Beria Onger Kadın Akademisi'nin 2. oturumu gerçekleşti
Eğitimde öğretmenlerin varlığı, sınava yönelik eğitim veren teknisyenliğe döndürüldüğünü, kız çocuklarının ise bu sistemde dezavantajlı grup olduğunu belirten Yıldız, sunumun sonucunda laik ve bilimsel eğitim vurgusu yaptı.
İlerici Kadınlar Derneği (İKD) tarafından düzenlenen Beria Onger Kadın Akademisi’nin 2. oturumu, Doç.Dr.Ahmet Yıldız’ın ‘Eğitimi yeniden düşünmek’ başlığı ile gerçekleşti. Oturumun başlığından yola çıkarak ülkemizde eğitim sisteminin var olduğunu fakat arzulanan şekilde olmadığını söyleyen Ahmet Yıldız, “ülkemizde mevcut sistem içerisinde eğitim niteliksiz ve dinselleşiyor” dedi.
“Eğitim sistemi ekonomik durumdan bağımsız ele alınamaz, ekonomimiz kötü oldukça eğitim de kötü, dışa bağımlı, ucuz emek gücüne dayanıyor, itaatkar nesiller yetiştiriyor. Zorunlu eğitim değil de sorunlu eğitim ile karşı karşıyayız.” diyen Yıldız, yapmamız gerekenin sorunları sıralamak değil de çözümlere bağlı mücadele başlıklarını geliştirmek olduğunu belirterek sunumu içerisinde şu başlıklara değindi:
Krizler gerçek sorunları gün yüzüne çıkarır, covid pandemisi süresince eğitim sisteminin tüm sorunları açığa çıktı. Eğitim-öğretim süreci çevrimiçi devam ederken, sınavlar tedbirler alınarak yüz yüze yapıldı. Eğitim sistemi sınavlar üzerine kurulu. Sınavlar, eğitim sistemini düzenleyen değil de belirleyen bir araç olarak kullanılıyor. Bunun sonucu gençler sınav başarısı kaygısı ile olumsuz etkileniyor.
Neoliberal politikalar piyasalaştırma ve özelleştirme olarak çalışıyor. Çocuklar okul dışında kurslar almak zorunda kalıyor, özel derslere ‘shadow education(=gölge eğitim)’ tabiri kullanılıyor. Dünya çapında gölge eğitimin milyonlarca dolar bütçesi mevcut. Sınav odaklı sistem buna sebep oluyor. Eğitim sistemi sınav odaklı çalıştığı için rekabete dayalı. Rekabet ortamı geleceğin çalışanlarını belirliyor. Sınav merkezli yapı, insanın potansiyelini geliştirmesini engellerken, büyük şirketlere iş gücü hazırlar hale geldi. Örneğin kitap okumanın zaman kaybı olduğunu düşünen ve yaşam becerilerine düşman bir sistem var. Eğitimin sınav merkezli olması anlamı ve işleyişi düşürdü. Sınav için eğitim alır hale geldik. Ezberden, tek doğruya yönelik öğrenme hayatta değerli bir katkı sağlamıyor. Aksine dogmatizmi arttırdı. Sistem sorgulamaya imkan tanımıyor. Neoliberal sistemi tanımlarken eğitim sistemi de teoliberal olarak tanımlanabilir çünkü eğitim sistemi dinselleşiyor.
gençler sınav kaygısından ötürü psikoloğa başvuruyor, değersiz hissediyor, kaygı yaşıyor. Sınav merkezli eğitim toplumda sınıf farklılığını derinleştiriyor. Toplumda ebeveynler çocuğu için laik ve bilimsel eğitimi para ile satın almak zorunda bırakılıyor.
Son olarak eğitimde öğretmenlerin varlığı, sınava yönelik eğitim veren teknisyenliğe döndürüldüğünü, kız
çocuklarının ise bu sistemde dezavantajlı grup olduğunu belirten Yıldız, sunumun sonucunda laik ve bilimsel eğitim vurgusu yaptı.
Beria Onger Kadın Akademisi’ne katılmak için: