Bursa'dan Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı atıklar nedeniyle siyaha büründü

Tarım, sanayi ve evsel atıklar nedeniyle siyaha boyanan Nilüfer Çayı'nda canlı yaşamının kalmadığını belirten DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, Bu artık bir su değil, kimyasal atık dedi.

Bursa'dan Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı atıklar nedeniyle siyaha büründü

Bursa’da Uludağ’dan başlayıp, ovadaki birçok dere ve Susurluk Çayı ile birleşerek, Karacabey’den Marmara Denizi’ne dökülen yaklaşık 200 kilometrelik Nilüfer Çayı, kirli atıklar nedeniyle siyaha büründü.

Bursa Ovası’nda tarım ve hayvancılık olumsuz etkilendi. Kirli su, son dönemde deniz salyasıyla gündeme gelen Marmara Denizi’nin de kirliliğinin artmasına neden oluyor.

KİMYASAL ATIĞA DÖNÜŞTÜ

Nilüfer Çayında eskiden insanların yüzmeyi öğrendiğini belirten DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “Nilüfer Çayı içinde balığı, kurbağası, kaplumbağası, yılanıyla, su bitkileriyle bir yaşam döngüsüydü, ancak şu an burada yaşam ihtimali sıfır. Çünkü bu artık bir su değil, kimyasal atık” dedi.

YAYIN BALIKLARI YÜZÜYORDU

“4 milyona yaklaşan nüfusumuzla, 20’den fazla sanayi bölgemizle biz bütün evsel ve sanayi atığımızı Nilüfer Çayına bırakıyoruz” diyen DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, sözlerini şöyle sürdürdü;

“O yüzden de Nilüfer Çayı kirli akıyor, su olmaktan çıkmış kimyasal atık halinde akıyor. Bursa’nın kültürel ve doğal mirasında Nilüfer Çayının yeri var. Evliya Çelebi, Bursa’ya geldiğinde Nilüfer Çayı ve çayı besleyen akar suları gördüğünde ‘Bursa sudan ibarettir’ demiştir.

Bursa’daki kültür suyla birlikte var olmuştur. 30-40 yıl öncesine kadar Bursa sanayi kenti olmadan öncesine kadar Nilüfer Çayının etrafında şenlikler yapılırmış.

Yaşlı teyzelerimiz denize hiç gitmediklerini yüzmeyi Nilüfer Çayında öğrendiklerini söylerdi. Amcalarımız burada 120 kilo yayın balığı yakaladıklarını söylerlerdi. Nilüfer Çayı içinde balığı, kurbağası, kaplumbağası, yılanıyla, su bitkileriyle bir yaşam döngüsüydü, ancak şu an burada yaşam ihtimali sıfır. Çünkü bu artık bir su değil, kimyasal atık”