Düzenlenen ortak basın toplantısında şunlar kaydedildi:
Sağlık Bakanlığı’nın elinde veriler olduğunu biliyoruz. Sağlık Bakanlığı tarafından salgının başından beri yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum, ek hastalıklar gibi verilerin yeterince paylaşılmaması (kısıtlı veri paylaşılması) salgının etkin bir şekilde kontrol edilmesinde alınacak önlemlerin belirlenmesini geciktirdi ya da önledi. Aynı durum aşılama sürecinde de devam etmektedir.
Aşılama başladıktan sonra aşının salgın üzerine etkisinden yan etkisine kadar aşı ve bağışıklama ile ilgili bilgiler yeterince paylaşılsaydı, toplumda oluşan aşı tereddüdü aşılabilir, aşı karşıtlarının bilgiyi çarpıtarak oluşturduğu korku iklimini yok edebilirdi. Bilgi edinme hakkımızı yok sayma davranışı, sağlıklı yaşam hakkı ihlaline dönüşmüştür.
Sağlık Bakanlığı halen bir aşı programı ya da kampanya ortaya koyamamış, yalnızca Sağlık Bakanı’nın attığı “tweet”lerle aşı programı yürütmeye çalışmaktadır. İktidarın diğer bileşenlerinin ise aşıya çağrı ya da aşı çalışmalarında sessizlikleri dikkat çekicidir. Toplumun Sağlık Bakanlığı bilim heyetinin de salgınla mücadeledeki yanlışlarla ilgili sesini duyması, tutum ve görüşlerini öğrenmesi elzemdir.
Salgından çıkışın yolu bellidir adlı basın bildirisinde 7 maddelik bir yol haritası sunuldu:
1-Bilimsel temellere dayandırılmış bir sürveyans sistemi ve filyasyon ile hasta ve temaslılarının saptanıp izlenmesi, bu izlemin uygun kamusal koşullarda yapılması,
2-İhtiyaç duyan hasta ve temaslılara sosyal ve ekonomik desteğin verilmesi,
3-Aşılamanın hızlanması ve yaygınlaşması için etkili bir aşılama kampanyası başlatılması,
4-Toplumda aşılamaya güvenin artırılabilmesi için aşılama ve etkisi ile ilgili bilimsel bilginin gizlenmeden paylaşılması, toplum temsilcilerinin bağışıklama hizmetlerine katılması, yazılı görsel ve sanal medyanın etkin bir şekilde kullanılması,
5-Pandeminin başından beri hastalıktan korunmada etkinliği gösterilmiş olan kişisel ve kurumsal önlemlere (maske, mesafe, hijyen, havalandırma, kapalı ve kalabalıklardan uzak durma vb) devam edilmesi,
6-Sermayenin insafına terk edilen toplumun, sermayenin kâr alanı kılınan sağlığın yeniden bedensel, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik halini koruyacak demokrasi, adalet, özgürlük ve barış temelinde kurulması,
7-Salgınla mücadelenin sağlık emek örgütleri ve toplum temsilcileriyle birlikte yürütülmesi önerilir.
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…
Yenidoğan davası, duruşmanın altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…
NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…
Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…