Bahçeli: HDP parti marti değildir. Açılmamak üzere kapatılmalı

HDP'nin kapatılması davası hakkında konuşan Bahçeli, "Açılmamak üzere kapatılmalıdır. HDP kapatılmalı, yöneticileri hakkında hukukun gereği yapılmalıdır." dedi.

Bahçeli: HDP parti marti değildir. Açılmamak üzere kapatılmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

HDP’nin kapatılması talebini yineleyen Bahçeli, Türkiye’de demokratik uzlaşma kültürünün olmadığını ifade etti. Bahçeli, kapatılma davası açılan TBMM’nin üçüncü büyük partisi HDP’nin ‘parti marti’ olmadığını belirterek “açılmamak üzere kapatılması gerektiğini” söyledi.

HDP binasına düzenlenen saldırıyı ‘şiddetli bir provokasyon’ olarak nitelendiren Bahçeli, “Öyle bir gün seçilmiştir ki binada bir tane HDP yöneticisi yoktur. Katilin bozkurt işareti yapan fotoğrafları, sanki bir yerde bekletiliyormuş gibi servis edilmiştir. Yani bir taşla daldaki birden fazla kuşun vurulması hedeflenmiştir.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, şunları dile getirdi:

“İçinde yaşadığımız toplumda farklı çıkarları, şartları paylaşmaktan çıkan görüşler, çözüm önerileri vardır. Muhkem bir demokrasi kültürü bu yolla vasat bulacaktır. Demokrasinin var olabilmesi, işlevsellik kazanabilmesi sözle değil, öz ve içerik açısından benimsenmesiyle mümkündür. Sosyal ve siyasal yapıda farklılıklara saygı duyularak serbestçe ifade edilmesidir. Türk demokrasisine bu zaviyeden baktığımızda sağlıklı iktidar-muhalefet ilişkilerinin kurumsallaşmaması yatmaktadır. Partimiz yıllardan beri uzlaşma kültürünün eksikliğine vurgu yapmış, yeni bir siyaset anlayışının yerleşmesine önayak olmuştur.”

KILIÇDAROĞLU VE CHP ELEŞTİRİSİ

“Gerçekte dürüstlük pahalı bir mülktür. Zillete düşmüş ucuz insanlarda asla bulunmayacaktır. CHP’nin 18-20 Haziran tarihinde düzenlenen belediye başkanları çalıştayı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu yine baltayı taşa vurmuştur.

Siyasi hıncına yenilen bu zatın ne sözü sözdür, ne siyaset anlayışı ülke ve millet yararınadır. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik yetkilerini aracısız, doğrudan kullanmaktadır. CHP’li belediyeler özerk yönetim değildir. Nüfusun yüzde 54’ünün CHP’li belediyeler tarafından yönetildiğini vurgulamak potansiyel bir ayrımcılığın, devlet içinde devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın şeklidir. Kılıçdaroğlu’nun ağzındaki bakla zehirlidir.

Kılıçdaroğlu 4 milyon 550 bin haneye ayni yardım, 1,5 milyon haneye nakdi yardım yaptıklarını, borcu olanların suyunu kesmediklerini, 150 milyondan fazla maske dağıttıklarını duyurmuştur. Kılıçdaroğlu, bildiğimiz kadarıyla hazine bulmadı, mirasa konmadı, darphane kurmadı. Faturayı da cebinden ödemedi. İhtiyaç sahiplerine ne verildiyse helali hoş olsun. Ortada övülecek bir şey yoktur, her belediye başkanı gereğini yapmıştır. Bu ayıplı bir siyasettir.”

“KILIÇDAROĞLU’NUN KAÇ YÜZÜ VARDIR?”

“Biz hangi Kılıçdaroğlu’nun sözüne itibar edelim? Covid-19 boyunca yatağa aç girenlerden şikayet eden, yardım yapılmadığından bahseden Kılıçdaroğlu’na mı kulak verelim, yoksa 5 milyon haneye yardım yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu’nu mu ciddiye alalım? Bu Kılıçdaroğlu’nun kaç yüzü vardır? Merkezi hükümetin ve diğer belediye yönetimlerinin desteklerini hesaba kattığınızda ekonomik zorlukların bütçe imkanınca göğüslendiği anlaşılacaktır. CHP yönetiminin sosyo-ekonomik iddiaları çürümüş olacaktır.

Dost edebiyatının iyice suyu çıkmıştır, Kılıçdaroğlu’nun birlikte iktidar olmayı hedeflediği dostları arasında PKK’nın, FETÖ’nün, DHKPC’nin, dış güçlerin, Türk düşmanlarının sıralamadaki yeri neresidir? Bugün dost olanın, yarın düşman olmayacağı garanti değildir.”

“KÖTÜMSER BİR TÜRKİYE TABLOSU SÖZ KONUSU DEĞİL”

“Biz demiyoruz ki her şey güllük gülistanlıktır. CHP yönetiminin söylediği gibi kötümser bir Türkiye tablosu söz konusu değildir. Bizim askıda ekmek kampanyamızı tenkit edenler, askıda fatura uygulamasına geçtiler. Yapanı alkışlarız. Millet için varız, millete hizmet aşkıyla doluyuz. Devletin kasası milletin kesesi üzerinde hiç kimsenin istismar düzeneği kurmasına göz yummayız. Sanatçılara yardım yapıldığı söylenmiştir, bunlar kimlerdir?”

HDP’NİN KAPATILMASI DAVASI

“HDP parti marti değildir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

“HDP’nin PKK’dan, PKK’nın HDP’den farkı yoktur. AYM’nin HDP iddianamesini kabul etmesi hayırlı bir gelişme, adaletin tecellesi açısında ümit verici bir gelişmedir. Eğer hukuk varsa terörizmin siyaset ayağı hiçbir ad altında açılmamak üzere kapatılmalıdır. Kılıçdaroğlu kimin yanındadır tarafındadır? HDP, Türk demokrasisine biçilmiş kefendir.

Kılıçdaroğlu, ‘Demokrasilerde parti kapatmak yanlış’ diyor. Kuşkusuz halt ediyor, bölücülüğün avukatlığına utanmadan soyunuyor. HDP parti marti değildir. Adalet ve vicdan terazisi bu rezalete onay veremez.

Açılmamak üzere kapatılmalıdır. HDP kapatılmalı, yöneticileri hakkında hukukun gereği yapılmalıdır.”

HDP’YE YAPILAN SALDIRI AÇIKLAMASI

“İzmir HDP binasına yapılan hunhar saldırı ve suikast elbette alçak bir komplo, şiddetli bir provokasyon olarak değerlendirilmelidir. İzmir HDP il binasına yapılan saldırı süreci başka bir noktaya taşımıştır. Öyle bir gün seçilmiştir ki binada bir tane HDP yöneticisi yoktur. Katilin bozkurt işareti yapan fotoğrafları, sanki bir yerde bekletiliyormuş gibi servis edilmiştir. Yani bir taşla daldaki birden fazla kuşun vurulması hedeflenmiştir. Altını çizerek soruyorum, bu katil gerçekte kimdir? HTS kayıtları çıkarılmış mıdır? Bağlantıları kimleri işaret etmektedir. HDP’yi masumlaştırıp partimizi, Cumhur İttifakı’nı ve Türk devletini suçlamak için bina edilen bu cinayetin önü arkası sonuna kadar araştırılmalıdır. Kim, ne biliyorsa, kimin elinde ne belge varsa emniyet güçlerine teslim etmek durumundadır.”