İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili bildirisine ilişkin,
“Biz bu anlamda gerçekten bu darbeci zihniyetleri iyi tanıyoruz. Bunların nasıl yönlendirildiklerini de biliyoruz. Dün sayın Cumhurbaşkanımız net ifade ettiler. Burada herhangi bir şekilde muhalefetin iddia ettiği gibi bir ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek bir yaklaşım yok” dedi.
Başka hiçbir ülkede bunun bir örneğinin olamayacağını da savunan Altun, “Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu bildiriyi o ülkenin diline çevirin, altına o ülkenin emekli amirallerinin isimlerini yazıp gece yarısı yayınlayın bakalım o ülke eğer demokratik bir ülke ise nasıl bir tepki ile karşı karşıya kalınıyor” diye konuştu.
Söz konusu bildirinin bir ‘vesayet’ bildirisi olduğunu belirten ve bunu suç olarak değerlendirdiklerini söyleyen Altun, bu konuda bir soruşturma yürütüldüğünü hatırlatarak, “Soruşturma ilerledikçe bu organizasyonun arkasında kimlerin olduğu ve neye hizmet ettiği ortaya çıkacak” ifadesini kullandı. Altun, şöyle devam etti:
“Her şeyden önce 104 tane emekli amiralin bir araya gelip böyle tehditvari bir metin kaleme alması ve ülkenin siyasetine dizayn vermeye çalışması asla ve asla kabul edilemez. Bu adım bizim şerefli ordumuzu silahlı kuvvetlerimizi zan altında bırakmaya yönelik bir girişimdir. Bunu asla kabul etmiyoruz.
Bugün itibarıyla baktığımızda emekli amiral olarak imza atan kişilerin bunu en başta görmeleri gerekirdi. Deniz Kuvvetleri’miz Cumhuriyet tarihimizde hiç olmadığı kadar büyük başarılara imza attı. Gururlanmaları gereken bir dönemde süreci tersine döndürme çabası var. Bu vesayet bildirisinin amacı Türkiye’yi yolundan döndürmektir.”
Altun; kamuoyunda tartışılmaya devam eden Kanal İstanbul projesiyle ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. Altun, şöyle konuştu:
“Açık ve net şekilde ifade ediyoruz, Kanal İstanbul ülkemizin milli egemenlik haklarını tahkim edecek bir projedir. Gerçek anlamda Atatürkçü olanlar bunu görür. Bu yönüyle baktığımızda biz sözüm ona kendilerini anti emperyalist olarak adlandıranların emperyalistlerin maşası olduklarını da görüyoruz. Dolayısıyla gerek içerik gerek örgütlenme tarzı ile gerekse de destekçileri ile bu vesayet bildirisi tam anlamıyla bir başarısızlığa uğramıştır.
Başarısızlığa uğramış işin sahipleneni olmaz ancak bunu ancak hafifletebiliriz, geçiştirebiliriz diye düşünürler aynen 15 Temmuz’da olduğu gibi. Kusura bakmasınlar hafızamız çok diri darbe tekniklerine, yeni yöntemlere karşı uyanık olan bir devletimiz ve milletimiz var. O nedenle biz bu yönüyle milletimizden aldığımız güçle, milletimizin emriyle burada milli iradeye sahip çıkmaya bunun gereklerini yerine getirmeye Cumhurbaşkanımız liderliğinde devam edeceğiz.
Bu haber en son değiştirildi 6 Nisan 2021 17:31 17:31
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…