BBP lideri Destici: II. Mehmed’in manevi şahsiyetinden özür dilenmeli

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Erzurum Teşkilatı’nın İl Kongresi’ne katıldı. Destici yaptığı konuşmada gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Afganistan’da ABD’nin çekilmesinin ardından yaşanan göçmen akını ile ilgili konuşan Destici “Biz mazluma, kimsesize sahip çıkarız. Hele ki bunlar kardeşimiz, soydaşımızsa elbette ki kucağımızı açarız. Ama bunları devlet, yetkili kurumlarımız kayıt altına almalıdır. Bunu bilinçli ve şuurlu bir şekilde yapmalı. Diyelim çoban, tarım işçisi ya da başka alanlarda iş gücüne ihtiyaç varsa bunları belirler ve alır. Bunu geçmişte Avrupa ülkeleri de yaptı. Ama kaçak yollarla Türkiye’ye girişler mutlaka önlenmeli. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem demografik yapısı hem huzuru, iç güvenliği hem de ekonomisi, istihdamı kontrol altında tutulmalıdır. Bunları zedeleyecek provokasyonlara sebep olacak, ilerde de başımızı ağrıtacak kaçak göçmen girişine asla müsaade edilmemeli, girenler de o ülkelerine gönderilmelidir” diye konuştu.

“BÖYLE BENZETME OLMAZ”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e benzetmesi ile ilgili Destici, şunları söyledi:

“Anadolu’da ‘teşbihte hata olmaz’ derler. Burada hata olmuştur. Böyle teşbih, böyle benzetme olmaz, büyük bir yanlış, hatadır. Bugüne kadar bu hatadan döndüğüne dair ağzından bir kelam duyulmamıştır. Bunu bizim Müslüman Türk milletinin kabul etmesi mümkün değildir. Kimi kime benzetiyorsunuz? Bir tarafta cihan sultanı, bir tarafta ‘zulüm 1453’te başladı’ diyenlerin, PKK’nın, onun siyasi uzantısı olan HDP’nin, TİKKO’nun, DHKP-C’nin 10 Aralık harekatının, LGBT’lilerin desteğiyle seçilmiş bir belediye başkanıyla cihan sultanı, İstanbul fatihi Fatih Sultan Mehmet Hanı benzetmek olsa olsa büyük densizlik olur. Bu hanımefendi yarın da kalkar İzmir Belediye Başkanı’nı, İzmir’de Yunan’ı denize döken Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya benzetirse ne diyeceksiniz? Onun için bu tür birisini öveceğim derken kaş yapacağım derken göz çıkarmayacaksınız. Bizim büyüklerimize, bizim saygı gösterdiklerimize toplumun tamamı sadece Müslüman Türk milletinin değil, cihanın saydığı çağ kapatıp çağ açmış bir sultan dünyaya kaç kere gelir. Biz bunu doğru bulmuyoruz ve hala bir düzeltme, hem Türk milletinden hem de Fatih Sultan Mehmet Han’ın manevi şahsiyetinden bir özür bekliyoruz.”

“DUADAN RAHATSIZ OLUYORLAR”

Yargıtay binasının açılışında dua edilmesi ve sonrasında yaşanan tartışmalara değinen Destici, “Yargıtay yeni hizmet binası açıldı. Adli yıl açılışı normal, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi törenle yapıldı. Önce Barolar Birliği Başkanı konuştu, sonra Yargıtay Başkanımız konuştu. Sonra Cumhurbaşkanımız konuştu. Adli yıl açılışı bitti, yeni hizmet binasına geçildi, kurdele kesildi ve akabinde de Diyanet İşleri Başkanımız dua etti. Birileri hemen zıpladı, duadan rahatsız oluyorlar. Bu toplumda yaşayıp da duadan, inancından, kültüründen nasıl rahatsız olursunuz? Üstelik olayları birbirine karıştırıyorlar. Adli yılın açılışı, ardından binanın açılışı. Velev ki adli yıl açılışında da okunabilir. Bu toplumun yüzde 99’ü Müslüman. Allah’a dua etmenin, hayır istemenin, Allah’tan yardım istemenin kime ne zararı var? Ama maalesef laikliği geçmişte olduğu gibi dinsizlik olarak algılayanlar, bunu yapmaya devam ediyor” diye konuştu.

“KILIK KIYAFET ÜZERİNDEN TOPLUMU AYRIŞTIRMAYIN”

Balıkesir’in Edremit ilçesinin kurtuluş törenlerinde yaşananlarla ilgili de konuşan Destici, şunları söyledi:

“Allah akıl, fikir versin. Din düşmanlığı bu. Toplumun inancına, kılık kıyafetine düşmanlık ancak bu kadar açığa vurulabilir. Bunlar akıllı da değil, toplumdan tepki geleceğini dahi hesap edemiyorlar. Bu ülkenin kurtuluş mücadelesinde Nene Hatun’lar, Kara Fatma’lar, Halime Çavuş’lar hangi kıyafeti giyiyorlardı? Kağnılarla cepheye erzak, mühimmat taşırken üzerlerinde hangi kıyafet vardı? Aziziye tabyasında mücadele eden Nene Hatun’un üzerinde hangi kıyafet vardı? Gerçekten ya akıl tutulması yaşıyorlar ya da içlerinde o kadar büyük düşmanlık var ki o açığa çıkıyor. Milletimiz bugüne kadar bunlara prim vermedi, bundan sonra da vermeyecek. Kadınımız, kızımız üzerinden, kılık kıyafetleri üzerinden toplumu ayrıştırmaya, fitne ateşi yakmaya çalışıyorlar. Bugüne kadar buna müsaade etmedik, bundan sonra da müsaade etmeyeceğiz.”

Konuşmasının son bölümünde 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili değerlendirmede bulunan Destici, üzerinden 41 yıl geçen darbeyi bir kere daha lanetlediğini söyledi. Destici, darbelerden ders alınması gerektiğini de vurguladı.