Demirören'in Ziraat Bankası'na ipotek ettirdiği arazi tekrardan spor alanına çevrildi
Demirören Holding'in Ziraat Bankası'na ipotek ettirdiği ve bakanlık tarafından imara açılan, ancak mahkemenin imar kararını bozduğu Kemer Country'deki arazi, İBB tarafından yeniden spor alanı yapıldı.
Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan çektiği krediye karşılık olarak ipotek ettirdiği ve bakanlık tarafından imara açılan Kemer Country’deki golf sahası arazileri, yargı kararları doğrultusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yeniden özel spor alanına çevrildi. Ziraat Bankası, İBB’nin düzenlemesine itiraz ederek dilekçe yazdı.
Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre Demirören Holding, Ziraat Bankası’ndan 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık söz konusu golf sahalarının bulunduğu arazileri ipotek ettirdi. İpotekten kısa bir süre sonra, 4 Eylül 2018’de araziler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açıldı.
MAHKEME PLANI İPTAL ETTİ, ZİRAAT BANKASI SATIŞA ÇIKARDI
Bakanlığın kararına karşı 2019 yılında açılan davada mahkeme, planın iptal edilmesine karar verdi. Bakanlık planda bazı düzenlemeler yaparak tekrar askıya çıkardı. Bu plana karşı da dava açtı. Bu sırada Demirören’e ait söz konusu ipotekli araziler çekilen krediye karşılık borç ödenmediği için Ziraat Bankası’na devredildi. Bakanlığın ikinci planına karşı açılan davalarda da mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ve bakanlığın itirazları reddedildi. Mahkeme kararına rağmen Ziraat Bankası, arazileri konut alanında kaldığını belirterek 20 Şubat 2020’de satışa çıkardı. Satışlar, bankaya çekilen ihtarname ile durduruldu.
İBB YENİDEN ÖZEL SPOR ALANI YAPTI
İBB mahkeme kararı doğrultusunda açık yeşil alan olarak değerlendirilmesi amacıyla Kemer Country yerleşkesi içindeki bu arazilere ilişkin yeni bir imar planı hazırladı ve 9 Haziran’da askıya çıkardı. İBB yeni imar planıyla arazileri tekrar özel spor alanına aldı. Ziraat Bankası İBB’nin hazırladığı yeni plana itiraz dilekçesi yazarak söz konusu arazilerin Ziraat Bankası adına kayıtlı olduğu belirtti ve mülkiyet hakkının imar planı yoluyla kısıtlandığını ileri sürdü.
Arazilerin arsa vasfı kazandığı ileri sürülen dilekçede “Bölgenin çevresindeki yapılaşma yoğunluğunu ve gelişim alanlarını gösteren plan açıklama raporundaki haritalardan da görüleceği üzere bölgenin neredeyse tamamı yapılaşmış durumda iken sadece çoğunluğu mülkiyetimizdeki parselleri içeren alanda yapılaşma yasağı getirilmesi, belediyenin eşitlik ilkesi çerçevesinde hizmet dağıtımı yapmadığı gözlemlenmektedir” ifadeleri kullanıldı.