı’na “Üç beş kodaman daha fazla para kazanacak diye ben oğlumu 18 kemik aldım. Hangi sıfatla buradasınız? Hangi sıfatla geldiniz?“ sözleriyle tepki gösterdi.