Fransa harekete geçti: Ülkü Ocakları kapatılıyor
Partisinin yeni yönetimini yazılı açıklamayla duyuran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını savundu:
“Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi hem iç hukukumuza hem de uluslararası hukuka uygundur. 2012 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin kabulüne Meclis’te grubu bulunan partiler destek vermişse de zaman içinde bahse konu sözleşmenin milli ve manevi yapımızla çelişen uygulama sonuçları kaygı verici düzeyde artış göstermiştir.”
Sözleşmenin feshine ilişkin eleştirileri ‘bir kaşık suda fırtına koparma gayretkeşliği’ olarak nitelendiren Bahçeli, şöyle devam etti:
“Her ne kadar, 2012 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin kabulüne Meclis’te grubu bulunan partiler destek vermiş ise de, zaman içinde bahse konu sözleşmenin milli ve manevi yapımızla çelişen uygulama sonuçları kaygı verici düzeyde artış göstermiştir. Aileyi ve kadını güçlendirmek yerine, küresel lobilerin, baskı gruplarının, çıkar odaklarının ve cinsel sapkınlıkların propaganda mecrası haline gelen sözleşmenin feshedilmesi bize göre isabetli ve hayırlı bir gelişmedir.
Başta CHP olmak üzere, bazı muhalefet partilerinin yeni bir istismar sayfası açma teşebbüsü ülkemizi boş yere meşgul edecek, enerjisinin israfına yol açacaktır. Türkiye’ye muhalefet etmekle, demokratik muhalefet görevi aynı şey değildir. Maalesef CHP, İP, HDP ve diğer marjinal partiler, dış kaynaklı talimat ve telkinle Türkiye’ye karşı muhalefet bloğunda mevzilenmişlerdir. Bunun adı elbette zillettir, rezalettir, hezimettir. Milli meselelerde Türkiye’nin önüne takoz koymaya çalışanlar dürüst ve samimi değillerdir. Gündemde tartışılan her konuyu krize çevirmeye ve toplumsal tabana yayarak suni bir halk hareketi oluşturmaya çalışan zillet ittifakı körleşmiş ve köhneleşmiş bir siyaset anlayışının resmen tutsağıdır.
Muhalefet partileri bugünkü şartlarda dış güçlerin muhbir ve muhabir partilerine dönüşmüştür. CHP’nin, HDP’nin, İP’in, DEVA’nın ve Gelecek Partisi’nin durumu aynısıyla budur. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin işleyen yargı sürecine küstahça karışıp terörist Demirtaş’ın derhal salıverilmesini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu çerçevedeki kararının Haziran ayına kadar uygulanmasını istemesi bir yanda saygısızlık diğer yanda da iç muhalefete bir nevi destektir.”
Bu haber en son değiştirildi 26 Mart 2021 23:49 23:49
İşyerinin daha önce de CİMER'e şikayet edildiği ortaya çıktı.
Yıllardır işçilerin emeklerini sömüren, taleplerini görmezden gelen, grevlerini karalamaya çalışan Amerikan sermayesi TPI, son olarak…
TKH tarafından yapılan açıklamada "Ülkemiz, irticanın karanlık emellerine asla teslim olmayacaktır. Bu ülkenin aydınlık yarınları,…
Kazım Koyuncu, doğumumun 54. yılında Maltepe Nazım Kültür Kafe'de düzenlenen etkinlikle anılacak.
Direnişlerinin 17. gününde Smart Solar işçilerle çevre fabrikalardaki işçilerle beraber TKH üyeleri ziyarette bulundu.