Dilek Doğan davasında temyiz talebi reddedildi
2015 yılında İstanbul Sarıyer’deki Küçükarmutlu’da ailesiyle birlikte yaşadığı eve baskın yapan polislerden birinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Dilek Doğan'ın davasında görüşünü açıklayan Yargıtay Başsavcılığı, Doğan ailesinin ve sanık polis Yüksel Moğultay’ın avukatlarının temyiz taleplerini reddetti.
2015 yılında İstanbul Sarıyer’deki Küçükarmutlu’da ailesiyle birlikte yaşadığı eve baskın yapan polislerden birinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Dilek Doğan’ın davasında görüşünü açıklayan Yargıtay Başsavcılığı, Doğan ailesinin ve sanık polis Yüksel Moğultay’ın avukatlarının temyiz taleplerini reddetti.
Yargıtay Başsavcılığı, 10 Haziran tarihli tebliğnamesinde iki tarafın temyiz gerekçelerini sıraladı. Doğan ailesinin avukatlarına göre, sanık Moğultay’ın eylemi ‘kasten öldürme’ veya ‘olası kastla öldürmeydi; buna rağmen sanık tam kusurluydu ve bu dikkate alınarak üst sınırdan ceza verilmesi gerekiyordu.
Sanık polis Moğultay’ın avukatı da, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek, silahın patlamasına Dilek Doğan’ın neden olduğunu, bu yüzden Doğan’ın kusurlu olduğunu öne sürdü. Moğultay’ın söz konusu suçu işlediğine dair yeterli delilin bulunmadığını savunan sanık avukatı, müvekkiline fazla ceza verildiğini ve beraat etmesi gerektiğini ileri sürdü.
Ancak başsavcılık, her iki tarafın da temyiz taleplerini reddetti. Savcılığın görüşünden sonra son kararı Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi verecek.
Doğan, 18 Ekim 2015 günü İstanbul’un Küçükarmutlu semtinde ailesiyle birlikte yaşadığı eve yapılan polis baskını sırasında vurularak hayatını kaybetmişti. Doğan’ın vurulma anı, o esnada kayıttaki polis kamerasına yansımıştı. Mahkemede delil olan bu görüntüye ek olarak operasyon sırasında dışarıda bekleyen polislerin yeni bir görüntüsü de ortaya çıkmıştı. Bu görüntüde polisin, Doğan’ın vurulmasının ardından ambulans çağırmak yerine kendilerine tepki gösteren ağabey Mehmet Doğan’ın gözaltına almak için kelepçe istemesi dikkat çekiyordu.
Sanık polise 17 Mart 2017’de ‘bilinçli taksirle öldürme’ suçundan altı yıl üç ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay cezayı onarsa sanık polis cezaevinde bir ay 15 gün kalacak.
