"Birçok IŞİD’li daha önce tespit edilmesine rağmen yakalanmadı"
Sarıoğlu, firari sanıklara ilişkin detayları bir beyanda bulunarak, Mustafa Delibaşlar, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Nusret Yılmaz gibi birçok IŞİD’linin daha önce tespit edilmesine rağmen yakalanmadığı veya gözaltına alınmasına rağmen serbest bırakıldığını, örgütte sorumlu pozisyonlarına rağmen üye gibi değerlendirildiklerini anlattı.
IŞİD’in 103 kişiyi öldürdüğü, yüzlerce kişiyi yaraladığı 10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklar yönünden devam eden davasının onuncu duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava duruşması 9 Haziran’a ertelendi.
10 Ekim Katliamının firari sanıklarının yargılandığı davada, mahkeme başkanının oğlunu kaybeden bir babanın “adalet istiyorum” demesinin ardından ertelediği duruşma başladı. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası’nın firari sanıklar yönünden ayrılan duruşmaları devam etti.
2016 yılından beri devam eden yargılama sürecinde ilk defa mahkeme salonu önüne polis barikatı kuruldu. Girişte kimlik kontrolü yapılarak sadece katılanlar, avukatlar ve gazeteciler salona alındı. İzleyiciler ise aradaki kapı açılarak yan salondan duruşmaya katıldı.
Mağdur avukatlarından İlke Işık, dava dosyasının tüm sorumluların yargılanarak devam etmesini isteyerek, “Beş buçuk yıl öncesinde yaşanan katliamın yargılamasındayız. Mitinge katılmak isteyen insanların içinde iki IŞİD’li kendini patlattı. Ülke tarihinin en kanlı katliamını yaşadık. Beş buçuk yıldır katliamın izlerini sürüyoruz. Dosyanın tüm sorumlularıyla yargılanmasını istiyoruz. Sanıklarla ilgili savcılar araştırma yapmadılar. Canlı bombacılardan hala birinin kimliği tespit edilmiş değil. 12 Ekim günü Yunus Emre Alagöz’ü de ellerinde canlı bombacı listesi olduğu için kolay buldular” ifadelerini kullandı.
Geçmişte katliam dosyasına bakan savcıların delil kararttığını ve dokuz klasör dava dosyalarının Ankara Adliyesi koridorunda bulunduğunu belirten Işık, “Hala cevap vermeyen ve vermemekte direnen kurumlar var” diye konuştu.
Suriye’de öldüğü belirtilen Sanık Muhammed Zana Alkan’ın eşi Tanık Büşra Şahin, Avukat Eylem Sarıoğlu’nun sorularına yanıt verdi.
Kendisine gösterilen fotoğraflarda sadece Alkan’ı teşhis eden Şahin, 3 ay boyunca yaşadığı Roj Kampı’nda kimler olduğu sorulduğunda hatırlamadığını söyledi.
Avukat Eylem Sarıoğlu, soruşturma aşamasında kendilerine bir örgüt şeması bile sunulmadığını, kendilerinin Antep’e kadar giderek dosyaları topladıklarını ve karşılaştıkları tabloda sadece IŞİD’lilerin yargılanmasından ibaret olmayan bir tehlikenin ortaya çıktığını söyledi.
Sarıoğlu, firari sanıklara ilişkin detayları bir beyanda bulunarak, Mustafa Delibaşlar, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Nusret Yılmaz gibi birçok IŞİD’linin daha önce tespit edilmesine rağmen yakalanmadığı veya gözaltına alınmasına rağmen serbest bırakıldığını, örgütte sorumlu pozisyonlarına rağmen üye gibi değerlendirildiklerini anlattı.