Başak Cengiz’i öldüren Can Göktuğ Boz için ağırlaştırılmış müebbet istendi
Başak Cengiz’i öldüren Can Göktuğ Boz için ağırlaştırılmış müebbet istendi
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca mimar olarak çalışan Başak Cengiz’in 11 Kasım’da yolda yürürken Can Göktuğ Boz tarafından öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılığın hazırladığı iddianamede tutuklu şüpheli Can Göktuğ Boz hakkında “Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme”, “Silahla tehdit” ve “Yasak bıçaklar ve diğer aletleri vahim miktarda bulundurma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianame kabul edilirse tutuklu şüpheli Boz, hakim karşısına çıkacak.
Çözüm süreci komisyonundan İmralı ziyareti için yasal güvence talebi
İmralı’ya gitme ihtimali komisyon üyelerinde ciddi kaygı yarattı. Vekiller, geçmişte Sırrı Süreyya Önder’in çözüm sürecindeki rolü nedeniyle yargılanıp cezaevine girmesini hatırlatarak, benzer bir durumla karşılaşmamak için açık yasal güvence istiyor.
Devlet Bahçeli, mimarı olduğu ikinci açılım süreci kapsamında TBMM’de kurulan komisyonun teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gerektiğini kaydetti.
Bahçeli, partisinin 4 Kasım’daki grup toplantısında “Komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci güçlendirecektir. MHP böyle bir heyete katılmaya hazırdır. Korkuya kaygıya gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı sözünü tutmuş, açıklamalarının arkasında durmuştur” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin bu sözlerinin ardından açılım komisyonu üyelerinin İmralı’ya gidişi gelecekte soruşturma riskiyle karşılaşabileceği endişesi nedeniyle şimdilik beklemeye alındı. Daha önce birinci çözüm süreci döneminde devlet tarafından yapılan temasların yıllar sonra yargı konusu haline gelmesi, özellikle Kandil’e giden Sırrı Süreyya Önder hakkında açılan dava örnek gösterildi. O dönemde yaşanan belirsizlikler sonrası 6551 sayılı “Dokunulmazlık” yasası çıkarılmıştı.
Üstelik Bahçeli’nin “Korkuya kaygıya gerek yoktur” sözleri güvence için yeterli görülmedi.
Sözcü’nün haberine göre Meclis çevrelerinde, komisyonun İmralı’ya gitmesinin ihtimal dahilinde olduğu ancak bu temasların ileride hukuki bir sürece dönüşmemesi için tıpkı önceki çözüm sürecinde olduğu gibi yasal bir koruma mekanizmasının şart olduğu vurgulanıyor.
Komisyon üyeleri, “Sırrı Süreyya Önder o dönemde de İmralı heyetindeydi. Kandil’de çekildiği fotoğraflar delil sayıldı ve cezaevine girdi” diyerek mevcut kaygının nedenini anlatıyor. İktidar cephesinde ise İmralı ziyaretine dair “toplumsal kabulün düşük olması nedeniyle siyasi maliyetin yüksek olacağı” değerlendirmesi öne çıkıyor.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER YARGILANMIŞTI
Öte yandan önceki çözüm sürecinde, 2014 yılında İmralı Heyeti’ndeki görevi sırasında Sırrı Süreyya Önder; Kandil’de örgüt mensuplarıyla çekilen fotoğraf sebebiyle ‘Örgüt üyesi olmak’, ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlamalarıyla yargılanmıştı.
Ayrıca Diyarbakır’daki Nevruz kutlamasında Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözüme kavuşması gerektiğine dair yaptığı konuşma da iddianameye dahil edilmişti. Önder, fotoğrafların sürecin bir parçası olduğunu belirterek, “Bunlar bütün Türkiye ve dünyanın gözü önünde oldu” savunmasını yapmış ve dava sonucunda beraat etmişti.