''Ankara'nın deprem tehlikesi, sanılanın aksine yüksek''
Doç. Dr. Bülent Özmen, "Son zamanlarda yapılan çalışmalar bize Ankara’nın deprem tehlikesinin sanılanın aksine daha yüksek olduğunu gösteriyor ki AFAD, 2019 yılında yeni bir deprem tehlikesi haritası yayımladı. Burada Ankara kent merkezinde bulunan bütün ilçelerdeki beklenen deprem tehlike parametrelerini yüzde 50 kadar arttırdı" dedi.
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görevli Doç. Dr. Bülent Özmen, önceki gün Ankara’nın Kalecik ilçesinde meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.
Doç. Dr. Özmen, depremin Ankara’nın yaklaşık 40 kilometre doğusunda ‘Çankırı Fayı’ diye isimlendirilen Kalecik’ten Çankırı’ya doğru uzanan fayın en güney kısmındaki Elmadağ fay zonu üzerinde meydana geldiğini belirtti.
Bu bölgede zaman zaman bu büyüklükte depremler olduğunu kaydeden Özmen, “Geçtiğimiz yıl yine bu dönemlerde; 23 Ocak tarihinde aynı yerde 4,5 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş. Her ne kadar Ankara kent merkezinin altından geçen fay olmasa da hemen merkezin 30-40 kilometre ötesinde deprem üretme potansiyeli olan fayların olduğunu ve bunların da aktif olduğunu söyleyelim.
Bu depremler bize uyarıda bulunuyor, ‘Ben de diriyim, aktifim, ilerleyen yıllarda daha büyük deprem üretme ihtimalim de var, bunları da göz önüne alın’ diyor. Dolayısıyla bu fay ve bununla ilişkili diğer faylar da 6 şiddetine varacak büyüklüklerde deprem üretme potansiyeline sahip faylar. Ankara kent merkezini baz alıp 35-40 kilometrelik bir yarı çap çizersek bu bölge içerisine düşen diri faylarımız var.
Bunların boyutu çok küçük ve yaklaşık 5 şiddetine varacak büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan faylar var. Çemberi 40 ila 60 kilometre arası kadar genişletirsek Dodurga Fayı, Çankırı Fayı gibi 6-6,5 şiddetine varacak büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan faylarımız var.
Bu çapı 70-80 kilometre çevresine biraz daha büyüttüğümüz anda da Kuzey Anadolu Fayı, Tuz Gölü Fayı, Seyfe Fayı, Ezine Pazarı Fayı gibi 7 ve 7 şiddetinin üzerinde deprem üretme potansiyeli olan faylar da var” ifadelerini kullandı.
Özmen, bu faylar bin yıl, 2 bin yıl gibi sürede kayma hızlarını gerçekleştirdikleri için zaman zaman Ankara’nın deprem tehlikesinin düşük olduğunun düşünüldüğüne vurgu yaparak, “Halbuki son zamanlarda yapılan çalışmalar bize Ankara’nın deprem tehlikesinin sanılanın daha yüksek olduğunu gösteriyor ki Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı 2019 yılında yeni bir deprem tehlikesi haritası yayımladı.
Burada da Ankara kent merkezinde bulunan bütün ilçelerdeki beklenen deprem tehlike parametrelerini yüzde 50 kadar arttırdı. Yani bu durum resmi haritada da ortaya konmuş oldu. Yine bugün gündemimizde olan Kalecik ilçesinin de 2019 yılında yayımlanmış ve yürürlüğe girmiş deprem tehlike haritasında da beklenen yer ivmeleri 30 kadar arttı. Yani son hareketlerle birlikte ve resmi haritayla beraber bu bölgedeki deprem tehlikesinin yükseldiğini bunlar da bize söylüyor” dedi.