Atatürk'e hakaretten ceza aldı: "Şeref madalyası" dedi, Hilal Kaplan sahip çıktı
Marmara Üniversitesi ‘Araştırma Görevlisi’ Furkan Bölükbaşı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ettiği için aldığı 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasını “Şeref madalyası” olarak niteledi.
Marmara Üniversitesi ‘Araştırma Görevlisi’ Furkan Bölükbaşı, 2017 yılında sosyal medya ve Ekşi Sözlük’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik hakaret içerikli paylaşım yaptı, yorumda bulundu. CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, avukatı Taner Kazanoğlu aracılığıyla Bölükbaşı hakkında suç duyurusunda bulundu. Bölükbaşı’nın “Atatürk’ün hatırasına hakaret etmek, Toplumu kin ve düşmanlığa tahrik etmek, Suç işlemeye tahrik etmek, Halkı birbirini öldürmeye tahrik etmek” suçlarını işlediği belirtildi.
Bölükbaşı hakkında Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’unda düzenlenen Atatürk’e ‘alenen hakaret etmek ve sövmek’ suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bölükbaşı davanın 23 Şubat 2021 tarihli karar duruşmasında paylaşımı kendisini yapmadığını ve Ekşi Sözlük’teki yorumlarının da suç unsuru oluşturmadığını ileri sürdü.
AVUKATTAN ‘SAVUNMA’: KEMALİZM İDEOLOJİSİNE ELEŞTİRİ
Bölükbaşını avukatı da müvekkilinin dava konusu paylaşımları yapmadığını ileri sürerken, Ekşi Sözlük’teki yorumları içinse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin çok çeşitli kararlarıyla ortaya koyduğu gibi Kemalizm ideolojisine yapılan ifade hürriyeti kapsamındaki eleştirilerdir” dedi.
Mahkeme, Bölükbaşı’nun suçu basın yoluyla işlediğini ve bu suçu birden çok kez tekrarladığını belirterek, önce 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme Bölükbaşı’na ‘iyi hal indirimi’ uygulayarak, cezasını 1 yıl 6 ay 22 güne indirdi ve hükmün açıklanmasını erteledi. Bölükbaşı’nın 5 yıl içerisinde benzer bir suçu işlemesi durumunda, bu hapis cezasını da yatması gerekecek.
ATATÜRK’E HAKARET EDEN ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ‘ŞEREF MADALYASI’ DEDİ, HİLAL KAPLAN DESTEK OLDU
Bölükbaşı, hapis cezasını sosyal medya hesabından “Şeref madalyası” olarak değerlendirdi ve ceza almasına neden olan ifadelerin yer aldığı yazılı bir açıklama yayımladı. Bölükbaşı’na sosyal medyadan ‘gazeteci’ Hilal Kaplan gibi isimler destek oldu. Kaplan, Bölükbaşı’na verilen ceza için “İfade özgürlüğü savaşçıları sessiz çünkü dertleri ifade özgürlüğü değil; bize istedikleri gibi hakaret etme ve sindirme özgürlüğü” dedi.
Özkan’ın avukatı Taner Kazanoğlu, Bölükbaşı’nın aldığı cezaya rağmen paylaşımlarını sürdürmesi nedeniyle savcıları göreve çağırarak “Şu anda mahkeme kararını tanımayıp mahkeme kararını küçültücü bir ifadeyle “Ben şeref madalyası taktım” diye devam etmesinin akıl alır bir tarafı yok. Türkiye Cumhuriyeti savcılarının bu arkadaş hakkında re’sen devam ettiği bu hakaretlerle ilgili ‘dur’ demesi lazım” dedi.
Marmara Üniversitesi’nde çalışan Bölükbaşı’nın görevine son verilmesi gerektiğini de belirten Kazanoğlu, bazı gazetecilerin destek açıklamalarına ilişkin de “Bazı gazetecilerin de buna destek çıkmasını esefle kınıyorum. Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin değeridir, kimse ona hakaret edemez, etmemelidir de” yorumunu yaptı.
“CUMHURBAŞKANI’NA HAKARETTEN CEZAEVLERİNDE YATAN İNSANLAR VAR, ÖĞRETİM ÜYELİĞİNDEN ATILMALI”
Kazanoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Vatandaş hâlâ durmuyor, basın açıklaması yaparak Atatürk’e hakaretten almış olduğu cezayı bir ‘Şeref madalyası’ olarak değerlendirip “Bununla gurur duyuyorum’ diyerek hâlâ suç işlemeye devam ediyor. Bu vatandaş bir öğretim üyesi, en acı tarafı bu. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’nin kurucu cumhurbaşkanı, kurucu devlet başkanı. Nasıl ki Sayın Recep Tayyip Erdoğan şu anda Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, yasa ile korunuyor. Şu anda cezaevlerinde ciddi bir biçimde cumhurbaşkanına hakaretten yatan insanlar var. Bir tarafta Kurucu Devlet Başkanımıza hakaret etme özgürlüğü var, öbür tarafta da son Cumhurbaşkanımıza hakaretten bir sürü insan cezaevinde. Bunun anlaşılır bir tarafı yok. İkisinin de korunması lazım. Cumhurbaşkanı sıfatı devlet sıfatıdır, kimsenin hakaret etmeye hakkı yoktur.
Şu anda mahkeme kararını tanımayıp mahkeme kararını küçültücü bir ifadeyle “Ben şeref madalyası taktım” diye devam etmesinin akıl alır bir tarafı yok. Türkiye Cumhuriyeti savcılarının bu arkadaş hakkında re’sen devam ettiği bu hakaretlerle ilgili ‘dur’ demesi lazım. Beklentimiz kurucu başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili hakaretlere ‘dur’ denilmesidir.
Bu arkadaşa çocuklarımız teslim ediliyor. Bunun hemen öğretim üyeliğinden atılması lazım. Savcılarımızı göreve davet ediyoruz. Bu arkadaş hâlâ hakaretlerine devam ediyor, bazı gazeteci arkadaşların da buna destek çıkmasını esefle kınıyorum. Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin değeridir, kimse ona hakaret edemez, etmemelidir de. Türkiye’deki her bireyin bu arkadaşlar hakkında suç duyurusunda bulunma hakkı vardır.”