25 yıl önce bugün, Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe polis tarafından gözaltına alındıktan sonra Eyüp Spor Salonu’nda polisler tarafından yapılan işkence ile katledildi.
8 Ocak günü Ümraniye cezaevinde öldürülen iki devrimcinin cenaze töreni vardı. Haberi takip edecekler listesinde adı olmayan Metin Göktepe, büyük bir inatçılıkla habere yazdırdı kendini ve ekledi: “Bu haberi mutlaka izlemeliyim arkadaşlar”
Haberi yaparken, iş bölümü yaptığı Evrensel muhabirlerinden ayrılan Göktepe, diğer basın kuruluşlarından arkadaşlarıyla cenazeyi takip etmek için elinden geleni yaptı. Herkes polislerin ‘sarı basın kartı zorunluluğuna’ ikna olup geri dönmeyi kabul ederken, o inatçılığını sürdürdü ve gözaltına alındı.
Gözaltında olduğu Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda polislerin vahşice saldırısına maruz kaldı.
Burada polisler tarafından dövülerek öldürüldü Metin. Cansız bedeni yakınlardaki bir arsaya atıldı ve bir gün sonra bulundu.
Olayın görgü tanıkları, polislerin “Gazeteciyi bu tarafa getirin ona özel muamele yapacağız” dediklerine şahit oldular. Metin Göktepe’nin ‘ben gazeteciyim, beni neden dövüyorsunuz’ sorusundan sonra daha çok dövüldüğüne, daha sonra Metin’in yere düştüğüne ve cansız bedeninin yerde yatışına tanık olanların aksine, İçişleri Bakanı Göktepe’nin ölümünü soranları “duvardan düşerek öldüğüne” ikna etmeye çalışacaktı.
1999’da sanık emniyet amiri aklanırken, beş memura 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. ‘Rahşan affı’ ile tahliyeden yararlanan polisler toplam 1 yıl 8 ay hapis yatıp çıkmış oldular.