Boğaziçili akademisyenler: Bir öğrenci beyin kanaması şüphesiyle gözetim altına alındı
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, “güvenlik ve sağlık riski oluştuğu” gerekçesiyle hafta sonu uygulanan kampüslere giriş yasağı sırasında yaşanan arbedede bir öğrencinin beyin kanaması şüphesi ile gözlem altına alındığını belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolarda 124’üncü kez rektörlük binasına sırtını döndü. Akademisyenler, “güvenlik ve sağlık riski oluştuğu” gerekçesiyle hafta sonu uygulanan giriş yasağında güvenlik görevlilerin kampüse girmek isteyen öğrencileri darp etmesini protesto etti.
ANKA’da yer alan habere göre, Güney Kampüs kapısı önünde yapılan basın açıklamasında Boğaziçi Üniversitesi tarihinde ilk defa kampüse girmek isteyen hocaların keyfi karar gerekçe gösterilerek engellendiği belirtildi.
Akademisyenlerin açıklaması şöyle:
“Boğaziçi Üniversitesi’nin atanmış yönetimi 3 Temmuz 2021 Cumartesi sabahı ani ve herhangi bir somut gerekçeye dayanmayan bir kararla kampüslere girişleri 5 Temmuz sabahına kadar yasakladı. Yani üniversiteyi asıl sahipleri olan öğrenci ve öğretim üyelerine kapattı. Boğaziçi Üniversitesi tarihinde ilk defa, kampüse girmek isteyen hocalarımız bu keyfi karar gerekçe gösterilerek engellendi, kapıdan içeri alınmadı. Aynı günün akşamında, şu anda bulunduğumuz noktada açıklama yapmaya çalışan öğrencilerimiz güvenlik görevlileri tarafından şiddete maruz bırakıldı, dövülerek kampüs dışına atıldı. Burayı büyük emeklerle ve üstün başarı göstererek, akılları ve çalışmalarının hakkıyla kazanan öğrencilerimiz üniversitelerinde, yani kendi evlerinde darp edildi, yerlerde sürüklendi ve tekme tokatla kampüs dışına fırlatıldı. Şiddete maruz kalan öğrenciler hastaneden darp raporu aldı. Bir öğrencimiz beyin kanaması şüphesiyle gözetim altına alındı.
Bir kamu üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’nin çalışanı olan güvenlik görevlilerine esas sorumluluklarını bir kere daha hatırlatıyoruz: Sizler Melih Bulu yönetiminin değil, bir kamu üniversitesinin çalışanlarısınız; göreviniz tüm kampüs sakinlerinin kendilerini rahat ve güvende hissedecekleri özgür bir ortam yaratmaktır. Öğrencilerimize karşı şiddet uygulamaya hakkınız yok! Yetki aşımında bulunuyor, kanunsuz davranıyor ve suç işliyorsunuz. Size bu emredilse bile, davranışlarınızın sonuçlarından yine siz sorumlu tutulacak, bu konuda cezai yaptırımlara siz maruz kalacaksınız. Zira Türk Ceza Hukuku suçun ve cezanın şahsiliği ilkesini temel alır.
Bir kez daha vurgulamak isteriz ki gerçek bir üniversitenin kampüsü nefes alan bir mekândır. Böyle bir kampüs ‘güvenlikli’ değil, güvenilir bir yerdir. Tıpkı 2 Ocak 2021 rektör atamasından önce Boğaziçi kampüslerinin olduğu gibi… Boğaziçi hepimizin evi. Kimse bizi evimizden koparamaz. Bu inanç ve dirençle sesleniyoruz:
Güvenlikçi üniversiteyi kabul etmiyoruz, özgür ve güvenilir kampüs talebimizden vazgeçmiyoruz.”